1. 'a ait bir şiirdir, "en güzeli, yol yürüyüş öğretir/dostum, eskimeyen arkadaşım"


    bana tarihini anlattın
    tarihimi onunla ölçeyim diye
    saatını söyledin saatıma
    dostum, eski arkadaşım
    şaşkın sular gibi dağlara dağlara
    mı gidelim dedik, gittik yoşuduk
    öyle iyi ettik
    çünkü sözler
    sözler davranırsa bizden önce
    tohum çürür yozlaşır tarla
    yabancılaşırız kendi toprağımıza

    bir olduk kayayla sarmaşık
    o yüzden
    çocuklarımızı örnek resimlerden seçmedik
    onlar kendileri geldiler
    onlarla birlikte bütün bir ülkenin
    kızlarını sevdik, oğullarını benimsedik
    çan sesleri, öncü gürültülerle
    yaşlandık gençlik içinde
    dostum eski arkadaşım

    dostum, eski arkadaşım
    bildin, korkak bir kâğıda
    yiğit bir kalemle nasıl yazılmazsa
    bildin. direnç yosunlu sarnıçlardan
    sızan sular gibi doldurmalı halkı
    yiğit bir kalem olmayla birlikte
    dağların bilge dervişi gezmeyi istedin
    demiri pasından ayırdı özverin

    varsılları gördük
    altın horozlar gibi susuyorlar
    dünyanın el altı yöneticileri
    onlarla kabarıp susmadık
    yoksulları gördük
    doğdukları yerde kalamazlar
    yoklukla beslenen kargış
    kocaman bir fırtınadır
    onları yurdundan sürer çıkarır
    on beş yıl birlikte dönendik

    geldik sonra
    büyük kentlerin kapılarına
    kandan gölleri var
    çocuklarımızı bulduk atlayıp geçemiyorlar
    düşenler oluyor, asılıp duranlar
    başlarında yurtseverlikten bir ayla
    ikiye vurulmuş saçları

    kanı kanla yumazlar dedik
    bunu böyle belleyip bellettik
    şimdilik
    gün küçük dağların ardında
    ve yolumuz var daha
    her şey olgunlaşır
    çürüyüp dökülür zincir
    en güzeli, yol yürüyüş öğretir
    dostum, eskimeyen arkadaşım
    #7679 ma icari | 8 yıl önce
    0şiir 
  2. 'nın isimli kitabında yer alan bir bölümdür. bölümden alıntılar,


    Bir yol, bir yerden çıkarak, bir yöne gidebilmekse; bir yer, bir yöne doğru oluşabilecek bir yolun başıysa - ve sonunda varılacak yer, o yolun sonuysa - ; bir yön de, bir yer ile kat-edilen bir yol arasındaki bir devinmeyse; yerinden kalkarak bir yöne doğru bir yola çıkıp giden - yerinden çıkarak bir yöne doğru yol alan - kişi, yürüyordur...

    ***

    Yola çıkan kişi, hep yalnızdır gerçi, ama -yanında, onunla birlikte yürüyenler bir yana bırakılsa bile-, hep bir önceki yerinde bıraktıkları, ve, bir sonraki yerinde bulacakları, yanındadır, onunla birliktedir - 'yalnız' değildir yani, tam anlamıyla... yola çıkan kişinin, hep, ayağına takılır yerleşikler her ne kadar 'yardım' etmek, 'yol göstermek' gibi bir 'iyi niyet'leri olsa da; yerleşikler nereden bilsinler ki yolu?! kişi yola çıktı mı, yanında başka kişiler -başka yolcular - bulabilir; oysa yerleşti mi, bulacakları, olsa olsa, "komşular"dır.

    ***

    Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce, kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar - kendi yürümek isteyebileceği yola benzer bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur - ama, acaba, o bulduğu yol(lar), tam da bulduğu yol(lar) olarak, kendi aradığı yola aykırı değil mi? - yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi - ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş) yollarda?

    ***

    Belirli bir yol arayan kişi için en büyük tehlike : o yolu bir yerde durarak, 'bakarak' arayabileceğini (hatta, bulabileceğini) sanmasıdır çünkü, yollar bulunmaz: yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur onlar, bulunur; artık, yürünmez...

    ***

    Yola çıkacak kişinin aşması gereken ilk ve en önemli engel, kendi yerleşikliğidir; kendi yeri - kendisidir...

    ***

    Yeni bir yola çıkan kişi, yolun nasıl bir olanak olduğunu anlar - ama, ancak yola çıktıktan sonra... yola çıkan kişi, yolun getirdiklerini sonuna dek kabullenmek zorundadır. bir yeri toptan terk edip yeni bir yola çıkan kişi,

    ***

    Terk ettiği yerdeki her şeyi-herkesi-mutlak bir biçimde terk etmemiş; çıktığı yolda rastlayacağı her şeyi-herkesi-de, mutlak bir biçimde kabullenmiş olmalıdır.

    ***

    Sağlam yürümenin ilk koşuludur bu. yolunu kendin yürüyebilmek için, yönünü kendin koymak zorundasın. yönsüz yol yoktur-yol, ancak, bir yön ve bir yürümeden oluşur; yeni bir yol, yeni bir yön demektir. yürünmemiş yol, yol değildir.

    ***

    Bir Yol mu Arıyorsun, bir Yer mi?

    ***

    Kişi, yaşamı boyu, bir yerde takılıp kalıp, yolda olduğunu sanabiliyor; ya da, ters taraftan, sürekli yürüdüğü halde bir yerde durduğunu....

    ***

    Önemli olan, bir yerde bulunmak değil, bulunduğu yerin bilincinde olmaktır; aynı şekilde, yolda olmak değil, yürüdüğü yolun bilincinde olmak.

    ***

    Yer de, yön de, yol da, bilinçtir.

    ***

    Kendi yönünü bulmanın tek yolu, başkalarının yüklerini yüklenerek başkalarının yollarını da yürümektir. Kendi yükünü yüklendiğin yoluna varana dek.

    ***

    Bir yaşam, bir yönün bir yol olup olamayacağının deneme sürecidir.
    #11426 ma icari | 8 yıl önce
    0deneme 
  3. senaryosu yılmaz güney tarafından yazılan, güney hapiste olduğu sırada onun direktifleriyle şerif gören tarafından çekilen, 1982 yılı cannes film festivalinde altın palmiye ile ödüllendirilen film. www.imdb.com/...
    #11429 laedri | 8 yıl önce
    0film 
  4. (bkz: )
    #20584 thedirector | 8 yıl önce
    0film 
  5. A noktasından B noktasına ulaşmamızı kolaylaştıran güzergah.

    A ve B noktaları fiziksel birer konum olmak zorunda değildir, ulaşılmak istenen bir statü ya da kazanç olabilir.

    "Başarıya ulaşmak için her yol tır" deyişi ile yol yaparak yolunu bulan kişilerin yaptığı işe de denir.

    Türkçe ilginç bir dil. Gel de bunu elin yabancısına anlat.
    #31924 Keltox | 8 yıl önce
    0genel terim 
  6. bir yerden bir yere gidişlerimiz hep onun sayesindedir. tarihin en büyük yol yapıcısı hitler ya da rte değildir. romadır. işte bu nedenle bütün yollar roma'ya çıkar. antik dönemde rastlayacağınız her düzgün yolun bir ucunda roma vardır. bu sayede ordularını süratle ve fazla hırpalanmadan nakledebilmiş, hızla yayılmış, yayıldığı alandaki bütün değerli mallar ve ürünler dünya şehri roma'ya taşınmıştır.
    #52090 laedri | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0genel terim 
  7. insan hayatını özetleyen en kısa kelimedir. topu topu 3 harf ve koca bir hayatın özeti.
    #52165 tcseckin | 8 yıl önce
    0genel terim 
  8. Kalben'in inanılmaz tatlı bir şarkısı:

    Yola bak dedi yola
    Benzemez o iki kola
    Kavuşsa da kavuşmasa da
    Akar ince ince
    Akar ince ince

    youtu.be/...
    #52188 vemvet | 8 yıl önce
    0şarkı 
  9. Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
    #78927 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  10. Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer.

    Örnek kullanım: Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. (Ç. Altan)
    #78928 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  11. Genellikle yerleşim alanlarını birbirine bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi.

    Örnek kullanım: Yolda oynayan çocuklara ne olduğunu sordu. (Ö. Seyfettin)
    #78929 tdk | 7 yıl önce
    0ulaştırma terimi 
  12. İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.

    Örnek kullanım: Su yolu. Sel yolu.
    #78930 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  13. Yolculuk.

    Örnek kullanım: Yola çıkmak. Yoldan kalmak.
    #78931 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  14. Gidiş çabukluğu, hız.

    Örnek kullanım: Bu vapurun yolu az.
    #78932 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  15. Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi.

    Örnek kullanım: Celâl Bey''i sakal bırakma yolunda, kim, hangi örnek özendirdi diye çok düşünmüşümdür. (H. Taner)
    #78933 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  16. Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.

    Örnek kullanım: Duyguların eğitimi de en iyi, sanat yoluyla olur.
    #78934 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  17. Kumaşta bulunan çizgi.
    #78935 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  18. Kez, defa.
    #78936 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  19. Hile, tuzak.
    #78937 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  20. Düğünde, oğlanevinin kızevine verdiği para, mal veya armağan.
    #78938 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  21. Gaye, uğur, maksat.

    Örnek kullanım: Bu yolda çok emek harcandı.
    #78939 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  22. Bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken çare, yöntem.

    Örnek kullanım: Bu işi yapmanın bir yolu vardır.
    #78941 tdk | 7 yıl önce
    0genel terim 
  23. takip edildiğinde ulaşılmak istenene götüren hat, güzergah veya yöntem.

    kimi zaman gül bahçesi gibi görünen, kimi zaman dikenlerle, ayağımıza dolanan taşlar veya düşmemize neden olan çukurlarla dolu... eğimi fazla olan ise gidilmesi en güç olanı.

    bir kaç cümle öncesinde bahsettiklerim bir şekilde aşılır. ya başkalarının bıraktığı izleri takip ederek gidilen yol? hiç özgür olamamış irade, kendi arayışında, özgünleşememiş karakter... hep başkalarının gölgesinde, taklit düşüncelerde yok olanlar...Yol kadar Yolcu da önemli elbet; gezgin olmalı. gezgin olma hali, kişinin ait olacağı yeri kendisinin bulacağını bilmesidir. Yolculuk ruhun yeniden doğuşu, bambaşka kişiye dönüşme halidir.

    yürümeyen ilişkide, kendisine uymayan fikirlerde, sevilmeyen işte saplanmak tutsaklık ve tutsaklık başa bela. sonuçsa güdülmek.

    hep hatırlanmalı ki gün ışığıyla başlayan her sabah, umut ve macera dolu yeni yolumuz. Yürürken edindiğimiz birikimlerimizle yoğrulup neye dönüşmek istediğimize karar verecek olan biziz. yeter ki görmeyi ve farketmeyi öğrenelim.
    #132616 esinti | 6 yıl önce
    0genel terim 
  24. Gazapizm'in albümünde yer alan şarkısı. Sözlerinin anlamlı ve şarkının beatiyle uyumunu beğendiğim için şuraya sözleri sallıyorum

    Bitmek tükenmek bilmeyen uzun bi' yol
    Çocuk eminim zor (zor)
    Ama tercihin çok (çok)
    Vazgeçmek de yol, seçmek de bi' yol
    Yol (yol)
    Muğlak dönemde bir mucize
    Sağlam bedende kanser gibi
    Alışmak da yol, savaşmak da yol
    Yol (yol)
    Kazandık gözüm, bak kazandı yaşam
    Utanma, bugün biz başardık, inan
    Rehavet de yol, kefaret de yol
    Yol (yol)
    Bir sabah aklıma korkular kazındı
    Dur, dedim gitti yolumuz ayrıldı
    Kaybolmak da yol, bulunmak da yol
    Yol (yol)
    Yitik bir bilincin en uç noktası
    Nefretin üstüme yokuş koşması
    Kirlenmek de yol, arınmak da yol
    Yol (yol)
    Varoluş peşinde sakatsan da koş
    Kaçmıştır uykumuz, yataklar da boş
    İhanet de yol, sadakat de yol
    Yol (yol)
    Tırmanıp ağaçlara bulutları aştık
    Kimse konuşmaz artık
    Düşlemek de yol, reddetmek de yol
    Yol (yol)
    Beni yerle bir eden bu…

    youtu.be/...
    #183852 merakli sirin | 5 yıl önce
    0şarkı 

  25. bir noktadan başka bir noktaya ulaşabilmek için kullanılan alan, yön veya yöntem.

    ler:





    #221072 Angel Spy | 4 yıl önce
    0genel terim