Geleneksel Türk sinemasının 50'li yıllardan (sinemacılar dönemi) 80'li yıllara (darbe sonrası arabesk ve erotik filmler) kadar ürettiği filmlere ve o dönemin piyasasına verilen isimdir. Türk sinemasının en üretken dönemidir. her yıl onlarca film çekilmiş ve filmler anadolu'nun en ücra köşelerine kadar ulaşıp izlenmiştir. (Bunda bilet ücretlerinin çok ucuz olmasının payı büyük, aileler hep birlikte gidip filmleri izleyebiliyordu, ayrıca dışarıdan gelen filmlere vergi uygulandığı için onları göstermek sinemacıların çok da işine gelmiyordu. Doğal olarak piyasa yerli film üretmeye odaklanmıştı) insanların çoluk çombalak sinema salonlarını doldurduğu, sinemanın aile eğlencesi olduğu bir dönemdir bu. Bu yüzden bolca aile filmi buluruz içinde. Bülent Oran gibi haftada bir film yazan senaristleri, ayda bir film çeken yönetmenleri, halkın benimsediği rol dışında rol alamayan oyuncuları vardır. Tam bir emektar sinemasıdır yani. Üstüne en çok çalıştığım ve en sevdiğim dönemdir Yeşilçam, çünkü kendi ülkenizi ve toplumunuzu tanımanız için sayısız nüve barındırır. Melodramları, aile filmleri, komedileri, korku ve bilim kurgu denemeleri, tarihi filmleri, western taklitleri, toplumsal gerçekçi filmleri, arabesk filmleri, erotik filmler, benim depresyon filmleri ismini verdiğim, 80 sonrası psikolojisi filmleri... Ülkenin nasıl değiştiğini, nasıl süreçlerden geçtiğini ve nereye evrildiğini bu filmlerden takip edebilirsiniz.