"Karşınızda Ergin Ataman var ise politik cevap vermez. İşin doğrusunu söyler. Fenerbahçe'yi hem kıskanıyorum hem de takdir ediyorum."
fenerbahçe'nin final four başarısının ardından bu sözleri dile getirmişti. aynı sezon sonu gönderildi. hem de ücret dahi almadan çalışabilirim demesine rağmen...
hayatta insanlara başarıyı getiren ögeler nelerdir desek çoğumuz aşağıdaki örnekleri veririz.
tertip, düzen, disiplin, azim, hırs, çalışma...bunlar çoğu insanın başarıya giderken kullandıkları araçlar.
bazı insanlar ise bunları kullanmazlar. mesela azimli, hırslı ve çalışkandırlar ama düzenli değillerdir. şimdi bu ergin ataman'da bu genel geçer ögelerin bazılarını kullanmayanlardan. hatta bunların yanına bazı ilave ögeler kullananlardan.
gavurlar friction diyor. ortamda sürekli bi sürtüşme olsun, bi gerginlik olsun, bi kaos ortamı olsun, hep bi düşman olsun ve o düşmanı yenelim olsun yani bildiğimiz tertip düzenden çok daha farklı ortamlar. işte ergin ataman böyle bir adam.
çok başarılı, adam gittiği her kulüpte fark yarattı. adam 2000 li yıllarda efesle final foura kaldı 3. oldu, oradan gitti italya'ya saporta kupasını aldı, sonraki sene yine final four ve yine 3. oldu, döndü geldi beşiktaş ile eurochallenge kupasını aldı, 2-3 sene önce galatasarayla eurocup'ı kazandı yani adam başarılı ama bi bakın bakalım nasıl gelmiş başarı. her dönem sürekli adı kavgalarla, polemiklerle, tartışmalarla anılmış. bunların hiç biri yaa adam naapsın ortam böyle ile açıklanacak şeyler değil çünkü adam bunları bilinçli yapıyor, adam kendi kendine kaos yaratıyor, friction yaratıyor sonra o ortamdan besleniyor. haaa kötü mü bence kötü, ama adam kendi motivasyonunu bu şekilde sağlıyor. sonucunda başarılı oluyor mu oluyor.
bu tiplerden çok var ülkede, bir diğeri fatih terim mesela, o da böyle puslu havaları çok sever, kendisine bi düşman yaratır, onunla kavga eder, kavga ederken motive olur, etrafındakileri de motive eder derken bi bakmışsın ortak düşmanı yenmişsin. hatırlayın 2005 deki isviçre maçını, kendisi günler öncesinden öyle bir hava yaratmıştı ki sanki maçı kazanırsak isviçre toprakları bizim olacak sandık. hatta bizim çok kıymetli basınımız bile gaza gelip saçma sapan gazeteler çıkartmışlardı. sonucunda ise, mehmet özdilek'in tünel girişinde çelme takması ile başlayan süreçte, alpayın düşmanı diz darbesiyle yere sermesi, emrenin tünelde düşmanın boğazını sıkması falan falan. neyse ki bu sadece bir örnek bunun gibi fatih terimle ilgili çok örnek vardır.
konuya dönecek olursak, evet başarılır ama başarısının sırrı kavgadan ve kaostan gelir. sürekli bi kavga, sürekli bi gürültü, yok küfürdü yok olaylardı derken bence kendisine yazık ediyor ama dediğim gibi bazılarının da başarı sırrı bu. zaten herkes sevmesin istiyor, bazıları nefret etsin ki sürekli gerginlik olsun.
o yüzden işin içinde fatih terim gibi ergin ataman gibi karakterler varsa eğer çıkan olaylarda karşı tarafı pek suçlayamıyorum nedense