akıllara direkt ensar vakfını, taciz olaylarında yaşananları, siyasilerin olaya yaklaşımlarını getiren ve türk medyasının ne kadar aşağılık olduğunu gösteren enfes bir film.
sonda yaptığım özet bilgiyi başta vermek gerekirse, film altı dalda oscar adayı. 72. venedik uluslararası film festivali'nde, telluride film festivali'nde ve 2015 toronto uluslararası film festivali'nde özel gösterimde yerini aldı. 73. altın küre ödülleri'nde 3 dalda adaylığında eli boş dönerken 69. bafta ödülleri'nde en iyi özgün senaryo ödülünü kazandı.
watergate skandalını konu alan 1976 yapımı all the president's men ve 2007 yapımı david fincher'ın seri katil/gazeteci filmi zodiac 'a yetişme çabası takdir edilen yönetmen thomas mccarthy'nin seyirciden özür dileme çabası denilebilir film için. neden derseniz 2014 yapımı the cobbler ardından bu şekilde karşımıza çıkması başka türlü bir açıklama getirmiyor akıllara.
film, bir grup boston globe gazetecisinin çocuklara cinsel istismarda bulunan papazların suçlarının kilise tarafından örtbas edildiği ve bunu gerçek hikayeye dayandırarak karşımıza çıkarmaktadır. başta saydığım filmlerde bulunan gerilim dozunu, dikkat çekme işini insanlarca çok tepki toplayan bir olay üstünden devam ettirmesi filmi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğidir.
olayın altı kazıldığında ise bir avuç insanla sınırlı kalmadığı görülüyor. olaylara karışan papazların suçları örtbas edilmiş, birçok papazın da yeri değiştirilmiştir bu gibi tecavüz olaylarından dolayı; fakat sonuç aynı olmuştur, gittiği yerlerde yine devam etmişlerdir. bol diyaloglu, sıfırdan başlayıp bir, iki, üç... diye dallara ayrılıp dikkati üzerinde tutmayı başarıyor.
bunun yanında, 2015 yapımı, şili'de işledikleri suçlar yüzünden kilise'den afaroz edilmiş bir grup rahibin hayatını konu edinen el club filmi de akıllara gelmektedir. ayrıca berlin'de büyük jüri ödülü de almıştır.
spotlight, gazetecilikte, manşet olacak nitelikteki haberlere denmektedir, ufak bir bilgi olarak.
tüm dünyada yaşanan, herkesin bildiği ama görmezden geldiği bir gerçeği cesaretle gözler önüne seren film. kilisenin, pedofiliye ve çocuk istismarına göz yumduğu ve örtbas ettiği bilinen bir şey zaten. bununla ilgili çok çarpıcı belgeseller de yapıldı daha önce. bu filmle de aslında bunun çok yaygın olduğu ve durumun vehameti daha iyi kavranıyor.
tabi bütün bunlardan daha üzücü olan ise tüm dünyada dini kurumlarda yaşanan çocuk istismarının bir şekilde üzerinin örtülüyor olması. kilise yapıyor da diğerleri temiz mi? sorunun cevabı belli ancak bizler korkak ve duyarsızız. spotlight bu anlamda oscar'ı almış olması açısından da önemli bir örnek. oscar almış filmler daha çok bilinir ve izlenir çünkü. farkındalık yaratmak adına önemli bir adım. darısı tüm dünyanın başına.