"E ben artık öleyim giderken beni seven kim varsa onu da götüreyim" eczası.
Bayer öksürük şurubu olarak satmış yıllarca. Türkiye'de fabrikası varmış. Batlamyus (hiç sevmem) her ilaç dozunda zehirdir demiş, haklı ama bunun dozu falan olacak iş değil işte.
Bağımlısıyla asla pazarlığa girmeyin, tek lafına inanmayın. Aklında bir sonraki dozdan başka şey yoktur ve onu almak için her şeyi söyler.
Aslında insan öleceği zamanı bilse giderayak denenebilir bir şey. Dur lan bakayım şuna nasıl birşeymiş diye... ama işte sıkıntı şu ki ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz. Bu yüzden denememek lazım.
sadece öksürük şurubu değil daha öncesinde ağrı kesici olarak satılan, hoffman'ın buluşu. morfinin bir çeşididir. zamanında; yani yasaklanmadan önce insanların sürekli kullandığı şu an zehir olarak nitelenen madde.
bu madde ilk alındığında küçük kardeşi aspirinden daha etkiliydi. hatta mutluluk verici. ama öyle böyle değil. zaten yasakta olmadığı için çok da ucuz. herkes alıyor. etkisi altındayken en mutlu olunan an x10 az kalınır denilmiş fakat İlk hislerin kaybolmasının ardından kullanan kişilerde uyur uyanık bir hal görülür. Merkezi sinir sistemine etki eden eroin, kullanan kişilerde zihinsel bulanıklığa sebep olur. zaten bu etkilerden sonra incelemek için içen biri(ismini unuttum) hero-in (kahraman içimde) diye bağırmış da, ülkemize trakyadan gelmiş de, onun için ismi eroin olarak kalmış falan. sonra da yasak, şu an yan etkilerini daha iyi biliyoruz zaten, az kullanıma bile vücut aşırı doz tepkisi verebiliyor, ölümler vb.
yıllar önce bir herif bir partide bundan almış. mal gibi bakıyordu. sonra anlattı, baktığı duvar açılmış, bu kafayı sokmuş, içeride cinler varmış, bunun kafasını hızarla kesmeye başlamışlar, kafasını duvara yakılı olduğu için kurtaramamış. ilgiyi alakayı kestik bununla, kimseyi dinlemedi, heder olacak gibiydi, sonunu bilmiyorum.
bir başka tanıdığım bir dünya borca girdiği ama iyi iş yapan, düzenli başında dursa bir sezonda masrafını çıkartacak turistik dükkanını batırdı. her akşam kasayı alıp gidiyordu, o kadar iş yapan dükkan maaş bile ödeyemedi, kalite, müşteri gitti, battı sonunda. eleman da manken gibi sarışın, büst erkeğin tekiydi, yüzüne bakılmaz hale geldi. ishal oluyordu habire.
bunun ötesinde tecrübem yok ama yeter: yaklaşılacak şey değil.
Kimyasal ismi 3-6 diasetil morfin klorhidrat olan uyuşturucu maddedir. Teorik olarak 1 kilo afyondan 250 gr baz morfin, 250 gr baz morfinden ise 150-160 gr eroin elde edilir. Etkisi morfinden üç kat fazladır. İsminin kökeni ise deneklerin bu maddeyi kullandıktan sonra; “kendimi görkemli, kahraman gibi hissediyorum” sözlerinden (heroin) çıkmıştır. Kullanılma biçimi ise şu şekildedir: 1. Alüminyum folyo üzerinde yakarak çıkan dumanı içine çekmek. Bu yönteme “kaydırmak” veya “ejderhayı kovalamak” ismi verilir. 2. İnjeksiyon yolu ile damar içine verilmesi. 3. Burundan çekilmesi.
Eroin genelde endorfinleri taklit eder. Karaciğerde morfine dönüşür. Yüksek düzeyde bağımlılık yapar. Genelde 7 kez damar içi injeksiyon bağımlı olmak için yeterlidir. Bağımlı olma durumu kişinin metabolizmasına ve iradesine göre artar veya azalabilir. Rengi kahverengiden leblebi tozuna ve beyaz renge kadar değişkenlik gösterir. Kokusu ilk üretildiğinde sirke kokusunu andırır. Bunun nedeni eroin üretiminde kullanılan asetan anhidritten kaynaklanır. Eroin dünyada tıbbi amaçlı olarak İngiltere’de üretilmektedir. Yapım aşamalarına göre 5 tip eroin vardır. 1-2 tip eroinler taş cüruf diye ifadelendirilen ama injeksiyona uygun olmayan erondir. 3-4 tip genelde kahverenginden sarıya çalan renge sahip olup, Avrupa’da “Türk eroini” diye adlandırılan tiptir. 5 tip ise saf olarak kabul edilen beyaz renkli olandır. Eroin sokakta asla saf olarak satılmaz. Bunun nedeni hem üründen sağlanacak marjinal faydanın üreticiler açısından önemi hem de bağımlıların vücudunun bu tip bir eroini kaldıracak fiziksel yeterlilikte olmayıp, overdoze yaşamalarının önlenmesidir. Genelde içine; süt tozu, nişasta gibi maddeler katılarak seyreltilir. Eroin bağımlılarının dikkat çeken özellikleri; değişik bir kokuya sahip olmaları, nezle gibi her daim burunlarının akması, yüz ve göz çevresinde karaciğer harabiyeti ile ilgili sarı rengin oluşmasıdır. İlk kullanıldığında genelde mide bulantısı yapar. Bu etki geçtikten sonra yüksek düzeyde ofori etkisi başlar. Eroin, vücutta hızla tolerans oluşturan bir maddedir. Eroin alımın kesilmesi vücutta şiddetli etkilere neden olur. Bütün eklem ve kasların ağrıması, yenilen yemeğin kusulması, uykusuzluk, anksiyete vb.. Eroin’in antidotu naloksan adlı maddedir.
bir arkadaşımın anlattığına göre yan etkisi “it gibi kaşındırmak” olan uyuşturucu madde. İlk kullanışında “ulan acaba mutlu edişi kaşındırmasından mı geliyor” diye düşünmüş. Gereksiz bir mutluluk, gereksiz bir huzur. Sanırım kimi insan bu bağımlılığın pençesine düşmüyor.
Yalnız o arkadaşım olacak ibneyi de hayat çok başka şeylerle sınadı o ayrı.
diğer adıyla diasetilmorfin. bir çeşit uyuşturucu madde.
felix hoffmann, ünlü ilaç firması bayer için çalışan bir kimyager, yan etkileri az olan güçlü bir ağrı kesici bulmaya çalışıyordu. çeşitli kimyasal maddeleri asetilleyerek yaptığı çalışmalar sonucunda çeşitli maddeler buldu. salisilik asitin asetillenmesi sonucu ortaya çıkmış olan asetilsalisilik asit yani aspirin bunlardan belki de en bilineni.
aslında eroin daha önce icat edilmişti, eroini ilk kez bulan kişi hoffmann değil (1874 yılında) alder wright. ancak wright çalışmalarını devam ettirmemişti. hoffmann'ın buluşundan sonra ise eroin, bayer tarafından, maddenin analjezik* özelliği önde tutularak birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilecek bir ilaç şeklinde piyasaya sunuldu. hem de "bağımlılık yapmayan morfin" adı altında.
1898-1910 yılları arasında pazarlaması devam eden eroinin, sonunda bağımlılık yaptığı ortaya çıktı ve piyasadan çekildi.