Zamansız gelişen bir hadise. En hazırlıksız anında yakalıyor bazen insanı. Mesela tam çaydanlığı almış eline çay dolduracaksın bir anda geliverir. Öyle çaresiz bırakı ki insanı çaydanlığı koymazsan hapşırır çayı dökebilirsin. Çaydanlığı koyacam dersen yer bulana kadar yine dökebilirsin. İkilem de bırakır. Allah'tan çok kısa da olsa bir düşünme süresi veriyor. Yoksa sıkıntı.
hemen her yerde hoş karşılanan ve iyi dileklere vesile olan infilak. biz çok yaşa diyoruz hapşırana. almanlar gesundheit diyor, ingilizce konuşulan yerlerde bless you diyorlar. iyi bir şey sanırım hapşırmak.
hapşırırken kendini kasmak, hapşırmamaya çalışmak veya hapşırığı tutmaya çalışmak vücuda zarar verebilir. bu zararlardan bazıları kaburga sıkıştırması veya omuriliği sıkıştırmasına bile sebebiyet verebilir.
"hapşurmak" olarak okunan, kalbin durmasına neden olduğu onlarca yıldır üfürülen, aslında vücudunuzun burnunuzdan içeri giren saçmalıklara karşı "ani bir şekilde açılan saç kurutma makinesi" mantığıyla hareket etmesinden başka bir şey olmayan eylem. evrim ağacı "acaba kalp duruyor mu ya?" diye düşünmeye devam edenleri aydınlatmış: saçmalamayın!
çocukluk arkadaşlarımdan birinin annesi sürekli "ahi" diyerek hapşırırdı. tabii ki hönkürerek ve yüksek sesle yapıyordu bunu. ahiler hakkında meraklanmamı sağlayan da bizzat kendisiydi. bunu kendisine nasıl söyleyeceğimi düşünürken geçen zaman içinde ahileri öğrenmiştim. bu da böyle bir anımdır.