-
sinema tarhinin en psikopat 2. karakteri. birincisi tabiki kırgın çiçekler'deki kemal.
(bkz: kemalim yapmaz) -
www.youtube.com/... -
batman'in ezeli düşmanı; çizgi roman dünyasının en sadist ve sarkastik insanı.
joker'in gerçek kimliği pek bilinmese de, genel olarak kabul edilen orijin hikayesi batman the killing joke çizgi romanında geçen red hood hikayesidir.
bu hikayeye göre joker, kimyager olarak çalıştığı fabrikadan istifa edip komediyen olma ideali ile girişimlerde bulunan; ancak hiçbir şekilde başarı elde edemeyip dibe vurmuş bir insandır. hamile olan eşi ile birlikte gotham'da köhne bir apartman dairesinde yaşamaktadır ve hayatlarını idame ettirebilmek için gerekli temel ihityaçları bile alamayacak kadar zor durumdadır.
eşinin doğumunun yaklaştığı dönemlerden birinde karşısına çıkan tehlikeli adamların tekliflerini kabul ederek bir soygun işine kalkışır. soygun, eskiden çalıştığı kimya fabrikasında olacakır ve adamlar joker'i, yol göstermesi için işin içine katmışlardır. aynı zamanda joker'e fanus şeklinde kırmızı bir maske giydirerek kimliğini gizli tutacakları konusunda garanti vermiş ve bu şekilde ikna etmişlerdir.
joker, hem zayıf kişiliği hem de korkuları sebebiyle oldukça tedirgin bir halde planın başlamasını beklerken, hamile eşinin bir kaza sonucu öldüğünü öğrenir. eşinin cenazesiyle ilgilenmek istese de, anlaştığı adamlar zor kullanarak joker'i plana sağdık kalmaya ikna ederler. kafasında red hood maskesi bulunan joker ve soyguncular, fabrikanın içine girdiklerinde batman olaya müdahale eder. diğer soygunculardan farklı bir yöne kaçan joker, bir kaza sonucu kimaysal atık dolu bir kazanın içerisine düşer. ayıldığında atık borusundan dışarı çıktığını fark eder; ancak kimyasal maddenin etkisi ve gün boyu yaşadıkları hem fiziksel hem zihinsel bir çok hasar bırakır. ten rengi beyazlaşır, dudakları kırmızı bir hal alır, saçları yeşile döner; akli dengesinde ise ciddi bir bozulma ortaya çıkar. bün boyu yaşadığı tüm kötülükleri ise batman'e atfederek kendisini batman'i öldürmeye adar.
the killing joke çizgi romanında ise joker, müfettiş james gordon'u kaçırarak ona cehennem azabı çektirdiği bir gün yaşatır. (deyatları atlıyorum). buradaki amacı "tek bir kötü gün insanı delirtmeye yeter" düşüncesi ile hareket ederek müffettiş gordon'u delirtmek istemesidir.
joker'in anlatılan bu orijin hikayesi %100 kabul edilen bir hikaye olmasa da, en çok kabul edilen hikayedir.
bu durumların yanı sıra joker, gerçek bir kaotik-anarşi simgesi olarak nietzsche-vari bir deli psikolojisine sahiptir. bu psikolojiyi (az buçuk) anlamak için de 2008 yılında Brian Azzarello tarafından yazılan ve Lee Bermejo tarafından çizilen "joker: graphic novel" çizgi romanının okunması çok iyi olacaktır.
bu çizgi romanda joker, tedavi görüğü arkham akılhastanesindeki doktorları bir şekilde iyileştiğine ikna eder ve serbest kalır. şehre geri dönüşünde ve işleri tekrardan eline alışı sırasında ise yanında bulunan jonny frost adındaki bir eleman kendisine eşlik eder; aynı zamanda tüm hikaye jonny frost tarafından bize anlatılır ve sıradan bir insanın gözüyle joker'i anlamaya çalışırız tüm roman boyunca. joker'in bu hikayesinde yer alan tiplemesi eski çizgi roman ve çizgi filmlerdeki joker ile chirstopher nolan'ın joker'i arasındaki bir köprü gibidir. bu hikayede joker her ne kadar insanların sempatisini kazanabilecek özelliklere sahip olarak çizilse de onun sadist bir psikopat olduğunu unutmamak gerekir.
-balıkları gülümsetecek bir gaz üretip şehirdeki tüm balıkları öldürmesi sonucu tek balık tedarikçisi olarak parayı vurması
-harley quinn'e yaptığı fiziksel ve duygusal işkenceler
-oyuncakçı ile birlikte lunaparkta tezgah açıp tüm çocuklara zehirli pamuk şeker dağıtması ve öldürmesi
-barbara gordon'u felç bırakması ve çıplak fotoğrafları ile james gordon'a işkence yapması
-jason todd'u levye ile dövmesi ve sonrasında bir hangar içerisinde bırakıp, hangarı da havaya uçurması
-bir oda dolusu yeni doğmuş bebeği ateşe vermesi
-superman'in zihnini manipule ederek hamile karısı lois lane'i öldürtmesi
gibi bir çok sadist olayın baş kahramanıdır kendisi. -
Şöyle der batman'e under the red hood'da:
“suçu durduramazsın. bunu hiç bir zaman anlamadın. ben suçu kontrol ediyorum.onları korkuyla yönetmek istiyorsun. ya senden korkmayanlara ne yapacaksın? senin yapmadığını yapıyorum. işlerini bitiriyorum..." -
Heath ledger ile efsaneleşen karakter. Yeni nick'im. -
Ulan tüm süper kahraman filmlerini düşünüyorum da, bu kadar ikonik bir karakter haline gelmiş başka bir villain gelmiyor bir türlü aklıma. Öyle ki, Jack nicholson tarafından ete kemiğe bürününce çizgi romanlarda bile değişti karakter. Heath ledger'in yorumu zaten dillere destan. Jared leto'nun tadı damakta kaldı, joequin phoenix perdeye gelmeden efsane olur diyeceğim neredeyse. Lan cesar Romero bile kült. Çizgi romanlar bir yana, şiddet anlayışıyla kaotik ruh halinin heath ledher'le bulduğu derinlik bana kalırsa her oyuncunun hayallerini süsleyecek bir karakter haline gelmesine yol açtı perdede. Gerek jared leto, gerekse joaquin phonex'in rolü kabul etmesinin arkasında para olmadığına eminim çünkü her iki aktörde para için saçma sapan filmlerle kariyerleri bok etmeyi umursayacak adamlar değil pek. Bu yüzden kaymağı bolca yenilecektir stüdyo tarafından. -
Yeni fragmani beni azicik heyecanlandiran film. Joaquin Phoenix Ledger vasatinin yerine oynamaliydi daha en baştan. Neyse hatanın neresinden dönülse kârdır. -
Joker’i izledim. Hiç uzatmadan Oscar’ı versinler, değerlendirmelere gerek yok.
Psikolojisi, dramı, gerilimi, sürükleyiciliği, karakter değişimi ile muhteşem işlenmiş bi senaryoydu. Çekim açıları ve soundtrack’leri keza. Oyunculuk zaten muazzam. Ayrıca Gotham City’nin atmosferi de çok iyi yansıtılmış, sanki şehirin içindeymişsin gibi hisse Kapılıyorsun. Mesela Joker’i, Batman’in hikayesinden tanıdık. Ama nasıl Joker olduğu hakkında hiç bi fikrimiz yoktu. Gerçekten kötü müydü, sonradan mı kötü oldu? İyi olabilecek birini, toplumun nasıl çığırından çıkardığını ve adım adım kötülüğe evrilmesini görmek insanı gerçekten Sarsıyor.
-- spoiler --
Filmin içinde baya vurucu sahne vardı tabi. Bruce Wayne’in çocuk haliyle karşılaşması, buzdolabına girmesi, dayak yemesi vs ama benim için en etkileyici sahne: Yaşadığı şeylere tepki veremediğinden; ayakkabısının bağcıklarını hırsla sıktığında çıkan o sesin, sinirini yansıtması.
-- spoiler -- -
Çizgiroman kahramanı Batman'in en büyük düşmanıdır.