nba 2016-2017 sezonu mvp'sidir. ayrıca bu sezon yaptığı 42 triple-double ile nba tarihinde bir sezonda en çok triple-double yapan basketbolcu olmuştur.
triple-double dediğimiz istatistik; 5 olumlu istatistikten (sayı, asist, ribaund, top çalma ve blok) üçünde çift haneli sayılara ulaşmak demektir. westbrook'un yaptığı inanılmaz bir iş. kesinlikle bu işi küçük görmek gibi bir niyetim yok ancak 10 sene önce olsaydı büyük ihtimalle bunu yapamazdı westbrook.
öncelikle oyunun temposu çok arttı ve takımlar geçmişe oranla çok daha fazla ribaund imkanı buluyor. uzunların hücümda artık pek etkinliği kalmadı. bu yüzden savunma uzunları çember savunuculuğu yaparken, hücumdaki uzunlar çok daha fazla dışarı çıkarak perdelemeler yapıyor.
westbrook'un ribaund sayılarının normalde daha az olması gerekiyor ancak günümüz basketbolunda daha fazla ribaund imkanı olduğu için ve westbrook da triple-double istatistiğine çok yoğunlaştığı için çoğu zaman uzunlar ribaundları westbrook'a bıraktı ve westbrook bu istatistiklere ulaşabildi.
sonunda yine aynı konuya geliyor mesele. başkası yapabiliyorsa başkası yapsın. deneseler belki yapabilirler ama yapılmışı var.
westbrook bu sezon oklahoma'nın en önemli silahı konumundaydı. durant'in gitmesiyle takımdaki en büyük yıldız oldu ve zaten mecazi anlamda bütün topları kendisi kullanırken bu sezon gerçek anlamda bütün topları westbrook kullandı. durant'e belki de teşekkür etmesi gerekir. eğer durant gitmeseydi hiçbir zaman bu şekilde hırslanıp bu seviyeye çıkamayacaktı. ama bu seviyeye çıktı diye takımına bir başarı getirir mi? böyle bir şey olmadı, önümüzdeki yıllarda da olmayacak.
bugün karl malone'un 98 finali ve lakers'daki son maçlarını hatırlayıp hüzünlenince hazır okc geyiğide döndürmüşken westbrook'la da ilgili benzer bir epic fail hikayesi anlatmak istedim.
Ne maçı olduğunu hatırlamadığım/bilmediğim bir golden state - oklohama maçı. Maç oklohama'nın sahasında. Bundan üç dört sene öncesi, Durant ve westbrook'un okc kadrosunda olduğu sezonlardan. Durant'ın gene ayı gibi skor yaptığı ama 6. Faulle oyun dışı kaldığı bir maç. Maç uzatmaya gitmiş ve skor berabere. Son 10 saniyede westbrook orta mesafeli, biraz da zorlama bir şut atıp kaçırıyor. Bu arada şut saatiyle maç saati arsında da 5 saniye falan var. Yani westbrook şutu soksa bile son top gsw'de olacak. Neyse, westbrook şutu kaçırıyor ve dönen top Stephen curry'ye geliyor. Curry ağır ağır dripling yapıp orta saha çizgisiyle 3 sayı çizgisi arasından Bi yerden (yani anasının örekesinden) şutu sallayıp tabiki sokuyor. Tabi okc'ye hücum edecek zaman falan kalmıyor, gsw maçı alıyor.
İşte winnerlıkla loserlık arasında böyle garip bir çizgi var abi. Yani son topu sokmak da çok önemli değil aslında. Winnerlık biraz da zor anlarda doğru kararı vermekle ilgili. 97 nba finalinde jordan ikili sıkıştırma gelince topu yardıma gelen stockton'un boş bıraktığı bugünün gsw koçu Steve kerr'e çıkartmış, kerr topu sokunca bulls 2 sayı öne geçmişti son saniyelerde. Şampiyonluğu getiren bir anlamda kerr olmuştu aslında. Yani tarih çoğu zaman winnerları hatırlar. Biz hep o jordan'ın pasını ve kerr'in soktuğu şutu hatırlıyoruz ikonik bir anı olarak ama o maçtaki son basketi atanın toni kukoç olduğunu da (bulls aslında maçı 4 sayı farkla kazandı) pek kimse hatırlamaz. Westbrook'da son saniyelerde ayı gibi zorlayıp şutu kaçıracağına boştaki arkadaşına verseydi topu maçı okc kazanacak ben de bu geyiği hiç yapmayacaktım. Konuyu da buradan Steve kerr'e bağlayım. Adam hem nba tarihinin en ikonik anlarından birisine imza atmış hem de nba'in en iyi koçlarından birisi olmuş durumda. Bu da bir nevi Winnerlık işte. Yani oyunculuğuna kimse seni iyi bir oyuncu olarak hatırlamasa da saygı duyulan bir karaktersin. Westbrook ise 1 kişi düzgün laf söylüyorsa 10 kişinin atıp tuttuğu bir karakter bu kadar yeteneğe rağmen.
Ha jordan demişken. Jordan topu kerr'e verip şampiyonluğu getiren hamleyi yaptı ya, kerr o şutu kaçırsaydı tarih muhtemelen kerr'in şutu kaçırdığını değil jordan'ın son topu kullanmadığını yazacaktı. Dedim ya Winnerlık biraz da stres altında ve zor anlarda doğru kararı verebilmek işte..
Böylece bir hikayemiz daha sonuna gelmiş bulunuyoruz yoldaşlarım. Umarım memnun kalmışsınızdır.
aslında houston rockets fiyasko sezonun ardından daryl morey ve mike d'antoni'nin ayrılmasıyla beraber yeniden yapılanma sürecini sancılı bir şekilde başlatmıştı. james harden'ın da gitme dedikoduları artınca önce westbrook'tan kurtulalım demişler. iki tane facia kontratlı oyuncu takas oldu ancak zaten ikinci oyuncu da ne oyun tipleri ne sağlıksız bedenleri ve zihinleriyle ne de hak etmedikleri ağır kontratlar yüzünden persona non grata olmuştu. bazı iddialara göre de john wall'un iki sezonluk yokluğunda direksiyonu eline alan bradley beal bu takasın gerçekleşmesi konusunda yönetime defaatle bildirim yapmış. ancak wizards farklı bir çehre kazanabilir. zira gevşek ve bir halt olamayacak takıma istekli iki oyuncu önderliğinde play off yolunda önemli adımlar atabilirler.