topluluğun dağılmasındaki önemli etkenlerden biri milli mücadele dönemine girilmesidir. toplulukta yer alan sanatçıların çoğu sanat anlayışlarının yönünü değiştirip toplumu bilinçlendirmeyi amaçlamıştır.
servetifununa karşı kurulup onlardan farkı olmamış edebiyata ahmet haşim dışında etkisi olmayan topluluktur.çok ağır dille yazmaları,halkla ilgilenmemeleri,avrupai tarzda takılmaları kısa sürmelerinde etkili olmuştur.
servetifununu geçen hamleleri de olmuştur aslında kütüphane kurup matbaasında 3 kitap basmışlardır,türkçe eserleri fransızcaya ve başka dillere çevirmişlerdir.
dönemin son bulması ise milli edebiyatın başlaması yani genç kalemler dergisinde çıkan ömer seyfettinin yazdığı yeni lisan makalesi ile olmuştur.bu dönemde fecriati genelgesine imza atan çoğu sanatçı milli edebiyat tarafına geçmiştir.fecriatiye sadık kalan ender isimlerden biri olan ahmet haşim yolundan hiç sapmamıştır.
1909- 1911 yılları arasında desteklenmiş bir edebiyat türüdür. 1910 yılında kendilerini bir bildiri ile tanıtmışlar ancak edebiyata hiçbir yenilik getirmemişlerdir. "Sanat şahsi ve muhteremdir." sözüyle kendilerini ifade etmişler, yani bildiğiniz üzere sanat için sanat görüşünü savunmuşlardır.
Fransız sembolizmini de denemişlerdir. Diğer alanlarda da güçlü sanatçılar yetiştirememişlerdir. Zaten bir süre sonra, bir çoğunun da Milli edebiyat akımına katılmış olduklarını biliyoruz. En önemli temsilcisi Ahmet Haşim "Göl saatleri", "piyale", "Gurabahane-i Laklakan", "Bize göre", "Frankfurt Seyahatnamesi" eserlerinin sahibi olarak da göze çarpar. Aka gündüz, Ali Canip Yöntem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Refik Halit Karay diğer temsilcileridir.
ahmet haşim önderliğinde kurulup serveti fünun edebiyatını tekrarlayan bir edebiyat topluluğudur. yakup kadri, ali canip yöntem, refik halit gibi önemli isimler bu edebiyat topluluğuna dahil olmuştur. bu dönemin en ses getiren olayı batı edebiyatında saf şiir olarak adlandırılan sembolist özellikli şiirin edebiyatımıza ithal edilmesi oldu.