Çift dudak ünsüzü.
Uygur türkçesinde bu ünsüz bulunur. Özellikle Köktürk türkçesinde kelime içi ve kelime sonundaki (bkz: b) sesleri uygur metinlerinde (bkz: w) olmuştur.
Örneğin;
* k sub ~ U suw (su)
* k eb ~ U ew (ev)
* k tebi ~ U tewe (deve)
Daha fazla örnek ve detay için kaynak : Ahmet b. Ercilasun, başlangıçtan yirminci yüzyıla Türk dili tarihi, s.276.
ek bilgi :
1) uygurcada olduğu gibi karahanlı türkçesinde de çift dudak ünsüzü bulunur. örneğin; tawar (küçükbaş hayvan ) , sew- vs.
2) başka bir yerde uygurcada w sesinin yanında b sesi de görülebilir diyor. pek denk gelmemiştik ama tüm eserleri de görmedik, illa ki vardır.
3) zaman içinde (eski oğuz türkçesi), bu w ünsüzü, diş-dudak v'sine dönüşmüştür. örneğin; sew- > sev- , ew > ev. suw kelimesinde ise düşme görülür. suw > su.
4) uzun zaman sonra unutulmuş bilgileri tekrarlama zamanı gelmiş. (bu da iç hesaplaşmadır.)
japonca'yı romaji ile yazarken türklerin /v/ şeklinde algılayarak çok yanlış yaptığı harf.
hatta bu sebeple japonca'yı kendi kendine öğrenmeye çalışanlar "wo" hecesini olduğu "vo" diye okurlar ki esasında olması gereken "uo" gibi bir şeydir ama oradaki u sesi çok fazla algılanamıyor sanırım (aksan /o/'da). hatta bu sebeple çoğu öğrenci hepburn sistemini görüp "madem o diye okuyoruz neden 'wo' yazıyorlar ki?" der.
çünkü /v/ ve /w/ aynı şey değildir.
ha tabii ayda yılda konuşacağın bir japonca'da bunlara dikkat etmek çok önemli değil. "wo"yu "o" olarak okursun ne olacak?
japonca telaffuzu konusunda japonya'nın trt'si olan nhk'yi şiddetle öneririm. iyice dinleyince zaten neden hepburn sistemi muhteşem bir sistem anlayabiliyorsunuz.
aynı dudak hareketleriyle söylendiği için sık sık /v/ ile aynı zannedilen harf.
v, f'ye varmak ister her zaman. hatta zamanla f'ye de varır. hatta b de v olur zamanla.
ayrıca v kendisini çok belli ederken, w "görevimi yapayım da gideyim" modundadır.
mesela arapça "vav" esaında "wav"dır.
ciddi ciddi "biz neden wataşi'ye vataşi demiyoruz ki?" diyen insanlar bu sebeple sinir ediyor beni.
hadi watashi'deki "wa" bizim v'ye benziyor ama o zaman japonca'da /wi/ nin zaman içinde /i/iye dönüşmesini nasıl açıklayacağız? eğer vataşi olsaydı o zaman "fataşi" demeleri gerekecekti günümüzde. ayrıca kadınların da "atashi"yi kullanması bence insanın aklında soru işaretleri bırakmalı.
mesela bugün 1940'lı yıllardan kalma bir kitap okuyordum. ve çoğu yerde い (i) değil de ゐ (wi) kullanıldığını gördüm. 80 yıl önceki /i/ daha kapalıymış mesela. e biz bunu o zaman /vi/ diye alsaydık, şimdi /fi/ olması gerekecekti.
bence filoloji ve dilbilim öğrencilerine ek ders olarak bu seslerin ağzımızdan nasıl çıktığına ve bu seslerin frekansına dair dersler verilmeli. yoksa cidden uyuz ediyor beni "bizim alfabede w yok, o zaman v kullanalım" diyen insanlar. japonca ile türkçe bir değil ki öyle yapasın.
mesela çince'de de 3 farklı j harfi mevcut. onu nasıl romanize edeceksin? bizim alfabemizde olmayan bir j sesi mevcut çince'de. "hepsi j iste s*** et" demek yanlış bence.
keşke mümkün olsa da insanlara yanlışlarını gösterebilsem... ama pek mümkün gözükmüyor.