-
gazeteciliğin nasıl olması gerektiğini gösteren bir film.
bir konu hakkında neyin nasıl yapılması gerektiğini, konunun peşinin neden bırakılmaması gerektiğini çok güzel anlatmıştır.
bunun dışında gerilimi arka planda kalmıştır benim için. -
kariyeri şarkılara çektiği kliplerle başlayan, se7en ile meşhur olmuş david fincher'ın 2007 yapımı hollywood filmi. hem senaryosunda, anlatılan olayları birinci elden yaşamış ve zodiac kitabını yazmış robert graysmith'ten yararlanılması hem de director's cut halinin yaklaşık 3 saat sürmesiyle oldukça değerli bir filmdir benim için. ayrıca tarihin önemli seri katillerinden birini bu denli başarılı anlatabilmiş film sayısı çok azdır (ilk aklıma gelenler from hell, citizen x, the hills have eyes ve the gray man).
amerika'yı 1966 ile 1970'lerin sonlarına kadarki yıllar arasında meşgul etmiş, insanları sokağa çıkarken tedirgin hissettirmiş, gazetelere yolladığı mektuplarla da gazetecileri peşinden koşturmuş zodiac kod adını kullanan bir seri katili izleyeceksiniz. zodiac'ı bilmek, seri katillerle ilgili bilgi sahibi olmak zorunda değilsiniz tabii. kısa bir özet geçeyim istedim. zodiac'ın öldürme şekillerinden yolladığı mektuplardaki yazı karakterlerine, mektuplarının içinden çıkan şifrelerden gazeteciliğin ne olduğu ve ne olmadığına kadar birçok bölüm var filmin içinde. bir çeşit belgesel olarak bakıyorum ben. üzerine birkaç belgesel de çekilmiş olan zodiac'ın, gazetelere yolladığı mektupların içinden çıkan şifrelerin gazete editörleri tarafından gazetelere basılmasını zorunlu koşma kısımları oldukça sürükleyici gelecektir size de. bu yazdığımda da spoiler yok, zaten filmin ilk çeyreğinde bahsettiğim bu şifreler ile ilgili gizem çözülüyor. gazetelerin bu şifreleri "bugünkü sayımızda bulmacamız da var!" diyerek yayınlaması ve zodiac'tan bahsetmeden, okurlarından bulmacayı çözenlere ödül vereceklerini açıklamaları da güzel ayrıntılar.
filmin kadrosu da ışıl ışıl: kariyerinde kendisine en çok yakışan rolü seçmiş mark ruffalo, çekingen rollerde gayet başarılı olduğunu düşündüğüm jake gyllenhaal ve ukalalığı karakterinin bir parçası haline gelmiş robert downey jr. başrollerde. filmin director's cut halini izlemenizi şiddetle öneririm çünkü etkileyici çekim açılarının birçoğu filmin normal gösterim halinden çıkartılmış. bahsettiğim yaklaşık 3 saatlik hali sizi sıkmayacaktır çünkü ipuçlarını takip ederken filmin içine giriyorsunuz zaten. öneririm.
kitap notu: seri katillerle ilgili okuma merakınız varsa a'dan z'ye seri katiller ansiklopedisi adında bir kitap bulunuyor piyasada. ben bunu üniversitedeyken ilk baskısı çıktığı gibi okumuştum. bu konulara giriş için oldukça iyi bir kitaptır. adındaki "ansiklopedi"den korkmayın, o kadar da ağır değil. hemen hemen bütün ünlü seri katillerle ilgili (albert fish, ed gain, ted bundy, charles manson, andrei chikatilo, john wayne gacy gibi) kısa kısa bilgiler var içinde. merakınız varsa bu tür konulara, aklıma gelmişken kitabı da okumanızı öneririm.
afiş
fragman -
kıçtan takma motorlu şişme bot markası. jenerik markadır. www.zodiac-boats.com/... -
-- spoiler --
Polisiye filmlerin sonunda olayların çözülmesine alışık olduğumuz için olsa gerek, gerçek hayatta da çözülemeyen bir olay olduğundan, çözüme ulaşmadığı için çoğu kişi tarafından vakit kaybı olarak görülmesinin normal olduğu film.
insanı geren bir film olduğunu da pek düşünmüyorum.
Ama dönemini yansıtması ve kurgusu bakımından güzel bir anlatı olmuş.
-- spoiler --
-
1970'de gerçek polis dosyasından alınmış seri cinayetler bütününü konu alan filmde, san francisco limanı civarındaki bir alanı kendine cinayet işlemek için seçmiş, cinayetler içinde şifrelenmiş mesajlar gönderen bir katilin cinayetleri anlatılıyor.
bugün hala şifresinin çözülememiş olduğu da bir bilgi olsun.
önerim: cinayet ve çözülmemiş davalarla ilgilenenler zevkle izleyebilir. cinayet filmi seyretmeyenler pek zevk almaz diye tahmin ediyorum.