Genellikle heteroseksüel bireylerin tutumu. Kendilerine ne zaman hetero oldukları sorulduğunda anlık mavi ekran verip ardından ben hep böyleydim ki derler. Eşcinsellerin ise sapkın olduğu konusunda hemfikirdirler çünkü biri onun gibi düşünmüyorsa kesinlikle karşı taraf yanlıştır.
homoseksüel insanlara karşı gösterilen kin, nefret, öfke, fiziki ve psikolojik saldırıdır. çoğunlukla insanlar kurduğu cinsiyetçi cümleleriyle pekala homofobik olabiliyorlar.
zerrece yakınlığı ve teması olmayan insanlara karşı gösterdiği tavırların altında kendi nefreti yatar. yazılacak bir sürü şeyi tekrar tekrar yinelemeyeceğim. google'den sayısızca yazılmış makalelere ulaşabilirsiniz. sizlere karşı heterofobik bir tutum sergilenmiyorsa bizlere karşı da homofobik tutum sergilemeye hakkınız yok. elalemin kadınından, erkeğinden size ne yahu! biz sana diyor muyuz sürekli heterosun heterosun, git burdan diye. ne bu rahatsızlık ayol!
tüm dünyada boku çıkmış bir suçlamadır. zira homofobikliğin tanımı hetereseksüel olanları, translara ilgi duymayanları da içine alacak şekilde güncellenmiştir. (bkz: social justice warior)
bu kavrama dayanarak yapılan çok tuhaf suçlamalar var. örneğin, homofobik olmamanın asgari koşulu en azından biseksüel olmakmış. bu durumda eşcinsellerin içinde bulundukları duruma, maruz kaldıkları aşağılanmalara, dışlamalara, tacizlere bunca karşı çıkan ben sırf heteroseksüelim diye homofobikmişim.
bu sjw daeş'ten gerçekten farksız. ellerinde yeterli güç olsa nefret ettikleri gibi olacaklar, dertleri hak hukuk adalet değil farklı olanı tahakküm altına almak.
"traslarla çıkmayan erkekler transfobiktir, bizi kadından ayırmazsınız" diyordu bir trans sjw.
"fobi"nin anlamı yandı gitti bu gerizekalılar yüzünden. zaten cahilin elinde oyuncaktı, "sevmez" anlamında kullanıllıyordu, o da yetmedi "sikmez" anlamında kullanan var artık baksana.
alan sokal ekolünden bilim insanları, sosyal bilimlerin, bu 'terimler teslimi'yle bilim karşıtlığına beşik olacağını ta 20 sene önceden görmüştü de olgular ağır, vıcık duygular rahat geldi.
Genelleme yaparsak ayrımcı. Ama bir dürüst olun hepimiz temelde hayatımızı ayrım yaparak geçirmiyor muyuz?
Eş seçerken, arkadaş çevresi kurarken vs vs Yüzünde, fiziğinde deformasyon olan insanlara kaç kişi aşık oldu? Hep ayyy ne tatlı deyip vicdanımızı rahatlattık. Her şeyde ayrım var, olacak çünkü böyle yaşıyoruz.
Ordu'da deprem oldu kimsenin sikine olmadı, İzmir 3 şiddetinde sallansa 4 milyon tweet atılıyor. Geçen arkadaşımın kapısının önünde kadını öldürüp kendine sıkmış orospu çocuğunun teki. Hiç haber falan yapıldığını görmedim ana akım medyada.
Gördünüz mü verdiğim emsalden bile her şeyde bir tercih bir ayrım olduğunu anlayabiliriz. Kimsesizler vardır bir de kimsesizlerin kimsesizi vardır. Belki varolduğu bilinmeyenler vardır.
Önemli olan ayrımcılığı minimal düzeye çekmeye çabalamak, bunu anormal görmemek lazım çünkü organizma canlılar böyle yaşıyor.
Tanımadığına mesafeli durur veya saldırır organizma. Bu da öyle bir şey. Sosyal medyada prim kasacam diye sadece homofobi değil her türlü konu konuşulmalı.
İnsanlar kamplaştığı için mesela lgbt-i kanadı atıyorum yurtdışında müslüman diye ayrımcılık yapan hakkında konuşmaz, kapalı insanlar da polis zulmünden ölenleri mesela.
Az kalmış objektif olmaya çalışan insan sayısı. Herkes kamplaşmış. Unutmayın ki nefret nefreti doğurur.
başlıkta şöyle iki tanımı yapılmış olan terim:
- eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı rahatsızlık duyan kimse.
- homoseksüel insanlara karşı gösterilen kin, nefret, öfke, fiziki ve psikolojik saldırıdır.
vikipedi'de de şöyle bir tanımlama yapılmış: ''Homofobi, eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk, korku veya ayrımcılıktır.''
bence homofi-homofobik kavramları net tanımlanmış değil. belki amerika'daki bir akademide foucault fanı bir queer teorisyenin dişe dokunur bir tanımı vardır, ama ben bu denli yaygın kullanılan bir kavram hakkında gidip makale okumak zorunda değilim. bu denli ''meşru'' ve ''herkes tarafından kabul görmesi gereken'' olumsuz bir kavramın tanımı da sade olmalı. fakat görüldüğü kadarıyla tatmin edici bir tanım yok ilk bakışta. kavramı bir saldırı aracı olarak kullananlar da nereye çekilirse oraya gidebilecek şekilde elastik niyetler gütmekteler.
eşcinselleğe karşı rahatsızlık duymak bir şeydir, fiziki saldırı başka bir şeydir. ama ikisi de homofobi olarak mahkum edildiği vakit ortaya bir anlamsızlık, mantıksızlık çıkıyor. kavramın anlamı bu sefer homofobik olarak adlandırılan kişilerin özgürlüğüne dokunuyor. nefret-önyargı-hoşnutsuzluk; ayrımcılığa veya saldırıya eşit değildir. bu eşitlemeyi yapanlar söz konusu kavramı ellerinde kendi tahakkümleri için bir silah olarak kullanmaktaysa da, karşı tarafın da aynı şekilde o silaha karşı koyma özgürlükleri mevcut. ortada bilimsel bir geçerlilik yok zira, inşa edilmek istenen yeni bir toplum düzenine uyum sağlayıp sağlamama sorunu var.
bir transtan tiksinmek de aynı transın biyolojik varlığı kadar biyolojiktir (ya da keyfîdir, ya da meşrudur). biri özgürlükse diğeri de özgürlüktür. aksi takdirde özgürlük kavramıyla da sıkıntımız var demektir. yoksa, bu kavram da mı kişilerin elinde bir tahakküm kurma amacı uğruna kullanılan bir silah?
dolayısıyla, benim için bir sosyal medya geyiğinden farkı olmayan, bayan değil kadın mantıksızlığında ıvır zıvır bir kavramdır. ciddi ciddi kullananı ciddiye almam.
(bkz: unidentified pasta) Aynı cinsiyette insanların birbirleri ile kurdukları duygusal ve/veya cinsel ilişkiler benim için bir gündem değil. Bu insanların cinsel tercih, yönelim veya ne dememi istiyorsanız o tarzlarını özgürce beyan etme, bu sebeple hiç bir hak kaybına uğramama, her yerde eşit muamele görme, kesinlikle hor görülmeme, aşağılanmama haklarının da sonuna kadar savunucusuyum. ama...
Bu her yerde el ele gezen erkekler, kadınlar görmek istediğim anlamına gelmiyor. halka açık alanlarda flörtöz hemcins çiftler görmek istemiyorum. bu beni homofobik yaparsa yapar ama fobinin tanımı bu bense oynaşan bir hemcins çift gördüğümde sadece kendi kendime görüş açımı bu manzarayı kapatacak eyleme geçiyorum. bırakın bu insanlara müdahele etmeyi kendim kendime de bir anksiyete ya da oha korku geliştirmiyorum.
gerçekten gay arkadaşlarım var ve bu benim için hiç sorun olmadı ama dünya trendindeki homoseksüel yönelimlerin doğallığını, hatta üstünlüğünü savunan medya bombardımanından da hoşnut değilim. netflix gay ve lezbiyen sahnelerini ileri sarmaya devam edeceğim bir homofobik olarak.