"aramızdan göçüp gitmiş insanlar bir gün onlar hakkında konuşulmadığında gerçekten ölür" gibi bir söz okumuştum vakti zamanında. bu ponçik kadın da böyle bir şey işte. ölmedi aslında, kahkahası her gün mutlaka bir yerlerde yankılanıyor, mutlaka kendisiyle birlikte birilerini güldürüyor ve yüzü de neşesi de asla eskimiyor... kaç yıl geçti ışıklara karışmasının üzerinden ama hala izler, hala güleriz ve bizi bir şekilde güldürmeye de hep devam edecek. ölümsüzlük böyle bir şey mi acaba?
o kadar sıcak, o kadar "gerçek annesiymiş gibi" rol yapardı ki, insanın içine bahar gelirdi resmen. sanırım anne rollerinde bu kadar iyi olmasının nedeni, henüz 16 yaşındayken vefat eden oğluydu. gençlerde, çocuklarda kendi oğlunu buluyordu belki de. hatta o kadar güzel anne rolü yapıyordu ki, canlandırdığı anne karakterleri nedeniyle 1985'te Yılın Annesi seçilmişti.
bir de hep düşünürüm "bu kadın hiç genç olmadı mı?" diye. en genç rollerinde bile sanki hep aynı adile naşit'ti.
gerçek ismi adela özcan olan usta aktris. ziya keskiner ile evlenmiş, çocuğu ahmet keskiner hastalanınca ameliyat parasını karşılayamayan çift için Gece Yarısı Tiyatrosu ile para toplanmış ve ayrıca gazetelere de ilan verilmiştir (milliyetin 1966 tarihli haberine arşive erişimi olanlar bakabilirler.). ne yazık ki evladı 15 yaşında vefat etmiş, evlat acısını ve hasretini 'kuzucukları' ile gidermeye çalışmıştır. münir özkul ile çok iyi eküri olmuşlardır.
33 yıl önce bugün hayata ve biz "kuzucuklarına" veda etmiş,oyuncu,tonton kişilik, sanıyorum ki kimsenin istese de olumsuz duygular,niyetler besleyemediği biriydi. Ne güzel,ne mutlu ona ve masallarıyla büyüttüğü biz büyümeyecek olan çocuklarına! Yerinde rahat uyusun..