mevcut hükumetin elinde denek olarak kullanılan, dinlenme tesisleri sayesinde yol üstü şehri olarak anılan güzide memleketim.
Hoş yol üstü şehri özelliğini yeni kazanmamış bir şehirdir burası. anadoluda kurulan ilk kervansaray şu an aynı isimli aksaray ilçesinde bulunmaktadır. (bkz: alay han). anadolu selçuklu hükümdarlarından olan 2. kılıçarslan aksarayın orta yerine bir saray inşa etmiş ve aksaraya şu an kullandığı ismini kazandırmıştır. kayseri, yozgat, sivas gibi bir çok şehri ticaret için kullanan anadolu selçuklu aksaray'ı neredeyse sadece kervansaraylar için kullanmıştır.
hayatımın ilk 16 yılını geçirdiğim bu küçük şehir bir diğer tabirle "kocaman köy"dür benim için. henüz 10 yıl öncesine kadar trafik ışıklarında bekleyen at arabaları, şehir merkezinde otlatılan koyunlar insana köyde yaşıyormuş hissi verir. dindar kesimi hayli fazla olan bu şehrin büyük bir çoğunluğu da milliyetçi olduğunu belirtir fakat 2002 den bu yana belediye başkanı hep aynı partiden çıkmıştır.
tipik anadolu şehri havasından hiç arınamamıştır. şehrin girişine devasa bir malaklı köpeği heykeli dikilmiş bu da pastanın üstündeki çürük çilek olmuştur. insanlarının geçim kaynağı sanayi bölgesi ve mercedes benz aksaray fabrikasıdır. bu fabrikanın içinde lise sonuna kadar eğitim alabilmektedir çalışanların çocukları.
aksaray'dan bahsedip hasan dağından bahsetmezsek olmaz. iç anadolunun orta yerinde bütün heybetiyle yükselen bir dağdır bu. şehrin başındaki bir büyüktür. zamanında volkanlar patlatmış ve eteğindeki köylerin tamamını kara taşlarla doldurmuş fakat artık sakinleşmiş, dinginleşmiş ve ağır abi olmuştur. aksaray ve niğde bölgesine sınır olarak durmaktadır. aksaray'da yaşayan büyük bir topluluğun yakınlarından biri kesinlikle ingilterededir. bazı köylerde villalar görmeniz, spor arabalara rastlamanız hiç şaşırtıcı olmamalıdır fakat bu köylerde erkek bulmak oldukça güçtür. eşlerini bırakıp ingiltere yolunda emin adımlarla ilerlemişlerdir çünkü. küçük çocuklar da ingiltere nerede diye sorduğunda hasan dağını gösterip "dağın arkasında" denir. (bkz: kendinden bilmek)