"kalbinin benim olabilmesi için tüm dünyayı karşıma almaya hazırım" demişti. dünyayı ve ötesini karşısına alıp bundan bir gram dahi pişmanlık hissetmemesi bir insanın alabileceği en değerli iltifat değilse nedir?
Adamın biri tam karşılıklı oturup (o dizilerde filmlerdeki dertleşme sahnesi olandan) rakı içmelik insan olduğumu söylemişti ki kendisi pek sevmezmiş de rakıyı. Zirvem buydu.
Bundan bile burak buram kankalık kokusu yükseliyor tutmayın beni atlayacağım pencereden
Ders verdiğim öğrencilerimden birinin daha 1 yaşına basmamış bir kardeşi vardı. İlk bir kaç dersimizden sonra, bir gün onlara gittiğimde kardeşi kucağıma çıktı ve inmedi. Ne annesi ne kardeşi indiremediler yavrumu. Annesi en sonunda "sana aşık oldu sanırım" demişti. Bir bebeğin gözlerindeki ışıltı olmuştum. Paha biçilemez bir andı.
eşim olacak kişi çatalı sağ omzuma batırıp batırıp çıkarırken gözlerimi belerterek kendisine baktığımda söylediği "kavun yeteri kadar tatlı değilmiş de..." cümlesi.
Lisenin ilk yılındayız, müzik dersinde istiklal marşı bestesi öğrencilere teker teker okutularak koro seçmeleri yapılıyor. Sıra bana geldi, okudum. Sonra müzik hocası bir kez daha okuttu bana. Ve bana "Yıllardır koro için aradığım tenor sen olabilirsin" demişti. Kaderin cilvesi işte, bir ay sonra o liseden ayrılmıştım. İlginçtir ki şu an şarkı söylemesem de, sesimin bas-bas bariton aralığında olduğunu biliyorum. İlk erkeklik yıllarım, sesim henüz kalınlaşmamıştı o zamanlar.
Sonra bir beşiktaş-fenerbahçe maçında sesim bağırmaktan sıfırlandı tabiri caizese. Şu Ferrari'nin lugano'yu tokatlayarak penaltıya sebebiyet verdiği ünlü maç.
Şimdilerde de borazan gibi bir sesim var işte, galiba bu iltifat değil de sadece bir rastlantıymış.
son birkaç haftada birden fazla hatun kişiden aynı şeyi duydum. yani erkek adama ayy keşke senin gibi tırnaklarım olsa da oje sürsem diye iltifat mı olur lan ?