1. ukdeyi veren:

    'nin cumhurbaşkanı, başbakan, tbmm başkanı, bakanlar, yüksek yargı üyeleri, sayıştay üyeleri, cumhurbaşkanı yardımcısı, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanı gibi makamlarındaki kişileri yargılarken aldığı unvan. yargıtay cumhuriyet başsavcısı veya başsavcı vekilinin savcılığında bu unvan ile ilgili görevler sırasında işlendiği suçlar hakkındaki davalar görülür. unvanın eski adı olan "divan-ı Ali" ise anayasa mahkemesi'nden daha eski bir terim ve bugün fiilen ortadan kalkmış bir kurumdur.

    İlk defa osmanlı ile, iki ayrı daireden oluşan Divan-ı Ali kuruldu. Divan, anayasanın 31. maddesine göre, gerek duyulduğu zamanlarda ve padişah iradesiyle toplanırdı. “daire-i itham” ve ‘divan-ı hüküm” adlı iki ayrı organdan ve 30 üyeden oluşan bu kurumun 10 üyesi Ayan meclisinden, 10 üyesi Şurayı Devlet'ten, 10 üyesi de temyiz ve istinaf mahkemelerinden kurayla seçilirdi. Her 10 üyeden üçü bir araya gelerek 9 kişilik itham dairesini oluşturur, bu daire dava edilen yüksek düzeyli görevlinin yargılanmasına gerek olup olmadığına karar verirdi. Öteki üyelerden oluşan hüküm divanı ise, yargılama işini yürütürdü. 1924 anayasasıysa daire-i itham'ın yerine iddia makamı olarak cumhuriyet başsavcılığını koymuş, 21 Kişilik hüküm divanıysa yargıtay'dan 11 ve danıştay'dan 10 kişi genel kurullarda kurayla seçilerek görev yapacak şekilde düzenlenmişti. Bu mahkeme 1961 anayasasıyla kaldırılarak ilgili unvan ve görev 'ne verilmiştir.

    Kaynak: www.hurriyet.com.tr/...

    "anayasa değişikliğiyle anayasa mahkemesini de yüce divan'a çevirelim" türü görüşleri bu perspektiften okumak lazım. Yani "anayasa mahkemesine sadece devlet adamlarını yargılama yetkisi verelim, kanunları ve mahkeme kararlarını denetleme yetkisini kısalım" diye okuyabiliriz. Ya da ben öyle okudum.
    #259264 bir gocmen | 4 yıl önce
    0kamu kurumu