hammamizade ismail dede efendi 9 ocak 1778 - 29 ekim 1846 yılları arasında yaşamış, klasik türk müziğinin en büyük sanatçılarından. dedeliği mevlevilikten gelir. "musiki bir denizse, ben daha paçalarımı sıvayıp giremedim" diyecek mütevaziliği bünyesinde barındıran büyük bestekar.
dede efendi hepimizin bildiği gülnihal şarkısının bestecisidir. şarkının şöyle bir de hikayesi var. www.musikiklavuzu.net/... bir de muhteremin yaşadığı sultanahmet meydanının alt tarafında cankurtaran semtinde bululan ev epey bir süre önce tarihi türk evlerini koruma derneği tarafından restore edilmiş. ziyarete açılmış. www.hurriyet.com.tr/...
yenikapı mevlevihanesi'nde şeyh ali nutkî dede'nin semâlarını gördükten sonra ona büyük bir muhabbetle bağlandı. haftada iki defa bu dergâha gelip ders görmek için ali nutki dede'den el öpüp izin aldı. ney çalmasını bu dergâhta öğrendi, musıkî bilgisini yine bu dergâhta kuvvetlendirdi. kendini tamamen bu dergâha verebilmek için memuriyet hayatını bıraktı, derviş oldu. o yaşta kimsenin kolay kolay girişemeyeceği binbir gün süren dervişlik çilesi'ni kabul etti. bu çile hücresinde kendisini tamamen musıkîye vermişti. buselik makamındaki ünlü şarkısını orada besteledi:
zülfündedir benim baht-ı siyâhım sende kaldı gece gündüz nigâhım incidirmiş seni meğer ki âhim seni sevdim, odur benim günahım.
bu şarkıyı dinleyip pek beğenen ve kendisi de usta bir bestekâr olan devrin hünkârı iii. selim, bestecisinin huzuruna getirilmesini istemişti. saraydan derhal yenikapı mevlevihanesi'ne haber salınmış ve hücresinde dervişlik çilesini doldurmakta bulunan 20 yaşlarındaki hamamizâde ismail efendi, derhal bir ata bindirilerek topkapı sarayı'na gönderilmişti. genç bestekâr, o günlerden kalma kayıtlara göre “huzurda en güzide saz heyetiyle beraber meşkettiği şarkısını, hünkârın iradesiyle tam üç defa tekrarladı ve büyük iltifata mazhar oldu.”
21 yaşında iken çilesini tamamlayıp dede unvanını alan genç bestekâr bundan sonra iii. selim'in musahipleri arasına katıldı. haftada iki defa sarayda, hünkarın huzurunda kurulan fasıllara devam etti, bir süre sonra da "başmüezzin" oldu.