1. kafaya takılan, takıldığı gibi de bırakılamayan kuruntular bütünü.

    ''takıntılar, ruhsal acının kimyasıdır.''
    #44778 mahallenin delegesi | 8 yıl önce (  10 ay önce)
    0psikoloji terimi 
  2. .
    #101301 morgase | 7 yıl önce
    0psikoloji terimi 
  3. Bir durum ve sorunla ilişkisi olan başka durum veya sorun.

    Örnek kullanım: Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savuşturuncaya kadar gözüme uyku girmez. (B. Felek)
    #101835 tdk | 7 yıl önce
    0psikoloji terimi 
  4. Bütünlemeye kalınan ders.
    #101836 tdk | 7 yıl önce
    1eğitim terimi 
  5. Küçük, önemsiz borç.
    #101837 tdk | 7 yıl önce
    0ekonomi terimi 
  6. Bir şeye hastalık derecesinde düşkünlük, obsesyon.

    Örnek kullanım: Sözünü ettiğim takıntı bana rahmetli babamdan miras kaldı. (A. Ümit)
    #101838 tdk | 7 yıl önce
    0psikoloji terimi 
  7. İlişki kurulan kimse.
    #101839 tdk | 7 yıl önce
    0yakınlık derecesi 
  8. (bkz: )
    #253809 bere | 4 yıl önce
    0şarkı 
  9. tdk tanımlarından hiçbir bok anlaşılmayan, "yapıldığında mı, yoksa sürekli düşünüldüğünde mi" bir hastalık olmaya başladığı belli olmayan hede.

    her zaman sağ ayakla herhangi bir kapalı alana girip çıkma gibi durumlar ok. bunların takıntı olduğunu anlamak için uzmana gitmeye gerek yok. o da size "alışkanlık bu yahu, saçmalama. sol ayağında bi' yere girip çıksan ölmezsin, raad ol hocu" falan demeyecek. ama özellikle başak burcu olanların hissettikleri ve yapıp yapmamak arasında kaldığı küçük ama sinir bozucu şeyler de var. not: başak burcu değilim.

    - herhangi bir düzensizlik halini belirli aralıklarla (ya da sık sık diyelim buna) görüp buna müdahale etme isteği midir takıntı: kendimden örnek vermem lazım buna. herhangi bir toplu taşıma unsurunun içindeyken, bir insanı kapüşonu içi dışına çıkmış görüyorsam, elimi uzatıp "olm/kızım, annen seni uyarmıyor mu evden çıkmadan önce? aynaya da mı bakmıyorsun ya? bu ne kılık? dön arkanı, bekle accuk, düzgün bi' kılıkla insan içine karışmanı sağlayayım" diyerek bu saçmalığı düzeltmemek için kendimi zor tutuyorum. bu bir takıntı, ben kendimi biliyorum ama elimi uzatıp bunu yapmadığım milyor adet andan birinde yapmayı seçtiğimde mi takıntı olarak literatüre girecek bu meret?

    - müdahale isteği 2: öğrencilerin neredeyse tamamının ya da hatunların çoğunun taktığı uzun kordonlu çantaları düşünün. onların kordon kısımlarını sallapati olarak omzuna geçirip metroya, tramvaya, otobüse binmiş birine baktığımda, o kordon kısmı omzunun üzerinden, sırtından, beline doğru olan kısımdan falan ters dönmüş gibiyse kendimi zor tutuyorum. yukarıda anlattığım kapüşon mantığı gibi, saçma sapan durmaması lazım o kordonun. sonra kat oluyor, yıllarca aynı şekilde kullanıldığı için düzeltilmiyor falan. aynı durum büyük, kampçı sırt çantalarında da var; üzerine matı falan bağladığınız. bendeki de aynı durumda mesela. iki kordonu da yarısından sonrası tersine dönmüş halde katlı duruyor kendi haline bıraktığınızda. çünkü neden? benim gibi uzaktan takıntılılar hiçbir bok söylememiş yıllarca ve o kordon gene yıllarca öyle kullanılmış.

    buna benzer birçok örnek vardı aklımda ama bu kafayla anca bunlar geldi aklıma. takıntının gerçeğe dönüşmesi mi önemli, yoksa kafada yankılandığı sesin süresinin uzunluğunun yıllarla ölçülebilecek kadar uzaması mı; bilmiyorum. bi' psikologa gidip de "hacım be, şunu bi' çözsene" demek de yersiz ve adama/kadına esprisi yapıp kaçmaya benziyor gözümde. dert gondikleme butonunu uzatın bana ama onun da kordonu falan varsa sırtınıza doğru düzgünce asıp uzatın bana!
    #289387 lake of the hell | 1 yıl önce
    0psikoloji terimi 
  10. (bkz: )
    0psikoloji terimi