dünyanın büyük bir kısmının lezzetinden bihaber olduğu enfes besin maddesi. bol magnezyum ve kalsiyum kaynağıdır ve her gün 1 kibrit kutusu büyüklüğünde tüketilmesi gerekliliği zihnimize kazınmıştır. türk damak zevkinin geldiği zirve, sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir. ayrıca her türlü kombinasyonla gideri olan nadir yiyeceklerdendir.. (bkz: çay), (bkz: simit), (bkz: karpuz), (bkz: domates), (bkz: rakı), (bkz: roka)...
2 yıl kadar tadına hasret kaldıktan sonra anne evinde ilk yenen, bıkmadan kilolarca tüketilebilendir. ayrıca (bkz: ezine peyniri)
Rakılık, sert beyaz peynir var ya hani, işte o peynir çok şahanedir. Yazın Sıcak ekmek arası beyaz peynir ve mis kokulu domatesten daha güzel bir öğün var mıdır, bence yoktur.
beyaz peynir keserken bıçağa yapışır, kırılır, dağılır. püf noktası: beyaz peyniri düzgün dilimler haline getirmek için ip kullanılır. sağlamca bir naylon iplik, olmadı merserize iplik. peyniri kesme tahtasının üstüne alıp ipi filmlerdeki boğma teli gibi kullanarak kırıntılanmadan dilimlemek mümkün.
salatalığın, biberin, zeytinin ve domatesin arkadaşıdır, can dostudur. bazıları çilek reçeli ile tüketmeyi sever. **
peynirle ilgili çocukluktan kalma en güzel anım; denizden eve dönerdik, duş alırdık, yorulmuş olurduk, bir yandan da karnımız acıkmış olurdu. hemen ekmek arasına peynir veya peynirin yanına yukarıda saydığım malzemelerden sıkıştırır, balkona geçip aylak aylak bulutları izlerken ekmeğimizi tomururduk. aynı senaryo -eve dönmeden, henüz deniz kenarındayken- sudan çıktıktan sonra da gerçekleşebiliyordu.*** o zaman yenen peynirin tadı daha bir başka olurdu.