-
Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para.
hepsini göster
-
Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer.
Örnek kullanım: Vakıf hayırları yalnız Mushaf vakıflarına ait değildir. (N. F. Kısakürek) hepsini göster
-
Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.
Örnek kullanım: Feminizmi destekleyecek bir dernek yahut vakıf kuracaklarmış. (E. Işınsu) hepsini göster
-
Bilen, farkında olan.
Örnek kullanım: Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı. (M. Ş. Esendal) hepsini göster
-
Bir şeyi vakıf durumuna getiren.
hepsini göster
-
Osmanlı zamanı Malı hazineye devredilecek olan devlet adamlarının, Saraydan para kaçırma yöntemlerinden biridir.
hepsini göster
#282267
migfer tokmakel |
2 yıl önce
( 2 yıl önce)