1. bir şiiri.

    *****

    batmış giysileri yok gibi
    öyle bilge
    sürgit birike birike
    taşıyor kan

    inceden geceye inen
    indirmede yarlarını
    kayalarını ve eline ne geçerse
    dar süre

    yakın
    ilk kez az ötede sanki
    ve kaslar darala darala
    gündemde yalnız zaman var

    sığ sularda nice boğulmaları
    tatmış damakları veba
    etinden bölük bölük et koparıldı
    uzandı kısaldı bir dünya saatinde
    arındırıp becerilerinden ellerinin
    toprağa kazandırıldı

    toprak alabildiğine engin
    #46714 kesret | 8 yıl önce
    0şiir 
  2. içine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı.

    Örnek kullanım: Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım. (A. Ağaoğlu)
    #142484 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro.

    Örnek kullanım: Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu. (S. Derviş)
    #142485 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Az, elverişsiz, sınırlı.

    Örnek kullanım: Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. (A. H. Çelebi)
    #142486 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. .

    Örnek kullanım: Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar? (M. Ş. Esendal)
    #142487 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  6. .

    Örnek kullanım: Bazıları mefkûrenin enginliğini ve azametini tamamıyla kavrayamayacak derecede dardırlar. (Y. K. Karaosmanoğlu)
    #142488 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  7. güçlükle, ucu ucuna, ancak.

    Örnek kullanım: En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler. (M. Ş. Esendal)
    #142489 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  8. .
    #142490 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  9. .
    #142491 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  10. idam mahkûmlarını asmak için dikilen direk.
    #142493 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim