...
Oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır,
yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır.
Burada yıllar küfürle uğurlanır.
Ben büyürüm içindeki haylaz çocuk uslanır…
Ve günler geçer, herkes gider, pistler boşalır;
sahnede bir kurtlar, bir ben, bir klasik dans kalır...
"...her şey akıp gider bir katı hüzün kalır her zaman geceleyin kalır o, bazan gündüzün kalır ben de bu dünyaya geldim geleli ölmezsem, öldürmezsem kim benim farkıma varır?" turgut uyar
burası çöl nerde saçların nerde kesildiği yer nefesimizin cevabını bildiğim sorular soracağım sana hazırlan kalk ve itaat et yazgımıza
biriktirdiğim ne kadar keder varsa saçmaya karar verdim ortalığa ağarana kadar gün anlatacağım dinlersen sana olmazsa yıldızlara
suyun buz olmadan önceki son akışıklığı sonunu bile bile iğneler saplamak kalbe bazen haklı olmak haddinden fazla can yakar ve ben çoktan vazgeçtim haktan hukuktan sen haklı ol ben gideyim bu park ikimiz için çok dar
için buza kesmişken ateşi avuçladın niye sonunu bile bile uçuruma koştun neden ağrılardan ağrı seçtin her türlü yardımı reddedip iskambil kağıtlarından yuva yapmaya kalktın iki baş sığarız diye içine iyi de görmedin mi vantilatör dönüp duruyordu tepemizde
şimdi ne yana baksak aklımız bakmadığımızda ağır aksak ilerleyip iki ileri bir geri tutunmaya çalışıp kendimizden kalanlara hatırla ama unutma hatırla ama unutma ateşle buz neyse seninle ben de oyduk ayrı ayrı çok güzel birlikteyken ölümcül..''
oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde memelerin vardı memelerin kahramandı sonra sonrası iyilik güzellik.
... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
“gör, nasıl yeniden yaratılırım, namuslu, genç ellerinle. kızlarım, oğullarım var gelecekte. her biri vazgeçilmez cihan parçası. kaç bin yıllık hasretimin koncası, gözlerinden, gözlerinden öperim. bir umudum sende anlıyor musun?”
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En azından üç dil Çünkü sen ne tarih ne coğrafya Ne şu ne busun Oğlum Mernus Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda
Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Neylerem ol cenneti içinde didar olmasa Koy anı virane kalsun bağçede yar olmasa Gaflet ehli kaldı hakdan şöyle bil kim bî nasib Kande didarı görür ol bunda bidar olmasa Dünyede aşık olan geydi melamet donunu Her yeten aşık olur mu derd ana kâr olmasa Aşıkın meydanda başı top yerine çalınur Başını meydane koymaz kim ki serdar olmasa Doğruluk dost kapusudur doğru gel gir bu yola Eğri meydanda utanur bunda ikrar olmasa Ey Hatâyî cevheri harc eyleme nadana sen Cevherin kadrini bilmez ger hırîdâr olmasa