başlık buraya taşınmıştır
-
İntiharı yaşadığı dönemde intiharlara neden olan şair.
Ölümünü adım adım kaleme almaya çalışmıştır. -
kendi bileğini keserek ölümün nasıl bir his olduğunu yazmıştır.yazdıklarını bi okuyun derim insanda değişik hisler uyandırıyor.
kendini önemli bir deney için feda ettiğini düşünmektedir kendisi zaten vücudunu da incelenmesi için bağışlamıştır. -
Ölümüyle insanları hayrete düşürmüş ve tarihte ölümü yazabilmek için ölmeyi tercih eden bir şahıs. hikayesini dilim döndüğünce aktarmaya çalışayım..
Beşir Fuad pek çok savaşa katılmış bir asker, pek çok yayında çalışmış, gazeteler, dergiler çıkarmış bir gazeteci bilime ve felsefeye bir o kadar önem veren birisi.
Beşir Fuat evlendiği hanımefendi ile mutlu olamayan ve bu ilişkiden doğan çocuğunu küçük yaşta kaybeden aynı zaman da annesini akıl hastalığından kaybetmiş ve bir gün delirmekten korkarak yaşamını devam ettirmeye çalışmış
Beşir Fuat uzun süre intiharı düşünmüştü ve arkadaşı Ahmet Mithat Efendiye yapacak olduğu intihar eylemini 2 yıl önceden haber vermişti.. Ahmet efendiye yazdığı mektupta intihar eylemini nasıl gerçekleştireceği , ölürken neler hissettiğini ve daha sonra cesedinin ne için kullanılması gerektiğini beyan etmişti , cesedini kadavra olarak bir tıbbiye'ye bağışlanmasını istemişti..
Mektubu yazdıkdan 2 sene sonra sözünde durdu Beşir Fuat dediği gibi de yaptı... Kendi vücuduna bir klorit kokain enjekte etti aynı zamanda bileklerini kesti..İnsan ölürken neler hisseder bunları bildirerek insanlığa bir faydam olsun istedim demiş
Ölmeden önce şunları yazmıştır : Ameliyatımı icra ettim. Hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapadım diyerek geri savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum.Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı... İntiharı yazmayıp yaşayan şair ılık ılık vücudundan akan kanları izlemiştir aynı zaman da bir yandan hissetiklerini yazmaya devam etmiştir
Son anlarında uzun uzadıya yazamamıştır bilinç kaybından dolayı... Nitekim intihar eyleminin sonucu Fuat'ın ölümüyle sonuçlanmıştır..
Arkadaşı 2 sene önce yazdıklarını gerçekleştirmesine inanamaz ve bütün halk mükemmel bir şekilde şaşkınlık içerisindedir.. Ve kadavra olmasını dini sebeplerden dolayı arkadaşları hoş karşılamadığı için müsade edilmez..
O dönemde intihar vakalarına çok sık rastlanmıyordur , Beşir'in intiharı gazetelerde yayınlandıktan sonra çok yoğun bir şekilde intihar vakaları çoğalır.. Artan intiharlardan sonra dönemim padişahı bu haberin gazetede yayınlamasını yasaklar...
Bu yasak uzun bir müddet devam etmiştir ve Fuat uzun yıllarda devam eden bu eylemle sık sık gündemde kalmaya devam etmiştir..
-
fransızca, almanca ve ingilizce'yi çeviri düzeyinde bilen asker, gazeteci, yazar, çevirmen, eleştirmen, öğretmen, baba, eş, evlat ve sevgili… ama şair değildir!
İlk Osmanlı pozitivisti olduğu kabul edilen beşir fuad, yazdıklarıyla osmanlı aydınlarını emile zola, charles dickens, auguste comte, gustave flaubert, denis diderot, arthur rimbaud gibi yazar ve düşünürlerle tanıştırmıştır.
Şiire ve şiirde hayalperestliğe karşı katı tutumundan türk edebiyatının ilk tenkitli monografisi doğmuştur. Bu eserinde victor hugo’nun karşısına gerçek bir romancı olan emile zola’yı ve natüralizmi koyar.
Evet kendisi 35 yaşında intihar etmiştir. Ancak onu sadece intiharla anmak haksızlık olur istibdat döneminde yayınladığı eserlerle Osmanlı’nın fikir dünyasına çok büyük katkılar sunmuştur.
Sadece felsefe üzerine eserler de vermemiş aynı zamanda bildiği üç yabancı dil üzerine öğrenme metotları hakkında da eserler vermiştir. Ayrıca tiyatro oyunlarını çevirmiştir.
Gelelim intihar mevzusuna evet intiharından iki yıl önce Ahmet Mithat efendi’ye intihar edeceğini yazmıştır ancak iki yıl boyunca karalar bağlayıp hayata küsmemiştir. Hayatını yaşamaya devam etmiştir. Hatta bir Fransız tiyatrocuya aşık olup onunla metres hayatı da yaşamıştır. Ve tüm bunları yaparken bir yandan da ölüm üzerine düşünmeye devam etmiştir.
Kendi ölümünü planlarken öncelikle hayvanlar üzerinde deneyler yapmıştır. Önce fareler ardından kediler üzerinde. Hayvanların vücuduna önce kokain enjekte edip ardından uzuvlarını kesmiş ve canlarının ne kadar yandığını ne kadar süre içerisinde öldüklerini incelemiştir.
Ardından kendi intiharını gerçekleştirmiştir. Bileğine ve boyun damarına önce kokain enjekte edip ardından bileğini kesmiş ve vücudundaki değişimleri, kanın akışını gözlemlemiştir.
İntiharı gazetelerde ve ilim dünyasında günlerce konuşulmasının yanında istanbul’da intihar vakalarını arttırdığından dolayı 2. Abdülhamit’in emriyle 6 ay boyunca intiharı haberleştirmek gazetelerde yasaklanmış, okullarda din dersleri arttırılmış, camilerde intiharın ne büyük günah olduğu hususunda hutbeler okunmuştur.
Kaynak: orhan okay’ın beşir fuad: ilk türk pozitivisti ve natüralisti kitabı