1. kadın hakları konusunda kendini savunucu ilan etmiş kadın kişi ama bunu yaparken cinsiyetçi küfür etmezlerse savundukları şeyin bir anlamı olur.
    #34580 humblesquirtle | 8 yıl önce
    0unvan 
  2. kadın haklarını savunduğunu iddia eden, fakat hak değil, ayrıcalık talep eden kişi.
    kendi cinsiyetinin hakları için yırtınırken, karşı cinsin haklarını hiçe saydıklarının farkında değiller.
    işin kötü yanı, öyle hassastır ki, mağdur rolündeyken tartışamazsınız bile, ne deseniz suç olur.
    savunulması gereken bir şey varsa, o da cinsiyet gözetmeksizin insan haklarıdır.
    #71435 freak | 7 yıl önce
    15unvan 
  3. halbuki dildeki ilk anlamı "dişil, dişiye ait" olan sözcüktü. gelişen dünyayla beraber kadın hakları ve sonrasında savunuculuğu doğunca kelimenin özü de değiştirdi.
    #71442 lois lane | 7 yıl önce
    0unvan 
  4. paket program halinde kurulan bir uygulamadır.
    paketin içinde opsiyonel olarak:
    1. hayvan hakları savunuculuğu
    2. kısa ve renkli saç
    3. mutsuzluk
    4. çok kolay tetiklenebilirlik
    5. hayat erkeklere açılmış bir savaştır
    6. kelime kullanım sözlüğü
    7. ...
    8. ..
    9. .
    vs vs birçok komik madde yazılabilir daha

    bu gereksiz yazıyı gerçek bir feminist grubun şarkısıyla bitirmek istiyorum:

    www.youtube.com/...
    #71478 ferrarisinisatanbilge | 7 yıl önce
    0unvan 
  5. Çakmaları için:
    (bkz: )
    Bunlar daha önce yazıldı, konuşuldu.
    #71519 robert frippin sandalyesi | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    0unvan 
  6. daha önce şurada da bahsetmiştim:

    insanlar gruplaşınca gücü elde etmek ister. isterse baştaki bir düşünce lideri eşitliği savunursa savunsun, grubun geri kalanı eşitliği bozmak, kendi lehine çevirmek için uğraşacaktır. bir "taraf" oluştu mu karşı tarafın temel ihtiyaçları düşünülmez. feminizm nazarında ile aynı şeydir, aynı paranın diğer yüzüdür.
    #71552 skeptix | 7 yıl önce
    5unvan 
  7. kadın ve erkeklerin ekonomik, siyasal ve toplumsal açıdan eşit haklara sahip olması gerektiğini düşünen ve bu doğrultuda hareket eden kişilere denir.

    feministlerle ilgili hiçbir sıkıntım yok. benim sıkıntım; feminist olduğunu iddia ettiği halde feminizmin ne olduğunu bilmeyen kişiler. bir şeyi bildiğini sanan kişi, o şeyi bilmediğini düşünen kişiden çok daha zararlı ve tehlikelidir. iki gündür burada yaşanan tartışmaların temel sebebi de bu aslında. bazı fikirleri taşıyan kişiler kendi kafalarında o fikri modifiye eder ve değişime uğratırlar. sonra da en başından beri fikrin temelinin bu olduğunu düşünürler. feministlerin karşısındaki kişilerin temel sorunu bu ancak kaçırdıkları bir şey var; feminizm bu değil.

    2017 yılında bu sözlükte yazacak kadar olayların içinde olan birisinin kadın düşmanlığı yapacağını sanmıyorum. burada yapılan eleştirilerin de, bahsettiğim feminist olduğunu iddia edip feminizmden bihaber olan kişilere yapıldığı görüşündeyim. fakat kişiyi değil de fikri eleştirince ne yaptığının, neyi desteklediğinin farkında olan insanlar doğal olarak öfkeleniyor.

    ancak şöyle bir şey de var; hayatınız boyunca feminizmden bihaber olup en büyük feministi kendisi zanneden insanlarla muhatap olursanız ister istemez feminizmden soğuyabilirsiniz. bu da gayet doğal bir insan tepkisidir. doğrudur demiyorum, fakat doğaldır.
    #71655 blackmamba | 7 yıl önce
    1unvan 
  8. kadın haklarını etrafa zarar vererek arayan kişilere verilen unvan.
    #261431 fransiz pier | 4 yıl önce
    0unvan 
  9. Memduh şevket esendal'ın 1940'larda yazdığı kısa hikayesi.

    istatistik müdürü salim bey'in, bir kaç memur kendi aralarında konuşurken duyduğu feminist kelimesinin anlamını, çevresinde tanıdığı meslek/ünvan sahibi bir çok insana "feminist nedir?" sorusu ile sorup bir türlü tatmin edici cevabı alamadığı ironik bir hikayedir.

    -- spoiler --


    Vilayet memurları yemeğe çıkıyorlar. İstatistik müdürü Salim Bey, merdivenlerden inerken ayrı ayrı kalemlerden çıkmış birkaç genç önü sıra iniyor, konuşup görüşüyorlardı. İçlerinden biri, birazcık durup elini göğsüne vurarak, arkadaşlarına meydan okur gibi:

    - Ben feministim, feminist... dedi

    Sonra arkalarından gelen Salim Beyi görüp seslerini kestiler, yol verdiler.

    Salim Bey geçti gitti, ama bu “feminist” sözü aklına takıldı. Çokça kullanılan bir söz. Manası ne olsa gerek? “kadıncı” demek mi? Yemekten sonra dairede çalışırken yine aklına geldi. “bir bilenden sormalı” diye düşündü.

    Akşamüstü, Merkez Kahvesi’nde tavla seyrederken yeniden hatırladı. Yanındaki masada oturan orta mektep hocalarından Aytaç Beye sordu:

    - Aytaç Bey, feminist ne demektir?

    Aytaç Bey, dirseğini masaya dayamış, elini kalpağının içine sokmuş, dalgın tavla seyrediyordu.

    Uykudan uyandırılmış gibi gözleri süzük, döndü. Salim beye baktı “Beni imtihan mı edeceksin?” demek ister gibi:

    - Sanki bilmiyor musun? dedi.

    - Biliyorum ama, yine de soruyorum. Biliyorsan söyle.

    Aytaç Bey dalgın:

    - Birader, dedi. Hem biliyorsun, hem de yine soruyorsun?

    “Beni mantara bastıramazsın” demek ister gibi, kaşlarını yukarı kaldırıp başını öteye çevirdi.

    Söylesen ne olur? dedi. Belki bir bilmediğim var da onu öğrenmek istiyorum.

    Öteki, yüzünü çevirmeyerek:

    - Bilmiyorum birader, dedi.

    Tavla oynayanlardan biri, Kerim Bey, eski “Sahil Sıhhiye” memurlarından, eşi akranı arasında bilgiç geçinenlerden bir adam. Aytaç Beyden sordu:

    - Ne soruyor?

    - Hiç canım, alay etmek istiyor!

    Salim Bey kızar gibi oldu.

    Hiç alay etmek istemiyorum, dedi, “feminist ne demektir?” diye soruyorum. “Ne olur, sorulmaz mı?”

    Kerim Bey, pulları düzelterek:

    - Yani, feminist ne demektir bilmiyor musunuz? dedi.

    - Farz edelim ki bilmiyorum, yahut biliyorum da yine soruyorum.

    - Güzel, feminist sizce ne demektir?

    - Bence ne demekse demek, ben sizden soruyorum.

    - Biz söyleyeceğiz ama, siz bildiğinizi bir söyleyin bakalım.

    - Ben bildiğimi söyleyecek olsam, sizden hiç sormam.

    Kerim Beyin arkadaşı sıkıldı:

    - Lakırdıyı sonra edersin, dedi, at bakalım.

    Kerim Bey oyuna başlayarak:

    - Bilen sormaz, dedi. Bilmeyen de biliyorum demez. Hep yek oyna! Sen söyle de, yanlış varsa biz düzeltelim.

    Salim Bey sustu. Bu kelimeden sezinlediği manayı iyice, açıkça bilmediği için söylemek istemiyordu. Karşısındakiler de onun gibi olmalıdır ki onlar da söylemekten çekindiler. Lakırdı da böyle kaldı. Yalnız bu kısa konuşma, Salim Beyi biraz kızdırdı. Kendi kendine, “Söylemeyiniz siz, ben onu soracak adamı bulurum.” O günlerde eski Fransızca hocalarından Cemil beye rast geldi. Biraz hoşbeşten sonra ondan sordu:

    - Cemil Bey, bu feminist ne demektir?

    - Feminist, işte feminin var ya? Fem, Fam ikisi bir asıldandır. Malum, kadın demek.

    Cemil bey düşündü. Sonra şikayete başladı:

    - Birader, dedi, bizim dilimiz de dil mi? Hangi tabiri ararsan da bulursun? İşte buyurun, şu feminist mesela! Ne diye tercüme edeceksin?

    - Yok, ben tercümeden ziyade, asıl şu manasını öğrenmek istedim.

    - Maluum. Maluum ya! Ancak benim arz ettiğim de... Çünkü monşer, lisan bir ifade içindir, doğru değil mi? Biz dilimiz var diye ortaya çıkalım, mukabil olmadı mı? Doğru değil mi?

    Hakkınız var...

    Geçen sene, bu ıstılahlar için bir komisyon topladılar. Ben orada bütün bunları söyledim. Birkaç kere toplanıldı. Ayrıca bir komisyon yapılmasına karar verdiler. Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırdı çıkardılar, öyle kaldı. İşin içine bir kere bütçe karışınca, sen alt tarafını anlayıver. Şimdi ne kadar çoluk çocuk varsa, maarife dolmuşlar, böyle ciddi işlere bakan yok. Doğrusu ben de artık aldırmıyorum. Hangi birine bakarsın! Hem bir de bakmışsın, testiyi kıran da bir suyu getiren de!...

    Selamlaştılar. Ayrıldılar. Salim Bey düşündü, “Araya lakırdı karıştı, feministi anlayamadık” dedi.

    Birkaç gün sonra, bir akşamüstü, bilmem hangi dairenin hangi kaleminin müdürü, genç ediplerimizden R. Raif Beye rast geldi... Konuşarak yürümeye başladılar. Söz arasında, bir siyasi düşünce Salim Bey, feministi ondan da sordu:

    - Kuzum Raif Bey, dedi, bu feminist ne demektir?

    - Feminist? Feminizm, azizim nasıl arz edeyim... Kadınlığı başlayan ve bizden ayıran bütün kayıtlar ve şartlar... Bir kadın niçin erkek değildir? Bu yoklukları, bunların acılıklarını ben de şehirde duymayan kalmadı sanıyorum! Sonra ben bunu erkeklerin zavallılıklarını, diye izah etmiştim. Siz bilmem, benim “Nergis” mecmuasına yazdığım yazıları gördünüz mü? Bu fikirler, o makalelerle çok ince işlenmişti. İtiraf etmelidir ki şimdi ne öyle bir mecmua çıkıyor, ne de öyle yazan var. Biz de sustuk. Çünkü okuyan yok.

    Salim Bey sustu. İçinden, “Bunu bilen elbette vardır ya, ben rast gelmedim” diye düşündü. Ve ondan sonra her önüne gelene sormaya başladı.

    - Recai Bey, sen çok bilgiçsin, feminist nedir?

    - Tuvalet sabunu!

    - Nasıl tuvalet sabunu? Ben sana bu kelimenin manasını sordum!

    - Ben de sabun soruyorsun sandım.

    - Kabahat bende, seni bilirim de, yine soruyorum.

    Birkaç gün sonra yine bir başkasına:

    - Hikmet Beyefendi, affedersiniz, bir istirhamım vardı. Feminist nedir?

    - Azizim, bir meslek. Bir de gazetesi vardı sanıyorum. Bir gazete çıkarıyorlardı... Tarihi, efendim. 1800... Evet 1874–75 olacak. Evet ama, bir kere de evde bakar arz ederim. Haaa, yok pardon, o “Feninia” idi. Evet, hatırımda yok, evde bakar arz ederim.

    Bazı şeyler böyledir. Tilkinin kuyruğu gibi, kapanın bir biçimsiz yerine sıkıştı mı, çıkmaz. Salim Bey, bu rahatsızlıkla, bu feminist’i o kadar sordu ki, sonunda adı Feminist kaldı. Dahası, ona bu adın nereden kaldığını bilmeyenler, onu bu meslek sahiplerinden biri sandılar; kadınlar müsamerelerinde konferans vermeğe çağırıyorlar, yeni çıkan gazeteler kadın sahifeleri için ondan yazı istiyorlar.


    -- spoiler --


    Hikayeye göre "feminist" Toplumda yaygın olarak kullanılan ama sorulduğunda tatmin edici biçimde tanımlanamayan, kendilerine halktan farklı bir statü kazandırmak isteyenlerin maymuncuk kelimesidir.
    #261582 esinti | 4 yıl önce
    0hikaye 
  10. oturmaktan patatese dönmüş vücutlarıyla, ciyak ciyak sesleriyle, pembe saçlarıyla, benim gibi fit erkekleri kadınlardan soğutan tiplere verilen unvan.
    #271949 ramos | 3 yıl önce
    0unvan 
  11. iftira atarak insanların hayatıyla oynayan, bir ömür boyu nafaka yiyip asla çalışmak istemeyen kişilere verilen terim.
    www.ntv.com.tr/...

    her 8 martta etrafa zarar verip kadın haklarını savunan o sözde bayanların hepsi bu adamın intiharından suçlu. tanrıdan dileğim, fitil fitil burnunuzdan gelir inşallah.
    1unvan 
  12. doğuda da feminizm için protesto yapmasını istediğim kişiler. bakalım gözleri mor olarak mı dönecekler veya dönebilecekler mi?
    3unvan 
  13. Sadece Orta sınıf veya üst sınıf değil; alt sınıfın da sözcülüğünü ve aidiyetini gerçekleştirmesi gereken kişi.

    Ülkemizdeki faaliyet ve eylem alanlarını lüks semtlerden Anadolu'ya kaydırmaları gerekiyor, bence.

    Gerisi bence boş.
    #280996 migfer tokmakel | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    2unvan 
  14. deprem bölgesinde, ne kurtarma çalışmalarında, ne enkaz kaldırılma işlemlerinde, güvenliğin Sağlanması hususlarında, ortalıkta gözükmeyen yaşam formları. yüzlerce belki binlerce sağ kurtarılmış insanların görüntülerini içeren hiç bir videoda, ne enkazın altında ne de üstünde, ne ellerinde bir hilti ne de bir iş makinası üzerinde kendilerine rastlanmamıştır. ama bu mor saçlı, cırtlak seslilere göre, yıkılmış 10 katlı binanın enkazına giren itfaiye görevlisi erkekle, itfaiye müdürlüğünde telefonlara bakan kadın eşit maaş almalıdır.
    #285619 pendikli serdar | 2 yıl önce
    5unvan