titanlar asteria ve perses'den olma, zaman içerisinde pek çok kişisel değişiklik geçirmiş olan tanrıça. ağırlıklı olarak yunan tanrıçalarından biri olduğu söylense de yunan topraklarına muhtemelen Anadolu topraklarından (karya) adım atmıştır. kökeninin mısırlı tanrıça heqit/heket/hekat'a ait olduğu da söylenir. arkakik dönem kaynaklarındaki hekate günümüzde bildiğimiz cadı tanrıçadan farklıdır. edebiyatta ilk kez hesiod-theogony'de karşımıza çıkar. bu eserde bir titan olarak tanımlanır ve Zeus tarafından büyük bir saygı görür. bu hekate, titanlar ile olimposlular arasında arabuluculuk yapan güçlü bir tanrıdır.
Homer-hymn to demeter'de ise hala iyi huylu bir tanrıçadır, hades'in persephone'yi kaçırışına tanıklık eder ve şiirin sonunda hekate ölüm/diğer dünya ile olan bağını gösterir ve persephone'ye yolculuğunda yoldaş olur.
(But when the tenth enlightening dawn had come, Hecate, with a torch in her hands, met her, and spoke to her and told her news: "Queenly Demeter, bringer of seasons and giver of good gifts, what god of heaven or what mortal man has rapt away Persephone and pierced with sorrow your dear heart? For I heard her voice, yet saw not with my eyes who it was. But I tell you truly and shortly all I know.")
klasik ve Helenistik dönemde ise koruyucu yönü yerini karanlığa bırakır. beşinci yüzyılın sonunda hekate artık popüler kimliğini kazanır. (chthonic) hekate'yi büyücülükle bağdaştıran en ünlü eser Euripides'e ait medea'dır.
yunan vazolarında iki elinde meşale tutatn kadın olarak resmedilir. büyücü hekate ise, üç gövdeli, her biri farklı yöne bakan üç başlı bir heykel ile temsil edilir. heykel, şehirlerin ve tapınakların girişlerine koruyuculuk sağlaması için yerleştirilmiştir. halk, hekate'nin yola göz kulak olduğuna şehri yabancılardan koruduğuna inanmıştır. bu üç kadınlı heykelin tripple goddess'ı simgelediği de düşünülmüştür ve bu tür diğer tanrıçalarda olduğu gibi hekate de ay ile ilişkilendirilerek 'hecate selene' ismiyle de anılmıştır.
shakespeare'den (macbeth);
''iyi, aferin; böyle çalışmalı cadılar!
kazançtan hepinize pay var.
şimdi dönün, cinler, periler gibi
türkü söyleyip kazanın çevresinde
büyülensin ne varsa kazanın içinde.
gelsin karanlık ruhlar...
bu kazanda dert kaynar.
gün batıp ay doğunca.
cin çalar, peri oynar.''
(çeviri: Sabahattin eyüboğlu)
Çok asil bulduğum yunan tanrıçası. Yolunun karanlık olduğu, böylece zorluklarla mücadele edebilen ve gerçekten isteyenlerin onun bilgeliğinden faydalanabildiğine inanılırmış. Kimi tasvirleri göz kamaştıracak kadar güzelken kimileri çok çirkindir.
bizantionlular tarafından büyük saygı gösterilen tanrıça. şehrin sembolünün hilal ve yıldız olmasının sebebi, bu tanrıçanın sembolünün hilal ve yıldız olmasındandır.