Arz-talep meselesidir. Halk kaliteden ne kadar anlıyor ki kaliteli diziler çekilsin. Kalite arayanda huzuru amerika'da buluyor.
Kaliteli işlerin çıkması için bir yol var aslında. Bu da d-smart, digitürk gibi platforlara bakar. Eğer özel bir türk dizi kanalı açıp, sadece oradan diziyi yayınlarlarsa halk paralı da olsa o kanal için parasını verir ve izler. Çözüm bu. Yoksa internet üzerinden devam edecek gibi duruyor. Ve hali hazırda internette bunu yapanlar var.
hepsini saymayıp, genelleme yaparsak; düşük bütçelerle, sadece entrika dolu senaryolara dayalı çekilen dizilerdir. mekan ve görsel efektler önemsenmeksizin sadece farklı hayatlar gösterme mantığıyla kurgulanan bu diziler, özellikle amerika dizi kültürünün yayılmasıyla çok geride kalıyorlar.
öyle ki, her gün yeni bölümü yayınlanan diziler var. bunlar sıkı çalışmaktan çok, kalitesizliğin göstergesidir kanımca.
genel olarak kalitesizlerdir. kaliteli olanlar da izlenebilecek gibi değiller. ben konuya biraz da kanal yönetimi açısından bakıyorum. kanal yönetimi sizden 2-2.5 saatlik bir bölüm çekmenizi istiyor. her hafta bu sürelerle çekilecek yapımların her anının dolu olması çok zor. kalitesizler zaten kalitesiz ama kaliteli diziler de bu süreyi doldurmak için bol müzikli boş sahneler, uzun bakışmalar, gereksiz uzayan diyaloglar kullanmak zorunda kalıyorlar.
genel olarak altın saatler diye türkçeye çevrilen prime time'ı bir dizi bölümüyle doldurabilecek kanal yönetimleri, yurtışında olduğu gibi 45 dakikalık, 1 saatlik diziler çekilmesine müsade etmiyor. velhasıl türkiye'de dizi çekmek zor iş.
bütün bu sebeplere rağmen keyifle izlediğim diziler;
kardeş payı'nı da severek izledim(en azından ilk sezonunu) ancak kardeş payı bir istisna. çünkü kanal yönetimi 1 saatlik bir dizi bölümü çekilmesine müsade etmişti.
Ana akım medyanın politikaları yüzünden 2 saate varan izleme süresine varan dizilerdir eğer yan dizi izleme platformlarından birisinden Türk dizisi izliyorsanz gayette izlenebilir yapımlarımız olduğunu göreceksiniz. Bunlardan birisi de Haluk Bilgilenir oynadığı ve herkesin aşina olduğu Şahsiyet dizisidir
yaklaşık 3 saat boyunca süren süreleri itibarı ile nerdeyse Oscar'lık uzun metraj olan ama içerik olarak bomboş olup aptal eğlendiren televizyon yapımı.
Ben izlemiyorum, fragmanlardan bile belli çoğunun içi tamamen boş,saçmasapan,sürekli zengin olmayı dikte eden,entrika dolu,mafyacılığı, kabadayılığı, şiddeti özendiren ve insanların sadece beynini bokla doldurmayı amaç edinmiş senaryolar var. Kimseye doğru bir şey katmıyor.
house un yerli versiyonu "hekimoğlu" nun çıtayı yükselttiği sektör. keşke bölüm süresi daha kısa olsaymış dedirtse de oyunculuklar ve senaryo 10 numara