tarihte yerleşik yaşama geçen ilk türk topluluğudur. bundandır ki sanat, tarım ve ticarette kendilerini geliştirmişlerdir. ilk yerleşim bölgeleri karabalasagun'dur. kurucu hükümdarları kutlug kül bilge kağan'dır.
Uygurlar maniheizm dinini benimsemişlerdir. Benimsedikleri din, et yemeyi yasakladığı için Uygur Türkleri savaşçılık özelliklerini kaybetmişlerdir. Türk tarihinin en önemli devletlerinden biridir aslında. Et yemenin yasaklanması, hayvanlarını otlatacak otlak bulamamaları sonucunda yerleşik hayata geçmişler ve şehirler kurmuşlardır. Dönemin en gelişmiş tarım teknolojilerini bulmuşlar ve özellikle yonca ve darı yetiştiriciliği yapmışlardır. Türk tiyatrosunun, kütüphaneciliğin, vakıf teşkilatlanmasının, örgün eğitimin, bankacılığın temellerini atmışlardır. Ayrıca uygurlar, duvar resmi ve minyatür sanatını uygulayan ilk türk devletidir.
Kelime kökü uygardan gelme olan Türk devleti.
Türkler'de matbaayı kullanan ilk devlet uygular'dır. Hatta dünya'da matbaayı ilk kullanan ve keşfeden devletin uygurlar olduğunu iddia eden bile vardır.
Yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti uygurlAr olduğu için yazın alanında müthiş derecede fazla eserler vermiştir.
Yazınlarında göktürkçe, sanskritçe, soğdca gibi çeşitli alfabeler kullanmış olan uygurların eserleri sekiz yükmek, altun yarug, iki yıltız nom, kalyanamkara ve papamkara vb. Eserler sayılabilir.
Hatta dünyaca ünlü gezgin marco Polo Uygur şehirlerinden övgüyle bahsetmiştir.
Yanılmıyorsam evlerin çoğunun çok katlı olduğunu, devletin sosyal sorumluluklarını yerine getirmede çok Mahir olduğunu, ülkede fakir kimseye pek rastlamadığından bahseder.
Ayrıca çin'in saklamaya çalıştığı zigguratları anımsatan türk pramitlerini de uygurların yaptığı düşünülmektedir
Ayrıca ve ayrıca duvar süsleme sanatı olan freskte çok ilerlemişlerdir bir de.
İmza sanatlarıdır desek yeri vardır.
resmi tarihte " et yemedikleri " için savaşçı özelliklerini kaybedip türklüklerini unutmuşlardır, diye anlatılan zavallı türk devleti.
şunu bize bilimsel tarih diye yutturan resmi tarih utansın. şöyle mi oldu acaba,
moyen-çi : çinliler şehri bastı, haydi savaşmaya gidek.
aprın-ço: bro et yemeyi bırakıp savaşçı özelliklerimi kaybettim, türk olduğumu da unuttum ya; üzgünüm ben gelemem. barış, sevgi falan.
uygurlar, türk-islam devletlerine kadar en gelişmiş türk medeniyetiydi; tapınaklar, su kanalları, freskler, edebi ürünler, sosyal devlet, şehir yerleşimi ileri düzeydeydi. onu da geçtim savaşmayan devlet 200 küsür yıldan fazla nasıl yaşar ya onu da akıl etmek gerekir. olm yaban domuzu da mı saldırmadı bu adamlara ya, kurt falan sürüye de mi dadanmadı; bir de hepsi mi et yemeyi bıraktı, nasıl oluyor o iş anlaması gülünç. et ve savaşçılık arasındaki pozitif kolerasyonu tarihte keşfetmiş tek milletiz vesselam.
ben sırf türk-islam'cı tarihin türkler'in islam'a geçişini kotarmak için uygurları yakmakta bir umur göstermediğini düşünüyorum. islam gök tanrı inancına benzediği için biz türklük özelliklerimizi kaybetmedik; ama pezo uygurlar mani oldu türklüğü unuttu, et de yemeyince hepten devşirme oldular yau, gibi bir anlatıma giriyor işler.
mani dini, islam dini feodal- yerleşik toplumlara uygun dindir, göktanrı inancı göçebe toplumlar içindir; türkler ne zaman kalıcı bir yerleşik uygarlığa geçseler kendinden daha yukardaki medeniyetlerin kültürüne ayak uydurmuş, toplumsal yasaları da düzenleyen dini bunun için değiştirmişlerdir, benim görüşüm böyle.
çan kay şek, mao zedong'a kaybetmese yine çinlilerin arasında erir giderlerdi. ama en azından zorla yapılmazdı bu iş. şu an resmen zulüm uygulanıyor bu adamlara. ama arap olmadıkları için akp'nin ilgi alanına girmiyorlar.
mesela arakan'ı da çabuk unuttular. "anaa biz bunları arap zannediyorduk..." dedilerse demek ki.*
islam'ı kabul ettikten sonra müslüman olmayan uygurların uygur olmadıklarını iddia etmiş bir halktır. bir yerlerden tanıdık geliyor mu bu?*
qing hanedanı tarafından "sterilize" edilmek istenmişler ama soykırıma budist uygurlarla başlamaları müslüman uygurlara silahlanma için vakit kazandırmış ve hanedanın soykırım planı suya düşmüştür. bunun üzerine de qing hanedanı, uygurların yaşadığı bölgeleri çinlileştirmeye başlamıştır.