1. i.hizliresim.com/...

    2011'de "parallax" adıyla kurulmuş, yaklaşık 2 yıldır da şimdiki adıyla yoluna devam eden ukraynalı senfonik ve progresif metal grubu. kendilerini keşfettiğimden beri çocuğum gibi seviyorum.

    - ön not: özellikle ingilizce üzerinden yapılıyorsa, rusya ve civarındaki ülkelerde (türki cumhuriyetler de dahil buna) metal müzik, sözlerin anlaşılamadığı, ritmin yer yer rayından çıkarak şarkıyı katlettiği, metalin akılda kalıcı türlerinden olmayan diğer alt türlerden beslenen şekliyle (black ve death metal olur genelde) çıkar dinleyicinin karşısında. zaten death ve black metalin kitlesi oldukça dar olduğu için birkaç yıl içinde silinip giden grupların sayısı bizim ülkedekilerden bile daha çok olur. bu nedenle, çok takip edebildiğim, ilgi duymak için kendimi zorladığım bir alan değil bu. o yüzden, bundan sonraki yazacaklarımı "ne diyo' lan bu değişik?" şeklinde de okuyabilirsiniz, hiç sorun değil benim açımdan.

    bu grup bir harika dostum =) bu yıl içinde çıkarttıkları (şubat gibi) "the sign of faith" albümlerini dinleyebildim ve ba-yıl-dım. giriş şarkısının adı "seytanu akbar" olan bir albümden çok fazla bir şey beklemezdim ben genelde ama ters köşeye yatırdılar beni. albümün diğer şarkılarındaki keskin u dönüşler hem söz hem de müziğe yönelik olunca dinlemesi, son ses gömüp konserdeymişçesine kafa sallaması müthiş zevk veriyor insana. "petrichor"'daki mezdeke havası, "alexandria"'daki mitik ezgiler, "theatre of denial"'ın iç sızlatan soloları, "alga "'nın senfonik altyapısının üzerine gelen heavy ritimleri, "last chosen by you"'nun darbuka solosuyla başlaması ve davulla birlikte tüyler ürperten bir hale bürünmesi, "how i hate the night"'ın folk müziği herkese sevdirebilecek yapısı... grubun "the sign of faith" albümlerini şuradan dinleyebilirsiniz.

    ilk albümünü çıkartmış bir grup için (parallax'ken de yalnızca 2 single çıkartabilmişler) müthiş bir başarı bu. türkiye'de konserleri olsun, hemen gidip bilet almazsam, adım da "odin'in bayrak taşıyanı" olmasın. bu kadar genç yaştakilerin isteği, azmi ve müzik yapabilmek için deliler gibi tırmalaması (albüm çıkartabilmek hiçbir ülkede kolay bir iş değildir) hayran olunacak, üzerine satırlarca yorum yazılacak bir şey bana göre. ayrıca, ingilizceyi bu kadar düzgün, anlaşılabilir; müziğin içinde kaybolmaya yüz tutarcasına değil de, bilakis "sözler bitince müziği dinlersiniz, umrumuzda değil popüler müzik" dercesine sözlerin içine yedirmelerine de aşık olduğumu belirtmem lazım.

    tekrar, şiddetle öneriyorum; dinleyin, dinletin, 'e ignea'yı kurban edin.

    son not: jahi isimli şarkılarını bizim hangi şarkıya benzeteceksiniz bakalım?
    #48386 lake of the hell | 8 yıl önce
    2müzik grubu 
  2. 2017 içinde ukrayna'da turneye çıkmış ve yerel 3 festivalde (black sea metal festival, taras bulba fest ve respublicaFEST) boy göstermiş ukraynalı grup. özellikle taras bulba'ya katılan bir avuç insan olmuş sanırım ve ignea'nın sahnesi de zindan gibi bir yerde yapıldığı için "az sayıda insan bizi dinleyebildi =(" yazmışlar. youtube'da da yazacağım gerçi ama buraya da yazayım: böyle çerçöp festivallerde boy göstermek ve berbat sahnelere çıkmak başta moral bozucu olsa da, isimlerini duyurmak ve amaçları olan 'e katılabilmek için basamak olacaktır. yüzleri çok düşmez umarım.

    kendilerini 2 yıldır takip ediyorum ama geçen yıl içinde gırla video paylaşmışlar, kaçırmışım. şeytanu akbar'a da klip çekmişler hatta. nefis olmuş. buma 2017 'nin ilk 5'inde de yer almışlar. gurur duydum. 2 yıldır söylüyorum ben; bu çocuklar ünlü olacak çünkü gittikleri yol doğru yol. geçen yıl içinde paylaştıkları videoların bazılarını aşağıya koyayım, siz de izleyin:

    2017'de katıldıkları ukrayna'nın en büyük 3 festivalinde yaşadıklarını vlog yapmışlar. solistleri helle (aslında adı olga) çekmiş çoğu videoyu da. buradan izleyebilirsiniz.

    şeytanu akbar klibi (helle'nin sahne hakimiyeti daha da artacaktır. sesi fena gaza getiriyor dinleyeni)

    alexandria'nın stüdyo çekimi (aşağıdaki soru-cevap videosunda da helle 'u örnek aldığından bahsetmiş. şu stüdyo videosu da bunu apaçık ortaya koyuyor. keşke 'u örnek alsa tabii)

    petrichor'un festival çekimi (hilal ve yıldızlarını yediklerim, 50 kişinin sadece kulak kabarttığı böyle festivallerde harcanıyor be)

    2016'da moldova'da verdikleri konserden kesitler (: sesi kısın. ses kalitesi korkunç. sahne hakimiyetlerini görebilin diye veriyorum bu linki)

    soru-cevap (hellfest'e katılma amaçlarını ve 'yi örnek aldıklarını şıp diye bildim. din ve terör konularında da kafaları boş insanlar değiller. bunu göstermeleri açısından bu video güzel olmuş. amerika'ya çağıranlar olmuş. çocuklar ülke dışına bile çıkamıyor, adamlar kıta değiştirmelerini istiyor =) komik tabii. "eğer ülkenize gelmemizi istiyorsanız, bunu bize değil, yerel organizatörlerinize söyleyin. davet olmadan bizim gelmemiz mümkün değil" açıklamaları da çok önemli. 12 yaşında bir velet gibi "buraya da gelin yaae =(" demeden önce gerçekçi olmayı öğütlemelerine de bayıldım)

    odin yolunuzu açık, kazancınızı bol, ürettiğiniz müziği ise devamlı kılsın gençler.
    #74443 lake of the hell | 7 yıl önce
    0müzik grubu 
  3. geçen yıl hemen hemen bu zamanlarda gene kendi imkanlarıyla satışa sundukları the realms of fire and death albümleriyle azar azar tanınmaya başlayan ukraynalı grup; kısaca, çocuklarım.

    the sign of faith 'in üzerinden 4 yıl geçtiğine inanmam güç. hem iyi eleştiriler almışlardı hem de 2014'te başlayan ukrayna-rusya savaşı'nın etkilerini albümün hemen hemen her riffinde hissedebiliyordunuz. bu noktada, helle (olga) bogdanova'nın söz yazarlığındaki başarısı önemli tabii. 'daki dış sesin "my children vanished below the sign of faith/ your mark of allah is carved upon their graves/ you hide in peace but disappear in grief/ i’m bringing death to you, i shout şeytanu akbar!" diyerek böğürürken, alttan alta iyi niyet ve tarafsızlık fısıldaması ile 'da helle'nin dinleyenlere doğrudan seslenerek "and i am sanctified son of the gods and everyone who’s gone/ i am an angel, i am voice, i am the god of my own choice" göz korkutması mükemmeldi. 4 yıl önceki albümün en iyi yönlerini toplamaya çalıştığımda, 2 avcumla zor tutabileceğim güzellikler ortaya çıkmaya devam ediyor.

    the realms of fire and death, pandeminin ilk günlerinde satışa çıkmasıyla büyük bir pr hatasıydı bence. can derdine düşmüş insanoğlu, ukraynalı küçücük bir metal grubunun yeni albümüne ilgi göstermedi tabii. hayranları olmama rağmen, ben bile ilgilenmedim. helle de bu yanlış yöntemle ilgili birkaç röportajda dev sıçtıklarına dair şeyler söylemiş (girdinin sonundaki linklerden takip edebilirsiniz). helle ve klavyeci evgeny zhytnyuk covid atlatmışlar. yazdan sonra da "şu pr işini tekrar yapalım bakalım" diye düşünmüşler. aslında albümü de eylül-ekim gibi çıkartmaları gerekiyordu bence. hem pandemiden yılmış insanların farklı şeyler aradıkları bir dönemde büyük başarı ve popülerlik kazanabilirlerdi hem de pr'ı da 2021'e kadar halledip turnayı gözünden vurabilirlerdi. helle bu pr işini ciddiye alarak podcastler kaydetmeye, röportajlara katılmaya, ignea ile ilgili bilgileri her katıldığı online toplaşmada dile getirmeye başladı. sanırım grubun iç dinamikleri de biraz değişti. helle grubun yapımcısı, sözcüsü ve pr'cısı haline gelmiş olabilir. bundan sonra, 2021 itibariyle albüm eleştirileride ignea'yı da yavaş yavaş görmeye başladık.

    2018'de sanırım 4.'sü yapılan "female metal voices tour"'da da yer almış ignea (gözden kaçmasın). 'ın headliner olduğu turne genellikle avrupa'yı geziyor (ingiltere'den neredeyse çıkmadığı 2019 turnesi hariç; ortalığı yıkıp geçmişti o yıl). 2018 afişi burada . cismen gruptan kimse yok ama en azından adları okunabilir boyutta. danimarka ayağıyla ilgili ignea'dan bahseden küçük bir değerlendirme yazısını da şuradan okuyabilirsiniz.

    yeni albüme anca gelebildim ya. , albümün hiti ve ilk şarkısı. ilk albümdeki alt yapıya çok benzer ve bana sık sık seytanu akbar'ı hatırlatan bi' şarkı bu. albümün ruhunu 2 kelime ile anlatan Чорне Полум'я () fazlasıyla elektronik. "elektronik tınılar + doğu ezgileri x içselleştirilebilir sözler" denklemiyle müzik yapan bir grup olduğunu bilecek kadar grubu takip ediyorsanız, kulak kanatmaz. black flame'in ingilizce sözlü hali de albümün son şarkısı. pop miksleriyle çeşitlendirilmiş, basın net olarak hakimi olduğu bi' şarkı. , bir cover ve fena halde halk ezgileri barındırıyor (zaten şarkının sahibi 'i biraz araştırırsanız, tam bir halk ozanı olduğunu okuyacaksınız). , grubun parallax'ken ürettiği progresif köklere saygı duruşu şeklinde başlayan, kicklerin şarkıyı oldukça karanlık bir havaya büründürmesiyle "biz böyle ignea olduk" diye kükreyen bi' şarkı. albümün kıyıda köşede kalacağından emin olduğum iyi işlerinden., ilk albümdeki gibi, soluklanmanız için gereken yumuşaklıkta. helle'nin clean-brutal-scream vokal geçişlerini neden bu kadar iyi ve derinlemesine yapabildiğini sadece clean vokalinden anlayabiliyorsunuz. ayrıca güzel akorları var. , konser şarkılarından. ritim aksak değil, davul genelde atakta değil, riffler hızlıca, yağ gibi akmıyor ama 3 dakikanın tamamında, durmaksızın kafa sallamanız için gereken alt yapı mevcut. helle'nin clean vokalinin etkileyiciliğini tekrar duyuyorsunuz. -core türleriyle de dirsek teması olduğunu gösteren bir ignea portresi çiziyor. kicklerin ciğer deldiği ignea şarkılarını seviyorum. , albümde şu ana kadar eksik olduğunu hissettiğiniz doğu ezgileri boşluğunu tek başına dolduruyor. kemanlı giriş, sert ve temposu değişken elektro riffleri, tekrar tekrar dinlemek ve küçük ayrıntıları da duymak isteyen kulakları mest edecek başarılı alt yapı; disenchantment'ın her şeyi. 2 şarkı önceki gods of fire'a da fena laf sokmalar mevcut: "fire of life was a gift that we put to your legs/ you chose to use it for death/ we had enough of your worships, we now do not care/ ." albümü, daha önce de yazdığım, ingilizce sözlü black flame kapatıyor. albümün ruhu olduğunu bizzat helle'nin söylediği black flame'in etkileyici olmamasını sevmedim, sevemedim.

    ilk albümün üzerine koyarak ilerlediği tartışılmaz olan ignea'nın son albümü, beklentilerinize göre hislerinizi de değiştirebilecek bir albüm olmuş. seytanu akbar etkisinden kurtulamazsanız silik, 'yi döndürüp duruyorsanız başarılı ama etkisiz, 'ın ritmikliği ve sertliğini hatırlıyorsanız "eh işte" bir albüm olabilir sizin için. ben objektif yorum yapabmıyorum çünkü grubun hayranıyım. yollarını açık etsin, "nuclear blast" artık seslerini duysun.

    not: linkleri unutmuştum, ekliyorum aşağıya:

    - yeni albüm üzerine helle ile online röportaj (özellikle kendi iç dünyasını anlattığı kısımlar nefis. ignea bir gün ünlenecekse, helle ve grup elemanlarının iyi niyetinin bu noktadaki etkisi müthiş olacak)

    - evgeny ile helle'nin yeni albüme şarkı şarkı bakışı (yukarıda yazdıklarımın teknik ve içsel açıklamaları bunlar aslında. süresi gözünüzü korkutmasın, atlaya atlaya izleyebilirsiniz. evgeny ingilizce terk, evet).

    - grubun instagram sayfası (helle 6 ay kadar önce bu hesabı da doğrudan kullanmaya başladı. özellikle plak, özel set ve "konserleri özledik be ya" tepkili içerikleri güzel. ilginizi çekerse göz gezdirebilirsiniz)

    - helle'nin instagram sayfası (podcastlerine de profilinde yer alan linkten erişebilirsiniz. ingilizcesi gayet anlaşılır, anlattıkları ise önemli. sürekli çalışan, yeni pr yolları arayan bi' kafası olduğunu anlamak ise güzel)
    #252897 lake of the hell | 4 yıl önce
    3müzik grubu 
  4. nihayet yıllar sonra ukrayna dışına çıkıp turne yapacak olan grup. haber linki burada .

    kendi sitelerindeki konser tarihleri ne baktığınızda, ingiltere ile başlayıp avrupa'yı dolaşacak olan "disruptour"'dan önce, ukrayna'da yıllardır yapılamayan "faine misto" festivali dahilinde 6 konser vereceklerini de göreceksiniz. yukarıdaki haberde helle de bunu anlatmış aslında, avrupa falan pek de umurlarında değil gibi görünüyor. "insanlar burada biraz da olsa savaş ortamından uzaklaşıp kafa dağıtmak, eğlenmek istiyor. şu an eğlenecekler, sonraki an belki kaçışacaklar, bir sonraki an belki de var olmayacaklar" demesi de avrupa turnesini pek sallamadıkları anlamına geliyor bence. ayrıca 'nin lead olduğu bi' turne mi olur ya? ve ignea ile birlikte de alt grup. korkunç bi' line-up düzenlemesi olmuş bu. butcher babies'i ya da ignea'yı lead olarak alıp ff'yi alt grup olarak değerlendirmek gerekirdi. özellikle orta avrupa'daki z kuşağı arasında ff bilen kimse kaldı mı acaba? amerika gücü olmuş işte, başka bi' açıklaması yok. bb de amerikalı, evet ama onlar gadın grubu, anca alt grup olabilirler, he mi?. sıçayım böyle mantığa.

    nisan ayı sonlarında satışa sundukları dreams of lands unseen albümünün tanıtımı da olacak aslında. kendi kendilerine 2 albüm çıkardıktan sonra nihayet 'un dikkatini çekebilmeleri müthiş bir adım. seneye de zaten 'de olacaklar (sitelerinde konser tarihlerinin dibinde bunun da tarihi var hatta).

    son albümlerini az dinleyebildim ama 3 yıl önceki the realms of fire and death 'teki , gibi hit olma potansiyeli barındıran riffler içeren şarkılara sahip bir albüm olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. helle'nin özellikle oynak ve bolca elektronik zıttırı içeren şarkılarda kendini daha rahat hissettiğini düşünüyorum. belki de bu yüzden son albümde clean vokali çok ön plana çıkmış. kendi dillerinde olan 2 şarkı bile albümün geneline göre hafif kalmış. gene de to no one i owe gibi bir şaheser de var albümde ve kesinlikle klip falan çekmeyecekler buna, adım gibi eminim. ignea'yı henüz tanımamış olanlar için her albümlerinde kendi müziklerini tek bir şarkıyla tanıtma geleneklerini devam ettirdiklerini görmek insanı mutlu ediyor.

    grenoble, treviso, graz, antwerp, clermont (amerika'daki değil) gibi köyden hallice şehirlere gideceklerine, keşke türkiye'de 3 büyükşehir dolaşsalardı be. ya da ilk albümlerinden bu yana paylaştıkları bütün içeriklere "come to turkeeeey!" diye bağırıp çağırsaydım. turne bu seneki noel'e yakın bitecek. belki 2024'te, wacken'den önce bi' ara gelirler buraya da. umut insanın ekmeği.

    yolunuz hep açık olsun çocuklar! ilerlediğiniz yolu gördükçe gururlanmaya devam, şu ilerlemeyi devam ettirebilmeniz adına yakarışlar odin'e.
    #288421 lake of the hell | 1 yıl önce
    0müzik grubu 
  5. araba markasını çağrıştıran grup ismi, meselaa... opel ignea... güzel olurmuş lan!
    #288434 opethian | 1 yıl önce
    0müzik grubu 
  6. memleketlerinde yapılan "faine misto festivali"nin ilk günündeki izlenimlerini youtube hesaplarından vlog olark paylaşmış grup. izlemek için tık

    özellikle dinlenmek ve kahve içip gezinmek için inşa edilmiş kapalı alanlar korkunç sıkışık görünüyor. yer yer rusya'nın attığı bombalara benzer şeyleri de sergilemeleri "savaşın gölgesinde müzik festivali böyle olur işte" dedirtti bana. helle'nin götünü yırtıp her şeyi anlatma çabası da müthiş.

    neredeyse 10 yıldır süren savaşın tarafı olan ülke 5 gün süren, 20 binden fazla seyirci barındıran şekilde müzik festivali yapıp tam bir avrupa şehri imajı çiziyorken, bizdeki festivallerde alkolün yasaklanmasını, sanatçıların konserlerinin "dıj güjler" tarafından iptal edilmesini falan nereme sokayım; bilmiyorum.
    #288662 lake of the hell | 1 yıl önce
    0müzik grubu