ufak karakter başlıkları:
mehtap: yuvanın sahibi. hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık eden, eski büyük fahişelerden. hayatın onu evirdiği sert mizacın altında, analık duygusu ve merhamet, dominant yapısının altında barındırdığı sahiplenicilik, onun yanında yetişen birçok çocuğa fayda sağlamış. diyabet hastası ve her sabah iğne vurduruyor.
"bu balıklar niye öldü biliyor musun? çünkü onların suyunu değiştirdin!"
saffet: mehtap'ın elinde büyüyen eski bir o.. çocuğu. silah kaçakçısı, sigara kaçakçısı, serseri delikanlı. mehtap'ın evinin üst katında yaşar ve evin eksik gediğini hep o görür. çocukların bir numaralı abisidir. her delikanlı gibi, o da bir gün vurgun yiyecektir.
"hanımlar, destur var mı?"
"senin yanında 15 dakika durup, aşık olmayan var mı?"
hatice: urfalı bir ailenin çocuk gelini. asıl ismi bağdagül. sue ellen'ın annesi. kader ağlarını onun için ördüğünde henüz 14'ünde. genç kızlığını yaşayamadan 2 çocuk annesi. her gün pencereden katilini seyrediyor.
"ben senin kızına baktım, sen de benimkine bak. tüm insanları sevdiğinin yarısı kadar sevsen, sue ellen'a yeter."
sue ellen: hatice'nin babası belli olmayan kızı. dallas'taki sue ellen'ın haline acıyan annesi tarafından, mahkeme kararı ile ismi bu yapılmıştır. hatice mahkeme başkanını ikna için çok çaba sarf etmiştir. babasının sürekli almanya'da yaşadığına inandırılmış ve bunu pekiştirmek için de alman çikolatalarıyla kandırılmıştır. alman çikolataları tabi ki saffet'ten.
"benim de şimdiye kadar hiç doğum günümü kutlamadık. ne olacak ki?"
nazif: bağdagül'ün urfa'dan gelen oğlu. "namus" temizlemek ve annesini katletmek üzere istanbul'a gelmiştir. sonunda annesine kavuşur, annesi ona sıkı sıkı sarılır, boynundan öper. nazif buna şaşırır:
"niye öyle yaptın ki?"
mediha: fahişeler içinde en güzel memelere sahip olduğunu iddia eder. arada uğrar, yuva ücretini bırakır. göğüslerin sarkık olup olmadığını test etmek için, geliştirdiği bir yöntem vardır. sakıp'ın annesidir.
"kendiminkilerden güzel meme de ilk defa görüyorum."
sakıp: sakıp sabancı gibi alt çenesi önde olduğundan, büyüyünce zengin olsun diye annesi tarafından ismi sakıp konmuştur. sayısız adam yaralama ve cinayete tanıklık etmiştir.
"italyanca cicoların çok güzel ne demek?"
çiçek: annesi fahişe olan güzel mi güzel bir kız çocuğu. annesini hiç görmüyoruz.
"mehtap hanım, çocukların yanında küfretmeyin. onlar çocuk!"
melek: yine annesini hiç görmediğimiz başka bir hayat kadınının kızı. mehtap tarafından büyütülmekte.
"hanımların yaşı sorulmaz, akıllım!"
ferdi: yanık sesli, fırlama mı fırlama. o da bir hayat kadını çocuğu ve yuvada kalıyor. çırak'ın playbackini seslendiriyor.
"bu şarkıyı böyle kim söyler? mi chiamo ferdi!"
çırak: yuvadaki en büyük çocuk. az ilerideki normal bir yuva olan şen yuva'daki bir kıza hastadır. saffet'e özenmekte ve tesbih taşımaktadır. müthiş kıvrak zekası ile, içinden çıkılmaz anlarda bulmacayı çözer.
"abi, benim bi fikrim var!"
meryem: polisler tarafından aranan anarşist. kocası metin ve kardeşi selim, 80 olayları sebebiyle polisin eline düşmüş iki solcudur. polislerden kaçmak için, selim'e can borcu olan saffet sayesinde, kızı hazan'la birlikte mehtap'a sığınır, oradan da italya'ya kaçar.
"bizim suçumuz mu.. bizim suçumuz, insanları çok sevmek..."
hazan: metin ve meryem'in kızı. yuvadaki tek annesi hayat kadını olmayan çocuk. bir gün annesinin yanına, italya'ya gitmek için gün sayar ve bunun için azimle italyanca öğrenir.
"her giden aynı şeyi söylüyor..."
dona (donatella): yarı türk, yarı italyan konservatuar şan öğrencisi. girdiği sınavda başarısız olmuş ve 3 ay sonra tek bir şansı kalmıştır mezun olmak için. bu sebeple bursu tehlikededir. kirasını ödeyemeyecek duruma geldiğinde, yakın arkadaşı imdadına koşar ve onu konsoloslukta işe sokar. tercümanlık yapacaktır. olaylar onu türkiye'ye gitmeye zorlar ve mehtap'ın evinde yaşamaya başlar. görevi, hazan'a italyanca öğretip italya'ya gitmesini sağlamaktır.
"biz babamı çok bekledik. ben başka bir türk erkeğini daha beklemek istemiyorum."
lokman: sağlık kabini, fenni sünnetçi. mahalledeki sıhhiyeci. naif mi naif bir adam. mehtap'a yanıktır. her sabah iğnesini vurur. niyeti ciddidir.
"siz benim hayatımda gördüğüm en kadın kadınsınız."
komiser: en iyi oyuncu performanslarından biri. 80'ler sonrası türkiye'sinin polis gerçeği. selim işkenceden ölünce, 5. kattan aşağı attırır. metin'e de öldüresiye işkence yaparak, meryem ve kızının yerini öğrenmeye çalışır.
"o orospu karını da kızını da buraya getirince de böyle gülebilecek misin bakalım."
--
spoiler --