hatunun, erkek tarafının koluna yatması sonucu radial sinir sıkışmasına sebebiyet vererek geçici bir felç durumu ortaya çıkarabilir. buna saturday night palsy, balayı felci de denir. geçici bir hadisedir. ileri vakalarda fizik tedavi ihtiyacı olabilir.
sanırım uyanmak çok daha güzel. Flu bir kamp akşamını rakı ve dost muhabbetiyle sonlandırdığınızda uyumak için çadırın yolunu genelde zor bulursunuz. Sabah sizi, kollarınızda gezinen bir el ve naif iki kelimelik bir ses tonu karşıladığında birlikte uyanmanın uyumaktan daha önemli olduğunu yeterince anlamış oluyorsunuz.
+kolların üşümüş.
-sen varken bile mi?
+-********
Kandili nerede söndürdüğünüz bazen çok da önemli olmayabiliyor. Nerede uyandığınızın ise önemi büyük.
Sevgilinin göğsünüze yatıp akabinde ellerini tutarak hafif sigara dumanı arasından seyredilen babam ve oğlum'un ardından gözyaşlarıyla sımsıkı sarılıp uyumak.
Bunun bir adım ötesi mutluluk sevgiliyle uyanmaktır.. Uyurken başının altına kolunu uzatır. En güzel yastıktır o. Sonra sarılırsın sımsıkı, kokusunu çekersin böyle en güzel nefes alıştır o. Uyurken hele sen döndüğün halde o hiç sarılmaktan vazgeçmiyorsa en güzel uykudur o.. Uyandığında ilk onu görüyorsan hatta onun tatlı öpücükleriyle uyandıysan en güzel gündür o... Ahh ne çok özledim be..
seksenlerde doksanlarda camdan camaydı aşklar... mektuptan mektubaydı... en fazla bir yol kenarında beş on dakika yüreyebilirdin belki. ilk aşklarını yanağından bile öpemedi o kuşak. birisi deseydi ki 6 ay sonra el ele dolaşacak 1 yıl sonra öpebileceksin dudağından... kabul eder heyecanla da beklerdik emin olun. yaşım bilmem kaç olduğu halde bile yıllarca yaşayamadım mesela sonrasında şu birlikte uyuma duygusunu. geceyi dışarda geçirmek demekti bir kız için... üniversitede de olsa ailesiyle de kalsa. olsa cidden de sarılır uyurduk gerçekten.
şimdi öyle ki... ilk el ele tutuşmadan, ilk öpüşmeden, ilk sarılmadan, ilk dokunmadan, ilk çaktırmadan elini omuzuna attığında göğsüye dokunma çabalamasını yaşamadan... tüm bunları teker teker atlayıp... hepsinin üstünden atlayıp yatağa giriyor ve peşinden de "ten uyumu şart" falan deyip ilişki başlatıp sonra da 6 ay sonra ayrılıyor insanlar.
sonra da soruyorlar... ulan bir yanlışlık var ama nerde?!
hah işte yanlış burada... arada kaçırdığınız onca şeyde! evet bunu çoğunuzun havsalası bile almayacak! hadi canım olur mu öyle şey, insan nasıl bekler sabreder falan diyecek. ulan siz insanız da sizden önceki kuşaklar iguana mıydı? dokunmadan salya sümük ağlayacak kadar, eşşek gibi aşık olup sevebiliyorlardı birbirlerini.
kendinize bir iyilik yapın... tükenmeyin lan ilişkinizi! yaşamaya çalışın o ilklerin her birini. çünkü büyüsü orada... adı üstünde "ilk"... bir daha asla yaşayamayacaksın o duyguyu... binlerce defa tekrar yaşabilecek olsan da bir daha asla o "ilk"in duygusunu yaşayamayacaksın.
gidip sarılıp uyur musunuz? sevişir misiniz?! bakkalı çağırıp orgy mi yaparsınız? o size kalmış.
ama "sevgili" ise yanınızdaki... o "sevgiliyle uyuma"nın duygusunu doya doya yaşayın... kıymetini bilin yani!