bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. Bölüm 1 : Uyarı
    20 haziran 2017 ankara emniyet müdürlüğü sorgu odası. saat 04.49

    - adın ne?
    + adımın gerçekten bir önemi var mı?
    - kimin için çalışıyorsun?
    + dünya için.
    - zırvalamayı kes ve sorularıma düzgün cevap ver! neden bu ülkeyi yıkmak için çalışıyorsun?! arkanda kimler var? konuş!
    + bu ülkeyi yıkmak mı? neden böyle bir amacım olsun? bizim amacımız bütün dünya ülkelerinin sınırlarını kaldırarak onları tek bir çatı altında birleştirip yüceltmek.
    - siz kimsiniz?
    + yanlış yere takılıyorsunuz. büyük ihtimalle de doğru yere sizin yönlendirmeniz ile ulaşamayacağız. o yüzden izin verin konuşayım.
    - şu gösterişli sinir bozucu ses tonundan vazgeç! hem neden senin gibi bir teröristin konuşmasına izin verecekmişim?
    + yavuz baş komiserim , benim terörist olmadığımı , hayatımda kimsenin canını yakmadığımı 25 yıllık tecrübeleriniz ile daha beni ilk gördüğünüzde anladınız zaten beni tutuklamaya geldiğinizde size hiçbir şekilde güçlük çıkarmadım ve sizde beni canlı ele geçirmek için emir aldınız. bende bir katilin gözlerini görmediniz.
    - sen... sen nasıl biliyorsun benim adımı ve bunları?
    + yine yanlış yere takılıyorsunuz. dikkatinizi çektiysem şimdi konuşmanın gidişatını ben belirleyeceğim. dünyada her yıl kaç çocuk açlıktan ölüyor biliyor musunuz?
    - .......
    + 8 milyon! toplam da 10 milyon 960 bin insan açlıktan ölüyor ve sırf bugün açlıktan ölen kişi sayısı 30 bin kişiyi aştı ve artarak devam ediyor bu sayı. bu yıl 632 bin insan suya ulaşamıyor ve yine bu sayı artarak devam ediyor. ve 736 milyon insan hala aç! peki yavuz baş komiserim dünyadaki aşırı kilolu insan sayısını biliyor musunuz?
    - ha... hayır.
    + 1 milyar 636 milyon insan aşırı kilolu ve bu insanların zayıflamak için harcadığı günlük para sadece amerika'da 188 milyon dolar! bir çocuğu doyurmanın günlük maliyeti ise sadece 65 kuruş.
    - nereye varmaya çalışıyorsun?
    + bugün 160 bin kişi öldü ve ölüyor. ölenlerin yaklaşık 8'de 1'i yetersiz sağlık hizmetleri yüzünden öldü. bunların yaklaşık 20 bin kadarı suriye'deki anlamsız saçma savaş yüzünden öldü.
    - anladık dünya adaletsiz bir yer. ama nereye varmaya çalışıyorsun?
    + dünya bu kadar adaletsiz iken nasıl oluyor da gözlerinize gece uyku giriyor anlamıyorum. sorarım size eğer kızınız aylin bu zor şartlar altında ölseydi ne yapardınız?
    - kızımın adını... tabi ki de biliyorsun.
    + söyleyin baş komiserim ne yapardınız?
    - silahıma davranırdım ve bunların sorumlularını tek tek öldürürdüm.
    + tek tek öldürür dünüz. öldürmekte haklısınız da. peki nasıl oluyor da sizin böyle davranacağınız konuları yaşayan onca insan varken sesiniz çıkmıyor. neden bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyorsunuz?
    - dünya böyle bir yer maalesef bununla yaşamak gerekiyor. her adaletsizlik için birilerini cezalandırmaya kalksak dünyada insan kalmazdı.
    + kalmasın o zaman baş komiserim kalmasın! dünya böyle bir yer değildi onu biz bu hale getirdik. yaşayan her canlı için bir cehennem olması için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. kaç hayvanın nesli tükendi? kaç su kaynağını kuruttuk ya da pislettik? kaç ormanı yaktık veya yıktık haberiniz var mı? sadece kendimize zarar vermiyoruz baş komiserim dünyayı öldürüyoruz! bizler birer vebayız birer kanser! ya tedavi edeceğiz kendimizi ya da kökten kurtulacağız başka bir çare kalmadı artık!
    - bütün bunları yaparken kan dökeceksiniz , terör estirecek siniz! ve ben buna asla izin vermeyeceğim.
    + bu senin veya içeriden bizi izleyen arif müdürün durdurabileceği bir şey değil. senden , benden veya herhangi bir insandan çok daha öte bir şey.
    - seni yakalamayı başardık. emin ol gerisi de gelecek!
    + beni gerçekten yakaladınız mı? buna gerçekten inanıyor musun? lütfen aptal olma. saat sabahın 4'ünde sizi bekliyordum her halimden belliydi sizi beklediğim. ben bir hikayenin başındaki önsöz veya bir masalın başındaki tekerlemeden farksızım. sadece okuyucuyu veya dinleyiciyi hazırlamak için varım. bu hikayede yerim yok benim. ben sadece bir uyarıcıyım.
    - uyarı mı? ne uyarısı? neden?
    - bunun gibi bir sorgu şuan bm tarafından tanınan her ülkenin başkentinde bir polis merkezinde yapılıyor. bütün dünya ülkelerine bir uyarı. eğer hazırlıksız olursanız ve bize öyle karşılık vermeye kalkışırsanız dünya bir savaş yerine dönecek. ve bizim başka bir savaşa daha tahammülümüz yok!


    edit : tarih ve mekan eklemesi yapıldı.
    #50615 biri beni silksin | 8 yıl önce (  8 yıl önce)
    8kişiye özel 
  2. Bölüm 2 = Panik
    20 Haziran 2017 m.i.6 merkez binası Londra. Saat; 08:25

    Eski İngiltere başbakanı. Winston churcil’in bir sözü var; İngiltere’nin ezeli ve ebedi dostları yoktur, ezeli ve ebedi çıkarları vardır. Bu söz Aaron Powel’ın m.i.6’e katıldığından beri kendisine sürekli tekrarlanan bir sözdü ve sürekli bu söze paralel hareket ediyordu. Orta doğu bir kazan gibi kaynıyor ve baş analist olarak Birleşik krallığın o kazandan istediği payı alabilmesi için her türlü denklemi kurup sınıyordu.

    Aaron Powel o gün sabahlara kadar çalışmış ve evine dahi gidememişti merkezde bir odada uyumak zorunda kalmıştı. Uyuyalı henüz 2 saat kadar olmuşken şefinin tok sesi ile uykusundan fırladı.
    + Aaron uyan! Aaron neler olduğunu anlamaya çalışırken şef bir kez daha seslendi “ Uyaan”
    - Buyurun efendim, bir şey mi oldu?
    + Çabuk peşime takıl, kıyamet kopuyor.
    - Nasıl yani? Ne kıyameti?
    + Çabuk dedim, acele davranmalıyız gideceğimiz yere kadar sana anlatacağım.
    Beraber odadan çıktılar. Aaron’ın şaşkınlığı odadan çıktıktan sonra iyice arttı. Merkez bina büyük bir panik halindeydi herkes bir oraya bir buraya koşturuyordu sanki bir ofis değil de arı kovanı gibiydi ve birisi bu kovana çomak sokmuş. Aaron şaşkın şaşkın şefinin peşinden giderken şefi ona bir dosya uzattı.
    + Bu dosya Wayne Brook adında Black pool’lu bir balıkçıya ait. Bu sabah bizim merkeze yakın bir karakola getirilmiş ve oradaki yazılı ifadeyi vermiş. Her şeyi dikkatli oku bu adamı bir kez de sen sorguya alacaksın.
    - Nasıl isterseniz efendim. Aaron dosyayı okurken iyice şaştı kaldı. Eğer bu ifadelerin bir doğruluk payı varsa gerçekten kıyamet kopuyor olmalıydı.
    + 1940 yılından beri bu teşkilatta çalışıyorum ve ikinci dünya savaşından beri böyle bir panik görmedim burada. Bu yüzden sakın sorguda batırma!
    Şef 90 yaşına 2 hafta önce girmişti ve daha 13 yaşındayken m.i.6’de çalışmaya başlamıştı. O zamanlarda önemli olan bazı belgeleri kimse bir çocuktan şüphelenmeyeceği içi yerlerine teslim ediyordu. Hatta birkaç o zamanki merkez binada eğitim bile almıştı. Yıllar içinde aldığı rol de artmış ve 1983’de bu teşkilatın başına geçmişti ve o zamandan beri ona efsane diyorlardı. Böyle bir adamı bile böylesine etki altına alabilecek olay ne kadar büyük olmalı diye düşündü Aaron. Beraber en alt kattaki yüksek güvenlikli hücreye gittiler kısa bir bakışmadan sonra Aaron içeri girdi.
    - Wayne Brook. 20 Haziran 1968 Black pool. Anne ve Baban 1978’de trafik kazasında ölmüş 2005’de ise eşin Veronica kanserden ölmüş. 49. Yaş günüde ise buradasın ve eğer istediğim cevapları vermezsen seni bağladığımı makine ötecek ve 100. Yaş gününde buradan bin kat daha kötü bir yerde olacaksın. O yüzden konuşmaya başla.

    + Anlatacağım her şeyi polise anlattım başka ne bilmek istiyorsunuz?
    - Polise vermediğin cevaplardan birisini, nesiniz siz? Adınız ne?
    + Biz insanlarız. Adımız ve ne olduğumuz bu.
    - Makine ötmedi. Bunun için hazırlıklı mıydın?
    + Hayır. ( makine yine ötmedi)
    - Enteresan. Peki neden bu örgüte katıldın?
    + Eşimin katillerinin cezasını siz vermediniz bende kendim vermek istedim.
    - Eşinin kanserden öldüğü yazıyor burada. Ne katili?
    + Evet, eşim kanser oldu fakat ölüm nedeni tedavi olamaması. Tedavi olamadı çünkü tedavi masrafları çok pahalıydı ve ben sadece basit bir balıkçıydım. Hiç kimse de yardım etmedi.
    - Sende katil olarak ilaç şirketlerini, sağlık sistemini ve dolayısıyla da yönetimi suçluyorsun o zaman?
    + Aynen öyle.
    - Sonuç olarak sende bu katillere ceza vermek için amacı küresel devrim yapmak olan örgüte katıldın en sonunda da buraya kurmaca bir operasyon ile geldin. Büyük iş doğrusu seni sorgulayan polislerin aklını almışsın. Çok korkmuşlar. Fakat Bay Brook burası öyle bir yer değil. Değil küresel bir devrimin olması gerçekten kıyametin kopması bile bizleri korkutmaya yetmez.
    + Küresel bir devrim mi? Şaka mısınız siz? M.i.6’i daha zeki sanırdım. Bizleri gerçekten devrim yapmaya çalışan öfkeli bir grup mu sandınız?
    - Değil misiniz?
    + Hayır değiliz. Çünkü amacımız devrim yapmak değil.
    - Ne öyleyse.
    + Küresel çapta bir evrimleşme. Siz araya girip sormadan önce cevaplayayım ben. Aklınıza gelmeden cevaplayayım. Ahlaki ve değer yargıları üzerine bir evrim.
    - Neden evrim peki?
    + Devrimler kalıcı ve kesin bir çözüm değildir hem çok kan dökülür. Bu sebeplerden dolayı da başarılı devrim tam manası ile yoktur. İnsanoğlu önüne çıkan bütün zorlukları evrim geçirecek aşmıştır. Buzul çağında geçirdi, hastalıklara karı geçirdi düşünsel olarak Antik-Yunan’da geçirdi.
    -Sadede gelin lütfen.
    + Peki. Yani sen, senin şefin, bu teşkilat, bu ülke ve bütün sermaye sahipleri insanlığın başına gelmiş en kötü şeylersiniz. İnsanlığın sizi alt etmesi lazım. Yaşamına devam edebilmesi için.
    - Ve sizde bir katalizör gibi bu evrimin hızlanmasını sağlayacaksınız öyle mi?
    + Hayır. Biz daha çok metabolizmadaki ak yuvar gibiyiz bedeni korur ve onun sağlıklı bir şekilde yaşamına devam etmesini sağlarız. Evrimi kendisi geçirecek. Sizler ise bu evrimin gerçekleşmesini engelleyen bakteri gibisiniz. Amacımız, işinizi bitirmek ve nihai olarak evrim geçirmek.
    Aaron’ın kanı çekilmişti adeta. Hiçbir şey demeden hücreden çıkıp şefin yanına gitti.


    Devam edecek...
    #67733 biri beni silksin | 7 yıl önce
    1kişiye özel 
  3. Bölüm 3 : kriz

    21 haziran 2017, Birleşmiş millet genel merkezi new york saat 13:44

    Evet bay coleman şuan bm genel merkezi önündeyiz. Başta abd, İngiltere, türkiye ve fransa olmak üzere bir çok ülke bm'ye acil toplantı için çağrıda bulunmuştu sonuç olarak bugün bm Amerika saatiyle 13.00'da toplandı. Toplantının konusu bütün ülkelerce bir sır gibi saklanıyor ve yine bm'nin bu kadar çabuk toplanması bütün dünyayı tedirgin etti. olağan dışı bir durum olduğu aşikar. Öyle ki toplantıya kuzey kore hükumeti bile katıldı.


    Lakin bütün gelişmeler bunun ile sınırlı değil. Henüz 24 dakika önce ilk öne abd merkez bankası başkanının ölüm haberi geldi, ardından diğer ülkelerin merkez bankalarının başkanlarının ölüm haberi gelmeye başladı. Ölüm nedenleri henüz bilinmiyor yapılacak olan otopsi incelemeleri sonrasında netleşecek. ve dahası merkez bankalarının başkan yardımcıları sabah erken saatlerden itibaren istifa ettiler ve istifalar ölen başkanlar tarafından kabul edildi. İstifa nedenleri ise hala açıklanmadı. Ulusal ve uluslararası işlem yapan borsalarda ise % 6,5 civarında bir düşüş yaşandı. Uzmanlar bu düşüşün henüz başlangıç olduğunu ve durumun daha kötüye gideceğini öngörüyor. En kısa sürede önüne geçilmez ise bütün para birimleri basit bir kağıt para olabilir. Bütün bu krizden etkilenmeyen sadece kripto para birimleri ile işlem yapan borsalar oldu. Bu kriz ortaya çıktıktan sonra kripto para ile işlem yapan borsalarda %1,8963 gibi bir artış görüldü.


    Dünya büyük bir kriz içinde. Bütün bu yaşananlar küresel çapta bir terör dalgasının olabileceğini akıllara getiriyor. Bildiğimiz anlamda modern dünyanın sonu geldi mi yoksa gelecek mi? Bütün dünyanın gözleri ve kulakları, bm toplantısı sonrası yetkililerin yapacağı açıklamada.

    Ben emma Wright, cnn World new york'tan bildirdi.
    #75014 biri beni silksin | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0kişiye özel 
  4. kişisel istek.

    yazmış olduğum hikayelere oy veren arkadaşlar verdikleri oylar ile bağlantılı yahut bağlantısız görüşlerini yorum olarak yazabilirler ise eksiklerimi görüp onları kapatmama yardımcı olabilirler.

    şimdiden teşekkür ederim.
    #75016 biri beni silksin | 7 yıl önce
    0kişiye özel 
  5. 29 ekim 2017, güven park ankara. saat 20:00

    cumhuriyet'in ilanın 94. yıl kutlamaları. bu yıl yapılan kutlamalar son 10 yılda yapılan kutlamalara karşın daha bir coşkuluydu. " biz ceketimizi değiştirdik de geldik " diyen hükumet başa geldiğinden beri ilk kez mustafa kemal atatürk'ün adını çekinmeden söyleyen bürokratlar vardı iktidar partisinde. ve bu durumdan etkilenen iktidar yanlıları da mustafa kemal ve cumhuriyet karşıtlığını bir kenara bırakıp kutlamalara katıldılar. geçen yıl 15 temmuz darbe girişiminden sonra bu olayların böyle gelişmesi her ne kadar ironik olsa da bugün ülkenin çok büyük bir çoğunluğunun uzun yıllar sonra tek bir çatı altında bulumuştu. genç, yaşlı, çocuk, herkes ama herkes hep bir ağızdan marşlar söylüyordu. o sırada kalabalığı uzaktan izleyen iki vardı. kendi kendilerine konuşuyorlardı;

    - efendim en son eylemimizin üstünden 4 ay geçti birleşmiş milletler kararıyla bütün dünya bizi arıyor ve biz bizi arayan ülkelerin birisinin başkentinde kalabalığın içinde kutlamaları seyrediyoruz. neden bugün buradayız? her ne kadar bize ulaşmaları çok güç olsada bu kadar rahat olamayız!
    + 94 yıl önce bugün bu şehirde ne olduğunu bilyor musun?
    - saat 20:30 'da türkiye cumhuriyeti ilan edildi. yani yarım saat sonra tam 94 yıl olmuş olacak.
    + doğru ama eksik.
    - eksik olan ne efendim.
    + eksik tarafın şu ; evet cumhuriyet ilan edildi ama aynı zamanda bizim bugün engellemeye çalıştığımız oyun 100 yıl boyunca ertelendi. bu yüzden bugün buradayız. her ne kadar kalabalığın içerisinde kutlama yapmasakta bizde burada kutlamamızı yapıyor ve 94 yıl önce bu işi başarmış insanları anıyoruz.
    - kafam iyice karıştı,anlamadım?
    + biz bugün neye karşı savaşıyoruz, yeni dünya düzenine karşı. bu planın temelleri 19. yüz yılda atıldı ve 1. dünya savaşı bu planı devreye sokmak için çıkarıldı. ulus devletleriymiş, petrolmüş, enerji hakimiyetiymiş hepsi bahane. asıl amaç büyük bir savaş ile kurulabileceği kadar ulus devleti kurup işlerini kolaylaştırmaktı. sonuçta hiç kimse büyük bir pastayı tek lokmada yiyemez onu dilimlere ayırıp kolayca yer. ve orta doğu bu planın merkeziydi. lakin hesap edemedikleri şey...
    - mustafa kemal ve arkadaşlarıydı!
    + aynen öyle. hesap edemediler. orta doğu da küçük güçsüz devletleri kuramadılar. tam tersine güçlü bir devlet kuruldu. hatta rothschild ailesinin üçüncü baronu olan Nathaniel Mayer Victor Rothschild 29 ekim 1945'te " mustafa kemal planlarımızı 100 yıl ertelememize neden oldu " dedi.
    - taşlar yerine daha iyi oturmaya başladı. 94 yıl önce insanlar türkiye'nin kurtuluş savaşından ilham alarak bir bir emperyal devletlere baş kaldırıp bağımsızlıklarını ilan ettiler. ve dahası orta doğu'da böyle bir gücün ortaya çıkması sscb henüz güçlenmemişken ona gelebilecek saldırıları da engellemi oldu.
    + aferim güzel ve yerinde çıkarımlar. devam et!
    - soğuk savaş, körfez savaşı, 11 eylül saldırıları, büyük orta doğu projesi, arap baharı... hepsinin 20. ve 21. yüz yılda yaşanmasının sebebi buydu demek. ama yerine oturmayan 1 şey daha var. o da 2. dünya savaşı. bu savaştan sonra belkide bu plana yegane engel olabilecek devlet güçlendi.
    + 2. dünya savaşı büyük bir hatadan başka bir şey değil. 1. dünya savaşını ellerine yüzlerine bulaştırdıktan sonra planlarını halletmek için herşeyi hızlandırdılar ve adolf hitler gibi bir meczup'un ortaya çıkmasına ve destek görmesine neden oldular. ondandır ki 3. baron rothschild tam da 29 ekim 1945'te o sözü söyledi. çünkü 2. dünya savaşından sonra insanlar milliyetçilikten soğudu dahası milyonlarca dindaşları öldürüldü.
    - o zaman hitler'de bizdendi öyle mi?
    + tabiki hayır! hitler her ne kadar onların oyunlarını görmüş olsa da o bir katilden daha fazlası değil. bizim yolumuz da hitlerin yolu değil!
    - tarih hatırlayacak, kimin masum kimin suçlu olduğunu.
    + tabi ortada bir tarih bırakırlarsa.
    - bir şeyler yapmalıyız efendim. 4 aydır hiçbir şey yapmadık. amerika sinemasında 11 eylül saldırıları tekrar işlenmeye başlandı, türkiye'de sinema ve televizyon dizilerinde yer yer faşizme kaçan filmler dönüyor, dünyanın geri kalanı da öyle. insanların milli duygularını kaşıyorlar.
    + kim demiş hiçbir şey yapmadığımızı! ama şimdi sus ve şu insanların kutlamalarını izle ve eğer tanrıya inanıyorsan bu işi başarmış insanlar için dua et...


    devam edecek.
    #86363 biri beni silksin | 7 yıl önce
    3kişiye özel 
  6. 31 aralık 2017 times meydanı newyork. saat 22:48

    Ünlü times meydanı, mega kentin kalbi, yeni yıl kutlamalarının yapıldığı en popüler mekanlardan birisidir. Gökdelenler ve büyük reklam panoları ile çevrili bir meydan. Mega kentte yaşayan milyonlarca insan yıl başını kutlamak için buraya akın eder ve dahası küçük çaplı dahi olsa bir turizm merkezi olmuştur zaman içerisinde. Milyonlarca insan yeni yılı beklerken yeni yılın nasıl geçeceğini hayal eder. Hayalleri vardır hepsinin, dilekleri vardır, amaçları vardır. Bütün bunların gerçekleşmesi için inananlar tanrıya dua eder inanmayanlar ise sadece umut eder. Dünya insanlarının geleceğe dair eş zamanlı umutla baktığı yegane zamandır. Bunun bilinciyle kendilerinden geçercesine eğlenirler. En azından bir kısmı. Bütün insanların umudu vardır lakin hepsi geleceği sevinçle karşılamaz. Geleceğin neler getireceğinin diğer insanlardan daha fazla farkındalardır ya da sevinemeyecek kadar büyük problemleri vardır.

    O gün o gökdelenlerin birinin yüksek bir katında üç kişi vardı. Bir tanesinin sandalyeye bağlanmış, ağzı ve gözleri kapalıydı. Bir tanesi ayakta meydanda toplanan insanları seyrediyordu diğeri ise sandalyeye bağlı adamın arkasında bekliyordu. Korku bu adamı yavaş yavaş ele geçirmeye başlamıştı. Tanrıya inanmazdı fakat dua etmeye başlamıştı. Sandalyede bağlı olan c.i.a’de istihbarattan şefiydi. Kendisine geldiğinde hatırladığı son şey kızına aldığı yıl başı hediyesi ile arabasına binip onun yanına gitmek üzere olduğuydu. Sandalyenin arkasında duran efendisinden emir bekleyen bir tetikçiydi. İnsanları seyreden adam ise tetikçinin efendisi ve gelecek hakkında endişelenen bir adamdı. Üçünden de ses çıkmıyordu, tutsak ne debeleniyor ne de gıkını çıkarıyordu, aşağıda eğlenen insanların sesleri oraya ulaşamıyordu, ortamda sessizlik hakimdi.

    Bir süre sonra gelecek için endişelenen adam tetikçiye arkasını dönmeden emir verdi + ağzını aç, tetikçi emri yerine getirdi. Tutsak refleks olarak sordu - kimsiniz siz, neler istiyorsunuz benden. + Hadi ama Charles sen zeki bir adamsın, eminim güçlü bir tahminin vardır, c.i.a istihbarat şefisin, seni o koltuğa boşuna getirmediklerini biliyorum, dedi endişeli adam. Arkası hala dönük ses tonu dingindi. Sorulan sorunun ardından Charles’ın aklına onlarca seçenek geldi. KGB,ISI,VAJA ya da edindiği diğer düşmanlar olabilirdi. Charles, kendisine soru soran adamın dediği gibi zeki bir adamdı. Dikkatini topladı, son altı aydır ofisinde sabahlarken deşifre etmeye çalıştığı ama edemediği hatta haklarında onların uyarıcılarının itiraf ettiklerinden başka bir şey öğrenemediği o örgüt geldi. İsim veya belge hiçbir şey yoktu ellerinde. Derin bir nefes aldı - onlarsınız dedi. + kimleriz? Charles tekrar – onlar dedi. Endişelenen adam hala insanları seyrediyordu + hala daha hakkımızda bir şey öğrenemediniz demek, beklediğimiz bir durumdu ama nedense hayal kırıklığına uğradım Charles. Endişelenen adam tetikçiye onu cam kenarına getirmesini ve gözlerini açmasını söyledi. Tetikçi verilen emri yaparken endişelenen adam birkaç adım geriye gitti. Charles gözleri açıldıktan sonra kafasını etrafında çevirerek bir yüz görmeye çalıştı ama başaramadı belki bir yansıma görürüm umuduyla camlara baktı ama yine bir şey göremedi. Charles eğitim alırken insanları yönlendirerek karşısındaki insandan istediği cevapları almayı öğrenmişti ama bu sefer durum farklıydı. Duygularını kontrol edemiyor düşüncelerini toparlayamıyordu. Bir kez daha sordu – ne istiyorsunuz benden? Endişelenen adam ilk baştaki ses tonuyla + senden bir şey istemiyoruz ayrıca korkma sana zarar da vermeyeceğiz. Aslında sana daha doğrusu sizlere teşekkür etmeliyim bugün seni kıskıvrak yakalayan bu arkadaşım için. Sen ve senin gibiler sayesinde sizlere karşı savaşacak bir hayalet ordumuz var. – ne zırvalıyorsun sen ha? Senin gibiler derken neyi kastettin. + senin gibiler Charles, bütün ülkelerin istihbarat servisleri var ve hepsinin içinde senin gibi aşağılık insanlar var. Kendinizin ülkenize ve hatta yeri geldiğinde dünyaya hizmet ettiğinizi sanıyorsunuz ama yaptığınız hizmetler dünyayı bir bok çukuruna çevirmekten başka bir şey değil. Bu hizmetleri yaptırdığınız insanlardan bahsediyorum Charles. Pis işlerinizi yaptırdığınız adamlar. Charles donup kalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Endişelenen adam devam etti + ne oldu Charles diyecek bir şey bulamadın mı, o zaman izin ver ben devam edeyim. Haşaşinleri biliyorsun ama bu yanımdaki arkadaşımın ve dahil olduğu bizlerin hayaletler dediğimiz ordu birer katil değiller. Endişelenen adam tetikçiye dönerek + Hatta yanımdaki arkadaşım için demokles’in kılıcı ya da thor’un çekici diyebiliriz, dedi sonra tekrar Charles’a bakarak + eh bana da iyi niyetli Hasan Sabbah diyebiliriz herhalde. Ama ben bu orduya yalan söylemedim, sahte vaatlerde bulunmadım onları zorlamadım, tamamen gönüllü oldular. O kadar yetenekliler ve sayıları o kadar fazla ki herhangi bir ülkeyi bir gecede çökertebilirler. Ama bizim istediğimiz bu değil. Bir ülkeyi çökertirsen orada çok fazla insan ölür, kesinlikle bunu istemiyoruz. Charles öfke ve endişeyle karışık tekrar sordu – ne istiyorsunuz tanrının cezaları! Dedi. Endişeli adam alaycı bir ses tonu ile + senden bir şey istemediğimizi söylemiştim Charles, bizim istediğimiz dünyanın değişmesi çünkü sizlerin düzeni er ya da geç onu ortadan kaldıracak. Sizler dünyanın sonunu getireceksiniz ve buna katiyen izin verilemez. Lakin dünya tarihine şöyle bir göz attığımızda böylesi büyük değişimlerin sadece savaşlardan sonra ortaya çıktığını görüyoruz. İşte bu yüzden buradasın Charles. Bizler sizlere 3. Dünya savaşını ilan ediyoruz! Bu seferki farklı ülkeler birbirleri ile savaşmayacak masum insanlar ve özellikle çocuklar ölmeyecek. Bu savaş ülkeler ile bizim aramızda olacak. Sen bu savaş ilanını efendilerine iletmen için ayarladığımız bir mesajsın sadece. Bizden bu kadar Charles gidiyoruz, merak etme bir ihbar üzerine polis buraya baskın yapıp seni bulacak. O zamana kadar manzaranın keyfine bak.

    Charles dehşete düşmüştü. Konuşmalar kesildikten sonra tek duyduğu uzaklaşan ayak sesleriydi. Onlarca yıl aldığı eğitim onların ağzından laf almak için bir işe yaramamıştı. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? Daha isimlerini bile bilmedikleri kişiler ile nasıl savaşabilirlerdi ama asıl önemlisi bu insanlar nasıl bu kadar güçlü hale gelmişti. C.i.a istihbarat şefi, bu adamın söylediklerinden sonra emrindeki o kadar ajana nasıl güvenecekti. Charles’ın aklına daha bir sürü soru gelmiş ama hiç birine bir cevap bulamamıştı. Korku ve endişenin altında ezilmeye başlamıştı. Artık o da gelecek için endişelenmeye başlamıştı.


    devam edecek.
    #117756 biri beni silksin | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0kişiye özel