gülten akın'a ait bir şiirdir, "en güzeli, yol yürüyüş öğretir/dostum, eskimeyen arkadaşım"
bana tarihini anlattın tarihimi onunla ölçeyim diye saatını söyledin saatıma dostum, eski arkadaşım şaşkın sular gibi dağlara dağlara mı gidelim dedik, gittik yoşuduk öyle iyi ettik çünkü sözler sözler davranırsa bizden önce tohum çürür yozlaşır tarla yabancılaşırız kendi toprağımıza
bir olduk kayayla sarmaşık o yüzden çocuklarımızı örnek resimlerden seçmedik onlar kendileri geldiler onlarla birlikte bütün bir ülkenin kızlarını sevdik, oğullarını benimsedik çan sesleri, öncü gürültülerle yaşlandık gençlik içinde dostum eski arkadaşım
dostum, eski arkadaşım bildin, korkak bir kâğıda yiğit bir kalemle nasıl yazılmazsa bildin. direnç yosunlu sarnıçlardan sızan sular gibi doldurmalı halkı yiğit bir kalem olmayla birlikte dağların bilge dervişi gezmeyi istedin demiri pasından ayırdı özverin
varsılları gördük altın horozlar gibi susuyorlar dünyanın el altı yöneticileri onlarla kabarıp susmadık yoksulları gördük doğdukları yerde kalamazlar yoklukla beslenen kargış kocaman bir fırtınadır onları yurdundan sürer çıkarır on beş yıl birlikte dönendik
geldik sonra büyük kentlerin kapılarına kandan gölleri var çocuklarımızı bulduk atlayıp geçemiyorlar düşenler oluyor, asılıp duranlar başlarında yurtseverlikten bir ayla ikiye vurulmuş saçları
kanı kanla yumazlar dedik bunu böyle belleyip bellettik şimdilik gün küçük dağların ardında ve yolumuz var daha her şey olgunlaşır çürüyüp dökülür zincir en güzeli, yol yürüyüş öğretir dostum, eskimeyen arkadaşım