1. 1939 erzincan depreminde, savcı arama kurtarmaya yardımcı olmaları için mahkumları salıvermiş. mahkumlar söz verdikleri gibi yardım ederek eksiksiz geri dönmüş. gösterdikleri bu iyi hal ve güveni kötüye kullanmadıkları için 1940'ta özel bir yasa ile affedilmişler.

    eski türkiye'nin hükmü kesinleşmiş mahkumları ile yeni türkiye'nin deprem yardımlarını stoklayan büfecisini karşılaştırınca, ülkenin geçirdiği tersine evrimi ve ahlaki yozlaşmayı daha iyi anlıyor insan.
    #225175 ritsa | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  2. nin neden olduğu yer hareketi.

    az önce elazığ'da 6.8 büyüklüğünde bir tane gerçekleşti. herkese geçmiş olsun. ölü ve yaralı olmamasını umuyorum.
    şöyle bir yazı yazmıştım, okumak isteyen olursa göz atabilir.
    #171319 kokosh | 5 yıl önce
    0doğa olayı 
  3. bu gün (14 haziran 2020 saat 17:24) bingöl karlıovada meydana gelen 5.7 büyüklüğünde deprem yüzünden, sözlüklerde neredeyse hiç bir vatandaş için bu olayın haber değeri bile taşımaması ve oynanan maçlar kadar bile konu edilmediğini gördüğüm için deprem konusu yeniden takıldı kafama.

    bu ülkenin akla gelebilecek bütün sorunlarından çok daha önemli ve büyük sorunu.
    deprem ülkesi olduğumuzu herkes biliyor ama hiç kimse hiç bir şey yapmıyor.
    her insanımızın üzerine bi alışılmışlık, boşvermişlik çökmüş durumda, siyaset deseniz atalet ve adam kayırma, cebini doldurma veya sıra bana gelsin de ben cebimi doldurayım derdinde.

    bu ülke için bütün partiler bir çok süper, über, asrın, yüzyılın projesi diye bir şeyler sıralıyor ya seçim zamanı geldiğinde.

    ben size söyliyeyim bu ülke için asıl büyük proje

    "istanbul şehrinin iş ve nüfus yoğunluğunun büyük kısmının, anadolu şehirlerine taşınması ve istanbul'dan, sakarya'ya kadar olan sanayi ve nüfus yoğunluğunun azaltılmasıdır."

    her vatandaşın bu ülkenin geleceği için, akla gelebilecek her türlü hizmet ve beklentiden önce, bütün siyasi partilerden bunu talep etmesi, zorlaması boynunun borcudur.

    benim inancım bu, keşke benim gibi düşünen insanlar artsa ve büyük çoğunluğa ulaşabilse. bunun basit bir şey olmadığını, bir çok insanın hemen itiraz edeceğini, bazılarının "ulan salağa bak ya, ne saçma bir şey" diye dalga geçeceğini ve çok ama çok zor bir şey olduğunu biliyorum.
    eğer bu ülke onca maliyetine, yüküne, karmaşasına, götürülerine rağmen bunu gerçekleştirebilirse, emin olun bu ülkede bir çok şey değişecektir. bu proje ülkenin düşünsel, kültürel, ekonomik yapısının bile olumlu yönde değişmesine katkı sağlayacaktır.

    bir çok insan o bölgedeki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesinden bahsediyor. hadi diyelim gerçekten istanbul'dan sakarya bölgesine kadar depreme dayanıksız bütün yapıları elden geçirdik ve dayanıklı hale getirdik. sebep? neden? neden hala bütün sermayemizi aynı bölgeye gömüyor, büyün insan kaynağımızı bir yere yığıyoruz. bir çok bahane duyar gibiyim, bence o bahaneler sadece bahaneden öteye geçmiyor.

    hiç kimse düşünmüyor mu, anlamakta zorlanıyorum bazen. istanbul, izmit, sakarya, bolu bölgesinde 99 depremi gibi bir deprem olursa bu ülke ne hale düşecek farkında mısınız?

    şu andan itibaren istediğiniz gelişimi gösterin, ister gebze'deki teknoloji merkeziniz dünyanın ikinci silikon vadisi olsun, isterseniz izmit ve sakarya'daki otomobil fabrikalarınız dünyanın en beğenilen otomobillerini üretiyor olsun, maliye bakanımızın bu gün söylediği gibi istanbul dünyada faizsiz bankacılığın hatta tüm dünyanın ticaret merkezi olsun, bunların hepsi boş..
    çünkü olabilecek bir depremle birlikte o çok gelişmişliğinizin falan hiç ama hiç esamesi bile kalmayacak, yerle bir olacaksınız. ve biz bütün ülkenin imkanlarının, parasının, birikmiş aklının, insan kaynağının çoğunluğunu istanbul'a aktardığımız için sap gibi ortada kalan yarım bir ülke haline geleceğiz.

    düşüncemin içinde eksikler, hatalar, yanlışlar olabilir ama sadece işin özünü düşünün;
    bu ülke sadece depremin ortaya çıkaracağı yıkımdan kurtulmuş olmayacak. istanbul'un kalabalığına, karmaşasına gömülmüş bu ülkenin içine sığamayan potansiyeli, anadolu'nun işe, devinime aç duru birikimiyle birleşince neler ortaya çıkar.

    neden hiç kimse bunun için bir şey yapmıyor? neden vatandaşlar bir şey talep etmiyor?
    kaynayan bir kazanın içinde, onun içinden kurtulmanın dışında bir şey konuşmanın hiç anlamı var mı?

    not: bunları yazarken aklımda geldi, gelişmiş ülkeler içinde (arazisi ve imkanı olmasına rağmen) neredeyse ülkeye ait bütün servetini, insan kaynağını bir bölgeye toplayan başka ülke var mı, merak ettim. araştırıcam.
    #183977 omrumun sonbaharinda | 5 yıl önce
    2doğa olayı 
  4. insanlar bunun gerçekliğiyle yüzleşmemek için, önlem almıyor. garip bir psikoloji.

    mesela hazırlamak 10 dakikalık iştir. hatta çoluğunu çocuğunu toplarsın yemekten sonra, senelerdir belki ilk defa yapay olmayan, ortak, ailece bir iş yapmış olursun. mesela o sırada deprem nedir 10 dakika konuşmuş olursun. kimse buna zamanının, imkanının olmadığını iddia edemez.

    şansını %1 arttırırsa, %1 arttırır. daha 8 yaşındaki çocuğu hasta olan kimsenin "bir ay daha yaşamasın" dediğine şahit olmadım.

    mesela deprem -yangın, sel, panik- sonrasında nerede buluşacağına karar vermek, sokağın o değil bu başı olsun demek 2 dakikalık iştir. hatta alırsın bir akşam çoluğunu çocuğunu, ev arkadaşını, oraya kadar yürürsün. seri haretket etmen gerektiğinde gidilebiliyor mu, farketmediğin bir engel var mı bakarsın. 10 dakikalık yapay olmayan zaman geçirmedir yukarıdaki gibi. sevdiklerinle aktivitedir.

    ama gider o telefona saatlerce gömülür de yine yapmayız. lakin bunu yapmak, bilinçaltında "deprem gerçek" demek. bunun yerine "başka odada olsam işe yaramaz", "canım bina çöktükten sonra ihtimal ne", "yahu devlet işini yapmadıktan sonra ben yapsam ne olur" gibi kırk türlü bahane. lan bunların uydurana kadar yapmıştın, bitmişti be.

    zaten bunlara ucundan başlasak, günlük hayatına mikron düzeyinde soksak, iş toplumsal boyuta daha sağlıklı taşınmış olurdu.
    #161326 son kurtadam | 5 yıl önce
    0doğa olayı 
  5. 15 dakika kadar zamanınız var mı?

    biraz önce ile ilgili birkaç şeye bakınırken, hepimizin duyduğu ''büyük istanbul depremi'' ile ilgili 'de yayınlanmış bir yazı gördüm. olası bir istanbul depremi için verilen ''felaket senaryolarını'' okumak isterseniz;

    link

    ayrıca hepimizin tanıdığı müteahhit tarafından 2009 yılında söylenen söz; deprem olursa istanbul'a ordu bile giremez link
    #237991 laz ziya | 4 yıl önce
    4doğa olayı 
  6. anneannem derdi depreme. doğru aslında yer hareket ediyor bildiğin.
    #91315 laedri | 7 yıl önce
    0doğa olayı 
  7. bu yıl istanbul'da 7 ile 7.4 (nostradamus'a göre) arasında şiddetle beklenendir.
    allah başımıza bu depremle bela vermesin. açıkçası oturduğum 97 yapım 8 katlı apartmandan şüphe duyuyorum. 99 depremini atlattı bu bina ama buna dayanır mı emin değilim. o yüzden korkuyorum. evde deprem çantası da yok. sahi aklıma geldi iyi fikir, yakında hazırlayalım bir tane.
    #185337 electromeow | 5 yıl önce
    6doğa olayı 
  8. hayatımda en çok korktuğum şey. belki de tek korktuğum olabilir bilemiyorum ama o kadar çaresiziz ki o ana karşı...
    #192764 nedenoldum | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  9. Merkez üssü, dalgaları tespit eden en az üç adet sismografın devreye girmesiyle şu şekilde tespit edilir:

    Primer ve sekonder dalgaların merkez üssünden belli bir noktaya varışı arasındaki zaman farkı merkez üssüne olan uzaklıkla doğru orantılıdır. Yani uzaklık arttıkça aradaki zaman farkı da artar. Bu zaman farkını tespit eden sismograflar uzaklığı buna bağlı olarak tespit eder ve bulunan uzaklığa eşit yarıçapa sahip olan çemberler çizer. Bu şekilde çizilen en az üç adet çember; tek bir noktada, yani depremin merkez üssünde kesişir.
    0doğa olayı 
  10. 7-7.9 büyüklükleri aralığındaki depremler her sene 10-15 kez gerçekleşir. (6 olduğu, 18 olduğu seneler de var.) yani ortalama ayda bir gerçekleşir. bu sene (2024 başından beri) de şu ana kadar 3 kere gerçekleşmiştir.

    6- 6.9 büyüklükleri aralığındaki depremler ise her sene 100-130 kez meydana gelir. yani ayda ortalama 8-10 kere meydana gelir. birisi "bu hafta bir yerlerde 6+ deprem olacak" derse çok büyük olasılıkla tutturur. bu zaten beklenen bir şeydir. bu sene şu ana kadar tüm dünyada 29 tane gerçekleşmiştir.

    5-5.9 arası ise senede 1500'den fazla kez olabilir. o da bu sene şu ana kadar 423 kez gerçekleşmiştir.
    0doğa olayı 
  11. Dünya üzerinde en çok can alan 5 deprem aşağıdadır;

    1556 senesinde şensi/çin'de 8 magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yaklaşık 830,000 kişi hayatını kaybetmiş.

    2010 senesinde Port-au-Prince/Haiti'de 7 magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yaklaşık 316,000 kişi hayatını kaybetmiş.

    115 senesinde Antakya/Türkiye'de (o zamanlar "büyük roma imparatorluğu" var tabi ki) 7.5 magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yaklaşık 260000 kişi hayatını kaybetmiş.

    525 senesinde Antakya/Türkiye'de (bu sefer "bizans imparatorluğu" var tabi ki) 7 magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yaklaşık 250000 kişi hayatını kaybetmiş.

    1976 senesinde tangshan/çin'de 7.5 magnitüd büyüklüğünde gerçekleşmiş ve yaklaşık 242,769 kişi hayatını kaybetmiş.

    Kaynak

    Not: umarım olası bir istanbul depremi ile bu listeye girmeyiz.
    #225009 sekeseke | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  12. 1976 yapımı bir film. yönetmeni şerif gören. başrollerde türkan şoray ve kadir inanır var. www.imdb.com/...
    #65236 laedri | 7 yıl önce
    0film 
  13. Bugün adana'da yaşanan hadise. Küçük bir sallandık ama iyiyiz şükür.

    Kandilli rasathanesi'nin verilerine göre saat 15.20'de, kozan'da 4.5 şiddetinde olmuş. Can ve mal kaybı bulunmamaktaymış.
    #125410 kaptankarga | 6 yıl önce
    2doğa olayı 
  14. silivri merkezli bir depremden etkilendi bugün istanbul. ve depreme hazır değil. konutları bir yana koyalım, kimi çöker, kimi kalır. sorun devlet binalarında. okullar, hastaneler, devlet daireleri şehrin en kötü yapılmış, en yaşlı, en dayanıksız binaları. beklenen büyük deprem gerçekleştiğinde sağlık hizmetleri sıfırlanacak.
    #160774 laedri | 5 yıl önce
    0doğa olayı 
  15. bana hep üniversitede aldığım japon iş ahlakı dersini hatırlatan doğa olayı.

    trenle işe gidip gelmekte olan bir japon bir gün deprem sebebiyle işe geç kalır. çünkü raylar bozulmuş ve bineceği trene binememiştir. haliyle başka bir ulaşım yoluyla işine gitmek zorunda kalmıştır.

    işine güç bela gitmeyi başarsa da, patronundan azar yer. çünkü japonya bir deprem ülkesidir ve çalışanın da bunu işe giderken hesaba katıyor olması gerekmektedir.
    0doğa olayı 
  16. muğla'da yaklaşık 7 dakika önce zuhur etti. yine 5,6. baya salladı
    #185646 mangetsu | 5 yıl önce
    0doğa olayı 
  17. malt grubunun çok güzel bir parçası.
    #192627 aziz max | 4 yıl önce
    0şarkı 
  18. Bu sene Malatya ve Elazığlıları bıktırmış doğa olayı. Ayrıca Covid-19 nedeniyle bizi paradoksta bıraktığı da olmuştur.
    #192894 kurisurem | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  19. akılda kalacak şekilde yaşanmış bir tanesi ve simülasyonu arasında kütleden kaynaklı momentum farkı olabileceğini tahmin ettiğim doğa olayı.

    sebebi ise kayıtlara geçen bir depremin faylarda ne kadar sürede ne kadar kaymaya sebep olduğunun bilinirken kütlenin aynı ol(a)maması. yani hız neredeyse kusursuz bir şekilde taklit edilebilir fakat simülatörün kütlesiyle hareket eden yer kabuğu bölümünün kütlesi arasında çok büyük fark vardır.

    belki de gerçek bir depremde momentumun çok büyük olması sebebiyle görünürde hiçbir harekete sebep olmayan uzak bir depremi oturduğumuz yerden hissediyoruz.
    0doğa olayı 
  20. Yerin altında bir şeyler oluyor buna karşılık yukarıdaki binalar yıkılıyor. Hepsi değil ama bazıları. Bir şehirde binlerce bina var, bazıları sakat. Hangileri sakat diye sorunca devlet diyor ki "biz kendi kendimize denetim yapıp söyleyemeyiz, bina sakinleri istekte bulunsun." Televizyon kumandasını bile kullanmayı bilmeyen, iki satır yeni bir şey öğrenmeyi istemeyen, araştırma yapmayı bilmeyen, hatta düşünmeyi bile bilmeyen insanlar için, bina nasıl ayakta durur, hangi binalar yıkılır bunu bilmeli diyor devlet.

    Adam market alanını 3-5 m2 büyütmek için taşıyıcı kolonları kesiyor. E kardeşim o binayı sakatladın, ya kafana düşerse? Hadi sen giriş kattaydin kaçtın kurtuldun, malların kullanılamaz hale gelmeyecek mi? Bunu bile düşünemeyen tipler var.

    Halkın bina nasıl olmalı, bina nasıl ayakta durur bilmesi gerekmiyor. Zaten böyle bir sorumluluğu da kimse halka yukleyemez. Ama devlet yüklüyor. Neden? Sıradan teker teker binaları kontrol etmek zor bir iş mi? Zor olsa da bunu yapmakla yükümlü olmalı değil mi devlet.

    Bundan başka, yok 75 yönetmeliği yok 99 yönetmeliği yok efendim yeni yönetmelikler vs. vs. Hayır yani, deprem binlerce yıldır var, binalar da uzun zamandır var. Her şey biliniyor. 75 de ayrı 99 da ayrı yönetmelik saçmalığı nerden geliyor? Deprem mi değişiyor. Mesela 75 senesindeki 7 büyüklüğündeki depremle 99 daki 7 büyüklüğündeki deprem farklı mıymış? Aynı şey, yeni bir şey ortaya çıkmıyorsa illaki sağlam bina yapmayı depremden sonra mı akıl edeceğiz? Adamakıllı bir tane yönetmelik yapsaydınız ya eskiden.

    Sonra, Deprem oluyor hayatta kalanlara üç-bes kuruş veriyorlar, kamuda iş vericez diyorlar vs. Vs. Şeker veriyorlar yani. Sen devlet olarak yapılması gerekeni yapma sonra da sus payı, rüşvet ya da toplumsal vicdani rahatlatmak için birkaç kuruş ateşle. Olmasi gereken bu mu?

    İzmir'de bir deprem oluyor ülkenin her yerinden yardımlar ekipler vs toplanıyor. Şurada yıkılan bina sayısı 30 tane falan, etkilenen insan sayısı da vardır 200 bin. Daha dehşetli bir depremde, mesela İstanbul depreminde napacagiz? Vatandaştan bu çok da büyük olmayan depremde bile para isteyen bir sistem hiç güven vermiyor.

    Medya sürekli elif'di idil'di döndürüp duruyor. Sonra, olay yerini çekip yayınlıyor vs. iyi insanları gösteriyor. İşte su kadar yardım yapıldı, işte ülkenin her yerinde İzmir insanların kalbinde falan diyor. Eyvallah, iyi insanlar var, tamam mucizeler mutlu haberler var da. Kötü insanlar yok mu, hani sorumluluk almayanlar, gerekeni yapmayanlar. Ne diye insanların duygularına oynayıp, iyileri gösterip kötüleri arka planda bırakıyorsunuz? Yalancisiniz.

    Ben bunları söylerken kimseye üzülmedim ya da "mucizeler" yaşandı diye de sevinmedim. Biraz sinirliyim sadece o da halka orantısız sorumluluk yükleyen ve günü kurtarmaya çalışan sisteme. yoksa kimse umrumda değil.
    #224659 kont fosco | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  21. 4 Kasım Cuma 3:29'da izmir'de oldu. Gürültüsüne uyandım önce. Kısa sürdü ama merkezi Buca imiş, o yüzden fena salladı. 5.1 diyorlar. Hepimize geçmiş olsun.
    #281461 mangetsu | 2 yıl önce
    3doğa olayı 
  22. Yine hissetmediğim vasat doğa olayı.
    #160757 Sabbracadabra | 5 yıl önce
    0doğa olayı 
  23. Korkunç bir doğa olayı. Olmasa iyi ama olmaya devam edecek.
    #192821 kabilereisi | 4 yıl önce
    0doğa olayı 
  24. engin ardıç ki, kendisi yandaştır. o bile şunları yazmışsa beklenen istanbul depremi hakkında daha net bir resim çizebilir insan.
    www.sabah.com.tr/...

    Yürekleri dağladı... Nah dağladı.
    Yürekleri dağladıysa futbol maçları niçin oynatılıyor? Eğlence yerleri niçin açık? Niçin bayraklar yarıya indirilmiyor? Niçin "milli matem" ilan edilmiyor?
    Çünkü ölen otuz kadar köylü. Çünkü bizde onlardan çok var.
    Çünkü meseleye böyle bakıyorsunuz. Ve Elazığlı'nın, Malatyalı'nın derdi değil, İstanbullu'nun "muhtemel" derdi sizi geriyor, cep telefonlu sosyete hanımları...
    Sizin de yüreğiniz geniştir, kolay kolay dağlanmaz muhterem zevzekler. Ölenlere Tanrı'dan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar... İşte yazınızın bir paragrafı çıktı bile.
    İmamoğlu'nun çok üstüne vazifeymiş gibi deprem bölgesine "sür'atle intikal etmesi" de sizi yakından ilgilendiriyor. Hemen reklamına girişiyorsunuz.
    Çünkü cumhurbaşkanı olacakmış ya... Maşallah yüreği vatanın her köşesi için ayrı çarpıyor... (Kılıçdaroğlu kendisi gitmiyor, ölü sayısını az bulmuş olmalı.)
    Utanmasanız "depremi Tayyip yapıyor" diyeceksiniz ama müptezelliğin de bir sınırı var.
    Onun yerine, niçin önlem alınmadı...
    Ne önlemi alınacaktı?
    Yüzlerce apartman arasından Dilek Apartmanı'nın çürük olduğu mucize kabilinden "tespit" edilecek ve boşaltılacak mıydı?
    Zor çıkarırdınız o insanları evlerinden...
    Gezin köyündeki Mavigöl Apartmanı nasıl seçilecekti, kura mı çekilecekti?
    Olay kabak gibi ortada: Çevredeki bütün apartmanlar sapasağlam duruyor, Mavigöl peynir kalıbı gibi ortadan yarılmış...
    Onu da mı Tayyip yaptı?
    Devlet yardıma koştu: 3 bin 733 kişi çalışıyor, 45 kişi enkazdan sağ çıkarıldı, 1542 yaralı tedavi ediliyor. Devlet daha ne yapsın?
    Önlem alsın.
    Nasıl alsın?
    Mavigöl Apartmanı'nı yapan herifi içeri tıksın.
    Ama bu gidenleri geri getirmeyecektir.

    ***

    Şiddetli bir depremde İstanbul'da 1-2 milyon kadar insan ölür. Kıyı semtleri dümdüz olur.
    Bunun önlemi falan yoktur.
    Üç beş göstermelik "toplanma alanı" da işe yaramaz, enayilere kakaladıkları "deprem çantaları" da.
    "Kentsel dönüşüm" diye sallamak kolaydır.
    Çürük binaları ortadan kaldırıp yerlerine sağlamlarını yapmak anlamına gelen kentsel dönüşüm, İstanbul'da "bu fırsatla eski evini yıktırıp yerine daha fiyakalısını yaptırma" ve "müteahhide bir daire verip onun yerine iki daire alma" hastalığına dönüşmüştür. Bir küçük burjuva züppeliği olmuştur.
    Şiddetli bir depremde ölen ölecek, fakat kalan sağlar bizim olamayacaktır.
    Hiçbir devletin gücü milyon cesedi vakitlice toplayıp gömmeye yetemeyeceğinden, salgın hastalıklar patlayacaktır. Kimbilir kaç kişi de öyle ölecektir.
    Binlerce lumpen yağmaya ve talana yumulacaktır. Bu yüzden cinayetler işlenecektir.
    1999 depreminde, cesetlerin parmaklarından yüzüklerini toplamaya, komşu illerden bile değil uzak illerden gelmişlerdi...
    Milletçe tek yürek... Keşke bu konu futbol maçı kadar basit ve kolay olsaydı.
    İşin kötüsü, üç gün sonra da unutulacak.
    #171429 timoteus | 5 yıl önce
    0doğa olayı