edebiyat fakültesinde bir yere ulaşmak için çok çaba sarfedilir. tamam şuradan sağa dönünce istediğim yere ulaşacağım zannedersin. ama bir bakarsın ki çikmaz koridormuş o meğersem. geri dönersin. ama o dönüş yolunda fark edersin ki oralardan daha önce geçmemişsindir. nereden geldim diye paniklemeye başladığın anda amacının nereye gitmek olduğunu hatirlamadığını fark edersin. amaçsızca o labirentimsi dar yollarda yürümeye devam edersin. ışığı gördüğün an atarsın kendini dışarı. bahçeye çıktığın an daha da şaşkınsındır. binaya giriş yaptığın kapı nerede, senin binadan çıkış yaptığın kapı nerede... on sene önce falandı. bütün ankara işinde gücündeyken biz kar tatili yapardık. ama karları aşıp ormanda tilkiler aç kalmasın diye onlar için yemek taşırdık. beycafe'yi yazacaktım bir de ama ona ayrı bir başlık lazım.
artık tenis kortları, halı sahaları paralı olan üniversite. haluk özen rektör olduktan sonra herkes her şeyin daha iyi olacağını sanıyordu lakin abimiz son derece paragöz ve hükümet yanlısı çıktı. o geldiğinden bu yana yemekhaneye %50'den fazla zam geldi. yemekhanelerden birisi kapatıldı, yemek yemek çok daha zorlaştı. spor tesisleri paralı oldu. yurtlardaki çamaşır ve kurutma makineleri paralı oldu. üniversite topluluklarının bütçesi inanılmaz azaldı. bam(beytepe alışveriş merkezi) 02.00 yerine önce aylarca 22.00'da, daha sonrasında ise 00.00'da kapanmaya başladı. bahar şenlikleri falan zaten hak getire.
işbu girdi hacettepe üniversitesi'nin beytepe kampüsü baz alınarak yazılmıştır.