sözcüğün tersi "egüm"dür. begüm'ün tersi de "mügeb". bu sebeple iki kız çocuğuna "begüm" ve "müge" adlarını veren bir insan tanımıştım. saygı duymuştum.
Antik çağlardan beri çiçeklere duyguları, umutları anlatmada temsil görevi düşmüş. En mağrur, en neşe dolu, en hüzünlü ama en güzel varlıkları çünkü dünyanın. Günümüzde bunun en yaygın örneği gelin buketlerinde görülüyor. Kraliyet düğünlerinden birinde uzun uzun buketteki çiçekleri konuşurlarken duymuştum bu çiçeği. Bizim kültürümüze de inci çiçeği, mayıs çanı olarak geçmiş nemli ormanlık alanlarda yetişen vahşi bir çiçek.* Çok duru bir güzelliği vardı. Kendime ve çiçeklerle olan dostluğuma güvenip e ben bakarım bu hanıma dedim. Üç yıl önce yılbaşında büyük bir heyecanla edindim, nasıl istiyorsa öyle ihtimam gösterdim. ilk yıl bir yaprak çıkardı çürüdü. Geçen yıl yöntem değiştirdim, birkaç yaprağı selam verdi ama kurudu. Bu yıl taşınma vesaire derken tamamen çıkmış aklımdan, saksıdaki ayrık otlarını ayıklarken ne göreyim? -ta-daaa- minicik bakıyor oradan. temizledim, ilgi ihtimam derken o rizom bir ay hiç büyümedi, çürümedi de. Değiştirmiştim kökü koruyarak ama acaba dedim toprakta mı sorun var? Olur ya bu şansla. bu sefer de ilk defa gördüğüm top top değişik bir böcek. Toprağı değiştirdim, bahçeye indirdim. böceklerden kurtuldu, yerini sevdi. Mini mini bir yaprak çıkarıyordu dedim bu sefer oldu. Talihsiz olmayı geç bi de Kem gözlüymüşüm. Sen karganın biri gel, sök az ileri öylece at. Kara haber yurdun dört bir yanına tez yayıldı, 'yarayla alay eder yaralanmamış olan.' Zılgıtlar eşliğinde tekrar saksıya ektim, yüksek güvenlik önlemleri aldım.* henüz pes etmedim ama şans konusu doğru galiba, Ben ikna oldum.