1. önce aile eşrafından, akabinde toplumdan kişiye geçen miras. eğer ailenin belirli bir inancı yoksa yahut bu inancı doğru ifade edemiyorsa kişinin yaşadığı çevrenin etkisi çok daha fazla olacaktır.

    ancak işin garip yanı, insanların büyük bir kısmı kendi inancını sanki kendisi oluşturmuş gibi bu konuda net yargılara sahiptir. sanki kendi cinsiyetini kendi seçmiş gibi kendi cinsiyetiyle ilgili yargılara sahip olması, sanki kendi ırkını kendi seçmiş gibi kendi ırkıyla ilgili yargılara sahip olması gibi hadiselerle paralel bir mevzudur inanç.

    inandığı değerleri kendi kendine seçtiğine inanan arkadaşlarıma sormak isterim. 700 yılında kuzey avrupada doğmuş bir dan olsaydınız odin'e inanmayacak mıydınız? aynı dönemde suudi arabistan'da doğsanız allah'a inanmayacak mıydınız? peki ya avrupa'nın göbeğinde doğsanız hz. isa'ya lordum demeyecek miydiniz? geçmişten vazgeçtim, bugün bile sahip olduğunuz inanç yahut inançsızlık sizin seçiminizden çok toplumun etkisi veya bu etkiye verilen tepkiden ibaret değil mi?

    komik. ve üzücü. her neye inanıyor ise kişiler, hepsinden tek bir dileğim var. önce araştırın, okuyun, inceleyin, irdeleyin, öğrenin, kendinizi geliştirin. ancak ondan sonra, bunun kendi aklınızla bulduğunuz doğru yol olduğundan emin olduktan sonra, konuyla ilgili konuşun. nitekim, o zaman bile konunun fanatiği olmaktan kaçının.

    dünyada 7 milyar yaşayan insan var. öncesinde ise yaşamış ve ölmüş milyarlarca insan daha var idi. ve yüzlerce belki de binlerce farklı inanç ve farklı doğru var. ancak gerçek tek. bunu bir düşünün.
    #41087 larden loughness | 8 yıl önce
    0kavram 
  2. ekmeği bel seviyesinin üstünde taşıma sebebiydi misal benim için. babaannem öyle tembih etmişti çünkü. poşete bile koyulsa, öyle sallaya sallaya taşırsam kafama sumsuğu yerdim. yere düşürsem daha fena, öpüp başıma koyardım üç kez. oldukça uzun yıllar yaptım bunu. sonra babaannem öldü. ben üniversitelerde okudum. yapmaya devam ettim. bir noktaya kadar sürdü bu. neden diye sorduğum noktaya. neden ekmek. neden simit değil de ekmek? niye lan?

    sona bıraktım. inanç tam olarak böyle bişi. bir şeyi nedenini bilmeden yapma sebebi. oysa her şey bir neden bağlı olmalı. hiçbir nedeni yokken bir uçurumdan atlar mı insan? zekası yerindeyse, atlamaz diye düşünüyorum. peki aklı kullanmadan, sadece öyle öğretildiği için yapılanlar neden? sadece kendi çevrenin sana sunduğuna körü körüne inanmak neden.

    araştır, öğren, yine inan tabi. sen bilirsin.
    #66970 larden loughness | 7 yıl önce
    0kavram 
  3. inançlarımız ve değerlerimiz yaşamımızın her alanında bizim düşüncelerimizi, duygu ve davranışlarımızı yönlendirmektedir.

    peki inançlarımız nasıl oluşuyor? yetkili bir kişi tarafından yapılan küçük bir açıklama, her gün haberlerde görüp izlediğimiz doğru yanlış haberler, bilinçli manipülasyonlar, yakın bir arkadaş tarafından verilen bir tavsiye, hatta hiç tanımadığınız bir yabancıdan duyduğumuz ifadelerin, bilincimizde zamanla kalıplaşması ile oluşur.reddettiğimiz bir fikre tek bir kanıt bulmamız halinde bile o fikre olan bakış açımız değişir.

    insanların en önemli ihtiyaçlarından biri kendilerini güven içinde hissetmektir. bunun için de inanç geliştirmek zorundadır. ancak inancımızı inanmaya en çok değen şeylere yönlendirmeliyiz.

    erdemli ve ahlaklı yaşantıların ön koşulu inancın gerektirdiği şekilde davranmaktır.
    inanç ve davranışlar arasında olması gereken uyumun gerçekleşmemesi kişinin iç çatışmalar yaşamasına neden olabilir. bu çatışmalar yaşamın diğer alanlarında da sıkıntılara sebep olmaktadır.

    sonuç olarak ne şekilde olursa olsun inançlar insan davranışlarının organizasyonunda önemli rol oynamaktadır. bu nedenledir ki inancımızı oluşturan kavramları, güvenilir ahlaki unsurlarla temellendirmeliyiz.
    #130526 esinti | 6 yıl önce
    0kavram 
  4. çok tehlikeli bir şeydir. dini inanç konusundan bağımsız olarak söylüyorum bunu. insanlar inandıkları şeylerle nesnel bilgiyi ayırt edemiyor. ve sonunda korkunç şeyler oluyor. misal adamın biri ortada hiç bir kanıt yokken karısının kendisini aldattığına inanıyor, gelsin kadın cinayeti, ya da bir başkası deve sidiğinin her derde deva olduğuna inanıyor, gelsin hastalık, ben diyelim ilahi adalate inanıyorum, gelsin kırılan hayaller.
    mümkün olduğu kadar az inanın, çok bilin.
    #130531 laedri | 6 yıl önce
    0kavram 
  5. Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.

    Örnek kullanım: Bilhassa kadınlar arasında hurafeye inanç fazla buralarda. (F. Otyam)
    #141067 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  6. Birine duyulan güven, inanma duygusu.
    #141068 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  7. inanılan şey, görüş, öğreti.

    Örnek kullanım: Kendi getirdikleri inançtan başka her şeye kapalıdır zevkleri. (N. Ataç)
    #141069 tdk | 6 yıl önce
    0kavram 
  8. Tanrı'ya, bir dine inanma, akide, iman, itikat.

    Örnek kullanım: Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. (Anayasa)
    #141070 tdk | 6 yıl önce
    0kavram