Sosyal olaylara sessiz kalmayarak kaleminden şu muhteşem terkib-i bend dökülmüş divan şairidir. Buradan anladığımız din kisvesi altında maddi kazanç elde etmek, dalkavukluk, yalakalık, karaktersizlik her dönemin yakınılan sorunlarından biriymiş:
Vardım seher-i taât içün mescide nagâh Gördüm oturu halka olup bir nica gümrâh
Girmiş kimisi vahdete almış ele tesbih Her birisinün vir-i zebânı çil ü pencâh
Didüm ne sayarsız ne alırsuz ne satarsız K’asla dilinüzde ne nebi var ne hod Allah
Didi biri kim şehrimizün hâkim-i vakti Hayretmek için halka gelür mescide her gâh
İhsânı ya pencâh u ya çildür fukarâya Sabreyle ki demdür gele ol mir-i felek-câh
Geldiklerini mescide bildüm ne içündür Yüz döndürüb andan dedüm ey kavm olun âgâh
Sizden kim ırağ oldı ise Hakk’a yakındur Zira ki dalâlet yoludur tuttuğunuz râh
Tahkik bu kim hep işimiz zerk ü riyâdır Taklide siz taâtiniz cümle hebâdır