aldığı derslerin hangi sınıfta olduğunu güzel ezberlemiş şahsiyetler bence sınavlara girmesinler direkt aa ile geçirelim bunları sonuçta çok mühim iş akışkanlar mekaniginin A-305'te olduğunun 2,4 sn'de akla gelmesi. yurt dışına gönderelim sonra da bunları hatta burslarını da dersinin hangi sınıfta olduğunu hatırlamak için usis'i açıp bakan zavallıların paralarıyla karşılayalım.
Ders hangi sınıfta diyenle aynı derse giriyorsan, ders hangi sınıfta demeyen insanlar neden farklı bir ayrımcılık bekler ki onu anlamadım dediğim önerme.
iş hayatı parayı işi yapana değil, işi yaptırana verir.
Ders nerede diye soran adam gün gelir, yöneticin olur "şu işi ne zaman yapacaksın" diye sorar.
Eğer hayata hazırlansın diye yetiştirdiğiniz çocuğunuz varsa, dersleri de kötüyse üzerine varmayın. Amaç karnını doyursun ise bırakın yeteneği üzerinde ilerlesin. derdiniz "yavrum bilim adamı olsun, aç kalsın ama insanlığa faydalı olsun" diyorsanız dikilin tepesine yüksek not alsın
Çalıştığım şirkette bir yönetici vardı, onun sözüdür.
Derdi ki "bu şirkette çalışanlar ikiye Ayrılır:
Eşekler
Eşeğe binenler"
Laftan anlamayan biriydi, fabrika inşaatı sırasında inşaatın ortasında sandalyeye oturup işçilerin başında beklemişliği, bağıra çağıra yürüyen işçileri koşturmuşluğu vardı.
Yönetici profiline bakıldığında yöneticiler işin nasıl yapıldığını çok iyi bilen insanlar değiller. Fakat işi yaptırmayı biliyorlar. Parayı da onlar alıyor.
Sonu nasıl bitti? Bahsettiğim yönetici yaş nedeniyle emekli edildi.
Bir gün intihar ettiği haberini aldık. Emeklilikten sonra bunalıma girmiş ve intihar etmiş.
Üniversite hayatım ve devamında hep eşek oldum. Eşek gibi çalıştım. Derslere girip çıktım
Yüksek notlar aldım.
Çalıştığım yerde de işi yapan kişilerdenim. 17 yıllık mühendisim ve 2009 model orta seviyenin biraz altında bir arabam ve borcu bitmemiş evim var o kadar.
Dersin hangi sınıfta olduğunu soran adam gene iyi, sınavda ne çıkacağından tarihinden yerinden bihaber olan yerini söyesen o amfi nerdeydi kantine yakın olan mı diye soran adamlarla aynı diplomayı aldık. Biri bendim misal.
benim bölüm arkadaşlarım için mümkün olmayan bir durumdur.
ders programını çoğu zaman ezbere bilmem bu nedenle herkese sorarım. ama bugüne kadar da kaldığım ders olmadığı gibi dersin hangi sınıfta olduğunu sorduğum kişilere de tur bindirdim. adam hala ikinci sınıf derslerini vermeye çalışıyor.
ben bu soranım, haliyle benimle aynı diplomayı almak demektir. başlık açacağınıza benim gibi biriyle aynı diplomayı alacağınız için poseidon'dan zeus'a anubis'ten ra'ya neye inanıyorsanız teşekkür etmeniz gerekir.
bir arkadaş ısrar etti kolumdan çeke çeke bölüm kantinine götürdü de görenler kıza "yeni sevgilin mi? hangi bölümden?" dediler. kızcağız "ya bizim dönem, o da ikinci sınıf" dediğinde inanmadılar. ilk sene bölüm ile alakam bu düzeydeydi, sonra da çok ilerlemedi. okulu bırakanlar ayrı, aynı diplomayı aldık. mezuniyet sonrası buluştuğumuzda "istediği ve düzgün bir işi bulabilmiş bir tek sensin" diyorlardı.
şimdi tam tersine şeyler söyleyeceğim: şimdiki aklım olsa tüm derslere girerdim. girmeden de geçiliyor ama girince ortalama kasabiliyorsun. yarın akademik bahaneyle yurt dışına kapak atmak kolaylaşıyor. Bunu geçtim, sabahlamalara verdiğim enerjiyi, yok ettiğim beyin hücrelerini bambaşka şeylere harcar, "kendim olmak"ta öne geçerdim. senelerce rakı masasında, king partisinde yaşadıklarım da katkıdır ama uzatınca havası, suyu azalıyor.
Ne yazık ki doğru önermedir.
Siz istediğiniz kadar kassanız da, istediğiniz kadar salsanız da, 7 yıldan önce mezun olabiliyorsanız problem yok. Çünkü ülkemizde birçok iş diploma notu ile değil, tanıdık hatrıyla ve torpille dönmektedir.
Ancak benim anlatmak istediğim, işin saçmalığını düpedüz açıklar.
Neredeyse tüm lise öğrencilerinin ballandıra ballandıra anlattıkları ve tavsiyelerini dinledikleri, uğruna kitaplar çıkartılıp programlar düzenlenen gri koç isimli pdr'cinin üniversiteyi tam dört yılda kazandığını, kazandığı üniversitenin de pek bir halta yaramadığını söylesem, bana inanır mısınız?
adamlar "çoban bile bizimle aynı seviyede olmalı deyip" nice kelleleri aldılar 1789'da.
nedense bu türkiye'de var bir şımarıklık. "ben onunla aynı diplomayı mı alacağım şimdi?" demek şımarıklıktan öte bir şey değildir gözümde. adam diploma alacak eyvallah da seninle aynı düzeyde oradan çıktığını nereden biliyorsun?
bugüne kadar devam zorunluluğum olmadığı derslere ayda bir katıldım sadece. o derslerin çoğundan da 90'la falan geçtim. sabahlama vs olmadan da.
hadi benin bölümüm dolayısıyla böyle bir şey mümkün diyelim de adam fizik falan okuyup derse gelmediği halde 90'la falan geçiyorsa ve üstüne bir de akademik çalışma yapıyorsa demek ki o adamda sorun yok eğitim sisteminde bir sorun var.
ayrıca bill gates, john carmack gibi adamlar "aaa ders mi vardı bugün?" kafasında olmalarına rağmen bilgisayar teknolojilerine hatırı sayıda katkıda bulunmuşlardır. hatta john carmack, matematikçi olmamasına rağmen matematiğe de ufak bir katkıda bulunmuştur.
olay diplomada bitmiyor yani. çok da şey etmeyin diplomayı. siz üniversiteden çıkınca ne yapacaksınız ona bakın.
ayrıca üniversite öğrencisine devam zorunluluğu getirmek de ayrı bir saçmalık da neyse...
asıl olay bence grandes ecoles mezunlarının üniversitelilerden daha prestijli olması. bence "şimdi üniversite mezunları da mı mühendis falan oluyor yani?" demiyorsa o adamlar biz de pek bir şey demeyelim. grandes ecoles mezunu olmadıktan sonra üniversite okusan ne okumasan ne? adamlar direkt 3-0 önden başlıyor hayata.
Bundan gocunan tipler sinavda yazdigi kagidin üstüne kimse görmesin diye abanan tipledir. Hee çan eğrisi varsa bi nebze anlaşılır ama öbür türlüsü bencillikten başka birşey değildir.
Ben hiç bi derse girmezdim ama yine de geçerdim diyerek kendini öven mi arasın, ayyyy cok kötü geçti kesin kalicam diyip 90 alan mı arasın, ders hangi sınıfta diye soranla aynı diplomayı mi alicam diyen mi ararsın, ben hic çalışmazdin ama hep 90 alirdim diyen mi arasın.... Bu ülkede tip çok.
Bu yukarıdaki insanlarin ortak özelliği aslında kendini beğenmiş olması, içten içe ben çok iyiyim, mükemmelim, zekiyim... yatiyor bu söylemlerin altında.
Yaw soyle hangi sınıfta olduğunu noolur ki, sinavda nereden soracak onu da soyle, eski sorulari da ver... Ölmezsin, aksine bi insana faydan dokunur