1. hammamizade ismail dede efendi
    9 ocak 1778 - 29 ekim 1846 yılları arasında yaşamış, klasik türk müziğinin en büyük sanatçılarından. dedeliği mevlevilikten gelir.
    "musiki bir denizse, ben daha paçalarımı sıvayıp giremedim" diyecek mütevaziliği bünyesinde barındıran büyük bestekar.
    #30635 morgase | 8 yıl önce
    0besteci 
  2. dede efendi hepimizin bildiği şarkısının bestecisidir. şarkının şöyle bir de hikayesi var. www.musikiklavuzu.net/...
    bir de muhteremin yaşadığı sultanahmet meydanının alt tarafında cankurtaran semtinde bululan ev epey bir süre önce tarihi türk evlerini koruma derneği tarafından restore edilmiş. ziyarete açılmış. www.hurriyet.com.tr/...
    #53885 laedri | 8 yıl önce
    0besteci 
  3. "batıya bu kadar hayran olmayın, onların yaptığını kendi müziğimizle de yaparız" deyip isimli valsi bestelemiş olan besteci.

    ne yazık ki "biz osmanlı torunuyuz!" diyenler vals kelimesi geçtiği anda küplere biniyor. nereden nereye...
    0besteci 
  4. 'nde şeyh ali nutkî dede'nin semâlarını gördükten sonra ona büyük bir muhabbetle bağlandı. haftada iki defa bu dergâha gelip ders görmek için 'den el öpüp izin aldı. ney çalmasını bu dergâhta öğrendi, musıkî bilgisini yine bu dergâhta kuvvetlendirdi. kendini tamamen bu dergâha verebilmek için memuriyet hayatını bıraktı, derviş oldu. o yaşta kimsenin kolay kolay girişemeyeceği 'ni kabul etti. bu çile hücresinde kendisini tamamen musıkîye vermişti. buselik makamındaki ünlü şarkısını orada besteledi:

    zülfündedir benim baht-ı siyâhım
    sende kaldı gece gündüz nigâhım
    incidirmiş seni meğer ki âhim
    seni sevdim, odur benim günahım.

    bu şarkıyı dinleyip pek beğenen ve kendisi de usta bir bestekâr olan devrin hünkârı , bestecisinin huzuruna getirilmesini istemişti. saraydan derhal yenikapı mevlevihanesi'ne haber salınmış ve hücresinde dervişlik çilesini doldurmakta bulunan 20 yaşlarındaki hamamizâde ismail efendi, derhal bir ata bindirilerek 'na gönderilmişti. genç bestekâr, o günlerden kalma kayıtlara göre “huzurda en güzide saz heyetiyle beraber meşkettiği şarkısını, hünkârın iradesiyle tam üç defa tekrarladı ve büyük iltifata mazhar oldu.”

    21 yaşında iken çilesini tamamlayıp unvanını alan genç bestekâr bundan sonra iii. selim'in musahipleri arasına katıldı. haftada iki defa sarayda, hünkarın huzurunda kurulan fasıllara devam etti, bir süre sonra da "başmüezzin" oldu.

    kaynak: 100 ünlü türk
    #239346 rainbow cactus | 4 yıl önce
    6besteci