1. Öncelikle şunu söylemem gerek 80'lerden günümüze ne kadar şeytan, zombi temalı ne kadar film varsa izlemişimdir. Fly, evil dead, the fog, my bloody valentine... 82 versiyonunu da 2011 versiyonunu izledim ve 2011 versiyonunun 82'nin gerisinde kalmadığını söyleyebilirim. Genelde eskiler iyidir ve remakeler tarrak gibi olur ama bu hakikaten olmuş. Hem ilk filmden çok sapmamış hem de yenilikler eklemiş. tam bir korku filmi denilemez çünkü çok ciddi merak ettiriyor bir sonraki sahneyi, şaşırtıyor da. haliyle hafif thriller havası da var. Puanı 6.2 ama 6.7-6.8 olmalı. Son 10 yılın bence top 10-15 filminden biridir.
    #51320 Sabbracadabra | 8 yıl önce
    0film 
  2. 'nun kasım ayı için belirlediği listede de bulunan (), 1982 yapımı gerçekten de zamanının kült gerilim (korku değil) başyapıtlarından biri olan, (bkz: )'ın efsanesinden sonraki en iyi filmi.

    dünyadışı varlıkların insanları mahvetmesini ilmek ilmek işlemiş carpenter. zaten adamın olsun, olsun, (bence) olsun; gerilimi buram buram yaşatıyor. özellikle son dönem işlerinden the ward'u da çok sevmiştim ben. the thing de müthiş film olmuş. 'ın kötü adam mı, iyi adam mı olduğunun adamın yüzünden ötürü belirsiz olması, filmi gerilim açısından birkaç kademe yukarıya çıkartmış. carpenter de bunu sonuna kadar kullanmış tabii.

    dönemin vahşet ve kan dozu oldukça dozunda filmlerinden biri bu. mesela 'ın romanından uyarlanan ve gene barker'ın yönettiği 'teki vahşet ve kan, the thing'tekine göre oldukça fazlaydı. the thing, içindeki ortam (antartika) ve rollerin garipliği (doktor, pilot ve telsizci hariç, kimin görevinin ne olduğu belli değil) ile izleyiciyi bağlıyor bence. ben özellikle sevgili yaratığımızın olayının ne olduğu anlaşıldıktan sonra ortaya çıkan güvensizlik kısmında adeta filmin içine girdim. sanki macready benim gözlerimin içine bakıp benden hesap soruyordu, kanların konduğu dolabın anahtarı nerede diye. carpenter halloween'de de bunu başarabilmişti.

    ben beğendim. yeniden çekiminin bok gibi olabileceğini düşündüğüm için uzak duracağım. bu denli kült gerilim filmlerinin yeniden çekimleri genelde kötü oluyor. bana göre bunun nedeni, konudan çok yapılan efektlerle izleyiciyi -germek değil- korkutmak istenmesi. korku ile gerilim arasında dağlar kadar fark olduğunu anlayamayan izleyici de buna kanıp yeniden çekimlere prim veriyor ama hayal kırıklığına uğruyor. eskiler iyidir, iyi. özellikle böyle kanlı, bağırsaklı, yaratıklı, düşük yapım maliyetli filmler (gerçi carpenter bu filme 15 milyon dolar yatırtmış ama olsun, genelden bahsediyorum ben) gayet güzel benim için.

    eski kült gerilim filmlerinden hoşlanıyorsanız, şiddetle öneririm. the thing, carpenter'ın en iyi filmlerinden birisi, izleyin bence.

    edit: listenin linkini yanlış vermişim, onu düzelttim.
    #61587 lake of the hell | 7 yıl önce
    2film