1. fransız şair 'un şiiridir.


    yağmur yağmıyor rüzgar sustu ve derin gece
    çığlıkları bastırılmış yürek gibi dolu
    söylenmedik ne varsa dünyamıza düşüyor
    ey karalanmış sözler uzun günlerin külü
    aldatamaz ruhumu artık bakışlarını bile
    yanıltamaz hiçbir şey ne gürültü ne ışık
    vahşi bir bilim yanıyor için için gönlümde
    ama yüreğimdeki evren çöküyor yıkık
    esefle gezdiriyor yüzümde elini zaman
    bense geçen zamandan yüz kez daha sabırsız
    alsın diyorum artık belleğimi ömrümü
    şu toy aşkı yaralı bir köpeği andıran
    çatıların üstünde sanki arabalar var
    sanki sürüyor yaşam dışarıda gök aynı gök
    yaklaşıyor büyüyor azalıyor duruyor
    geldiği gibi kalkıp gidiyor işte uçak
    işte böyle yaşamım hazırlıklı olmalı
    göğsümde sıçrayan kuşu dinlendirmeliyim
    ya bende uyuyan sen sen düşüm maviliğim
    ya sen şarkım sen korkum sen tatlı cumalarım
    sevgili aptallığım bilgeliğim şarabım
    saydam bir su gibi ateşimi serinleten
    ve sen şarap gibi kesik kesik akan kanım
    her yudumda gövdeme doluyordun yeniden
    duyuyorum nefes alışını yokluğunun
    söyle oturmadığım hangi kıyılardasın
    bilmediğim hangi çiçekleri devşiriyorsun
    ve akşamları bilmediğim hangi yerdesin
    bensiz ve yanımdasın işte dinleniyorum
    nedir çözümlenen buradaki bu okul da ne
    bütün bunlara alışmak çok zor biliyorum
    fazlaca benziyorlar görüp geçirdiklerime

    ***

    yüz yıl yaşamak mı tanrı korusun
    düz yazının dizenin buyruğunda
    eğer yine ölüm gelip çatmazsa
    yazacağım başka şey mi olacak
    yüz defa firuze ve yüz defa gül
    yüz kez seni seviyor bekliyorum
    yüz kez bekliyorum seni uyurken

    yüz kez akşam oluyor gün doğuyor
    yüz kez aynı uyaklar şiirimde
    yüz kez öpücüklerin dudağımda
    yüzbinbir kez dilimde hep bu sevi
    yeşil ilkyaz ve de şu ağır kurşun
    bulutlar geçiyor yeller esiyor
    leylekler damlarda gaga vuruyor

    yaşamak mı ölmek mi daha yavaş
    yaşamak mı ölmek mi daha çabuk

    birbirinden ne çok uzak sözcükler
    ağzımıza sakız oldu gökyüzü
    şu papatya demetine hele bak
    sarı göbeğine ak kolyesine
    seviyor sevmiyor fit mi olmalı

    yitirdik mi büsbütün usumuzu
    hangi yola sapsak çıkmaz bir sokak
    söylenen her tümce mevsim dışında
    her söylenen söz gücünü yitirmiş
    kabuğu soyulmuş bir ağaç gibi
    ocağı terkeden bir duman gibi
    söz ve dudak birbirinden ayrılmış

    yaşlı ellerimde sararıp solan
    bu beylik sözlere sakın gülmeyin
    nicelerin yıpratmak istediği
    şu yüreğe bu beylik sözler gerek
    yazık yazık kadrini bilmeyene
    ne başka gül ne de sallan yuvarlan
    oyun halk oyunudur bencileyin

    senin için aramıştım ve buldum
    hem sana hem bana gereken şeyi
    yaşamın gizini ve düş görmeyi
    ne senin ne benim için değişir
    her şeyin çözümü şiirdir şiir
    seni seviyorum sözü başkaca
    söylenirse boynum kıldan incedir

    bir gün naylon kollarınız olsa da
    radar gözleriniz atom kanınız
    sevgiliniz esmer ya da kumralsa
    yaraysa ya merhemse öpücükler
    bilin kalbin vuruşudur her tempo
    her şeyi dölleyen yürek olacak
    sesler bizim gölgemizden gelecek


    çeviri:
    #3857 ma icari | 8 yıl önce
    0şiir