beklendiği gibi 15 temmuz güzellemesi ve gazlaması ile dolu hutbedir. buram buram siyaset, buram buram... neyse.
bir de şu paragraf var:
"Hiçbir zaman unutmamamız gereken bir gerçek de yeryüzünde bize umut bağlamış mazlum, mahrum ve mağdur kardeşlerimizin o gece gözyaşları ile yaptıkları dua ve yakarışlarıdır. O gece hepimiz şahit olduk ki Gazze’den Saraybosna’ya, Kerkük’ten Somali’ye, Sudan’dan Pakistan’a, Asya’nın steplerinden Afrika’nın uçlarına kadar dünyanın bütün mazlumları, mağdurları, mahrumları, muhacirleri, göçmenleri milletimize dua ettiler. “İslâm ümmetinin son kalesi düşmesin” diye secdeye kapanarak gözyaşı döktüler. "
devlet ve siyasi otorite var olduğu zamandan bu yana din ve tanrı insanları kontrol altına almak ve kanalize etmek için kullanılagelmiştir. bugün olan da fazlası değildir.