Yapılan düzenlemeyle ilgili Görsellerde gördüğüm kadarıyla, planlanan yeni hali çocukken odunla dövülmüş insanlar tarafından projelendirilmiş. Ağaca, yeşile bu kadar düşman olmanın başka açıklaması olamaz. Şekil 1a
Bide bu sikindirik görseller için para ödüyorlarsa vay ki ne vay...
İstanbul'un simgelerinden çok önemli bir lokasyonu, her şeyden geçtim, ruhu olan bir yeri öldürmek için verilen çaba gerçekten de taktire şayan, bravo, aferin.
30 mart 1990'da yayalaştırılmıştır. 2005'te tramvay hattına paralel giden ağaçlar sökülmüştür. şu sıralarda tramvay yenileme çalışmaları nedeniyle ortasından ikiye ayrılmıştır.
cadde boyunca sizi selamlayan art nouveau üsluplu binaların arasında dolaşırken "acaba bi' 150 sene önce burada yaşam nasıldı" düşüncelerinde içsel bir zaman yolculuğu yaptıran en güzide İstanbul lokasyonlarından biri. *
cadde-i kebir, grand rue de pera isimleriyle de bilinen cadde. zaman içinde büyük değişimler geçirmiştir. istanbullu kadar turistlerin de ilgisini çeken bir caddedir. son yıllarda turist profilindeki değişiklikler bu caddeyi de etkiledi. bildik tanıdık mağazaların büyük kısmı kapandı. ve yerine gelen tek şey dizi dizi tatlı ve şekerleme dükkanları.
"çok bozdu yaa" denilen zamanlarını bile özleten cadde.
her şehirde karşılaştığım bir cümle vardır. mesela kastamonu'da bir arkadaşım oraya ilk defa gitmişsem "buranın da istiklal caddesi burası" der ve benden "hmm hakkaten istiklalimsi, schön" gibi tepkiler bekler. ben de beklentisini istemeye istemeye karşılarım. fakat artık son yıllarda başka illerin istiklalleri dahi istiklal caddesinden çok daha hoş, huzurlu, vatandaşa hitap eden caddeler. artık oraların istiklalleri, istiklali bir kıstas olarak belirlemesin.
istiklale bakıyoruz; full beton, fast food dükkanları, tekstil mağazaları, saçma sapan tatlı satan dükkanlar ve 200 metrede bir beliren sebepsiz saçma halaylar... tiktok türkiye gibi cadde. tatsız ama bizi yansıtıyor.