konfeksiyon atölyelerinin vazgeçilmezidir. Kullanan kişi "overlokçu" olarak anılır. okmeydanın'da, kağıthane ya da tarlabaşı'nın girişinde "overlokçu aranıyor" ilanlarında bahsedilen overlokçu bu makineyi kullanabilen insanlardır. Genelde dikişleri zikzak şeklindedir. amaç, kesilen kumaş ya da halı her neyse, dikiş atarak ipliklerin dağılmasını önlemektir. Giydiğiniz neredeyse her şeyde bir overlok makinası kullanılmıştır.
tabii sadece kesse, kumaşın iplikleri çıkar (zira kumaş dediğimiz şey birbirine geçirilmiş iplikler bütünüdür). bu da istenmeyen bir şeydir. haliyle sadece kesmekle kalmaz bir de kesilen yeri dikişler ki kumaşın iplikleri çıkmasın.
eğer moda tasarımcısı ebeveyniniz varsa çocukluğunuz bu tür dikiş makinelerinin arasında geçebiliyor.
Gelişinin anonsu kulaklarımıza kazınmış makinedir. Zaten tarihsel olarak baktığımız zaman milletimizin bu anonstan daha pür dikkat kesilerek dinlediği şeyleri şu şekilde sıralayabiliriz: 1-) padişah fermanları 2-) tv’nin yaygın olmadığı zamanlar ve bilhassa darbe dönemlerinde gerçekleştirilen TRT yayınları. 3-) vefat sebebiyle yapılan selalar. Bunlara ek olarak bir de herhangi bir hizmet vaadi olmayan Aygaz anonsları var. Anonsun ses kalitesi bakımından aygaz’daki hanım abla overlok makinesindeki hanım ablayı döver. Bu overlok makinesindeki hanım abla sanki overloğu kendisi yapıyor gibi bezgin bir ses tonuyla mı söylüyor yoksa sadece bana mı öyle geliyor bilemiyorum. Halı kenarı ile paspas kenarı diyişinin arasında bir durup soluklanışı var, sanki içinden “senin halını silkelesinler” diyor.
Türk mahalle kültüründe ayrı bir yer teşkil eden bu girizgahtan sonra anons, "halı, kilim, yolluk, paspas kenarına, halıfleks kenarına overlok çekilir. 5 dakikada yapılır, hemen teslim edilir." şeklinde devam eder. zamanında ipragaz anonsu neyse günümüzde bu anons da odur işte. overlok hizmetinin anında erişilebilir olduğunu vurgular. bu anonsu seslendiren kadının -hep aynı ses dikkat ettiysen sevgili sözlük- kim olduğu ise ayrı bir merak konusudur.
baharın geldiğini müjdelercesine yeniden yollara düşen, ayaklarımıza kadar gelen cihaz. çiçek açan ağaçlar, yeşeren doğa, ısınan hava, saklambaç oynayan çocuklar, yavrulayan kediler... bütün bunların yanında sokaklarımız yeniden overlokçu şiirleriyle bezenmeye başladı, canım acıyor...
hanımların ayağına gelen. türkiye'de hangi şehirde olursanız olun aynı ekşimiş kadın sesi kulağınızdan içeriye doğru süzülüp beyin hücrelerinizi ele geçirir, uykudaysanız derhal uyanıp tamamiyle hipnotize olmuş bir halde evdeki tüm halıları yollukları kendilerine teslim etme isteğiyle yerinizden doğrulur; daha sonra "ne yapıyorum lan ben?" diye silkelenip hayatınıza devam edersiniz. tabii buna yaşamak denirse.
ne de güzel demiş şair:
hanımların dikkatine
overlok makinası (evet makina) ayağınıza geldi
halı, kilim, yolluk, paspas kenarına,
halıfleks kenarına overlok çekilir.
beş dakikada yapılır,
hemen teslim edilir.
hanımların dikkatine...
yarım saat oldu, bütün mahalle overlok oldu hala gitmediler. overlok ayağına başka şeyler yapmıyorlardır umarım...