1. "Ardışık resimlerle canlandırma sanatı" olarak ifade edilen animasyon teriminin Japonca karşılığıdır ve Japonya'da animasyonla ilgili yapılan tüm çalışmaları kapsar. Genellikle çok satan manga(bkz: ) serilerinden uyarlanır.

    Diğer animasyonlardan farkı nedir?
    Teknik olarak;
    Teknik olarak bir fark olduğunu söylemek mümkün değil çünkü anime çizim tarzı Disney'in çizim tarzından esinlenerek oluşturulmuş. Amerikan animasyon tekniğinden etkilenen Japon çizerler, büyük yuvarlak gözleri, uzun bacakları, farklı renkte saçları olan, vücut yapıları öne çıkan karakterler yaratmışlar ve bu tarz zamanla gelenekselleşmiş. (İstisnalar var elbette)
    (Bu konuda bir tartışma mevcut, Japonya oldukça köklü bir resim geleneğine sahip ve 12. yy ka kadar uzanan resimli hikaye kayıtları mevcut. Avrupa ve Amerikan animasyonu ile karşılıklı bir etkileme-etkilenme kaçınılmaz. Tıpkı Van Gogh'un resimlerinde Japon geleneksel resminin etkilerinin görünmesi gibi.)

    İçerik olarak;
    En belirleyici fark, yalnızca çocuklar için değil yetişkinler için de anime yapılıyor olmasıdır. Her yaş ve gruba hitap eden farklı türlerde manga ve animeler yapılmaktadır. Fantastik , bilim kurgu, psikolojik gerilim, polisiye, pornografik… Aklınıza gelebilecek her türde manga ve anime üretilmektedir.
    İkinci olarak, birbirlerinden oldukça farklı konu ve yaklaşımlara sahip bu çalışmalar çok yönlü, çok boyutlu bir evren tasarımına sahiptirler. Anime filmlerde karakterler mutlak iyi ve mutlak kötü olarak tasarlanmazlar. Karakterler değişirken iyi ve kötünün iç içeliği ve değişimin kaçınılmazlığı vurgulanır. Amerikan animasyon karakterlerinin aksine, anime kahramanların temel misyonu mevcut düzeni korumak değildir. Mevcut düzenin aksaklıklarıyla yüzleşir ve yeni olana karşı daha korkusuz hareket ederler. (Özellikle mecha serileri, siberpunk vb)
    Japon kültürü, geleneksel shinto inancı (mutlak iyi ve mutlak kötünün olmaması, doğadaki her unsurun tanrısal bir özellik taşıması) ve Japonya’nın son 70 yılda yaşadığı politik ve teknolojik değişimler anime içeriklerini zenginleştiren unsurlardır.

    Tarihi Bonus: Japonya’da Tv Anime serilerinin çıkış noktası "Astro Boy"dur. Animenin babası olarak anılan Osuma Tezuka’nın bu çalışması ilk büyük başarıyı getirir. Böylece anime Japonya sınırları dışına çıkarak popülerleşmenin ilk adımını atar. Çocuklar için yapılan ve tüm dünyada izlenmeye başlanan serilerden sonra sinema severler arasında animeye prestij kazandıran 1988 yapımı kült anime filmi "Akira" gelir. 2003 yılında Oskar ödülü alan Miyazaki filmi "Ruhların Kaçışı" ile anime filmlerin saygınlığı ve popülerliği iyice artar.

    Yorum Bonusu: İçerik kısmında bahsettiğim ve anime dünyasını bu kadar ilgi çekici hale getiren yaratıcı ve yenilikçi bakış açısı diğer sinema sektörlerini,özellikle de Hollywood'u etkiledi. Aksiyon filmlerinde karakterlerin iç çatışmalarını görmeye başladık, Tarantino filmlerinde Japon animelerinden ilham aldı, Wachowski kardeşler "Matrix"i yaratırken "Ghost İn The Shell" anime filminden etkilendi. Bunlar en bilinen örnekler.

    Düzeltme: Teknik olarak şöyle bir detay var, anime sektörü 70 li yıllarda sinemanın yarattığı boşluğu doldurarak büyümeye başlar, ilk kurulan firmalar küçük firmalardır ve Disney gibi devasa stüdyoların bütçelerine kıyasla çok küçük bütçelerle film yaparlar. Maliyeti düşürmek için kullanılan tekniklerden biri, çizilen tek bir karenin kamera tarafından taranmasıdır. (Kare üzerinde yukarı-aşağı ya da sağa-sola hareket yapılması gibi düşünebilirsiniz). Yapılan şey, farklı çekim açılarıyla çizilecek daha çok plan yerine, az kareyle günü kurtarmaktır. Buna pek çok animede rastlamışsınızdır. Kuşkusuz bu filmler Disney filmlerinin detay ve plan zenginliğine ulaşamamıştır. Bilgisayar teknolojisinin gelişmesi ve yapım bütçelerinin artması sayesinde bu yöntem artık pek kullanılmamaktadır.
    Maliyeti azaltmak için Kullanılan diğer yöntem, hareket (ki hareket olan planları kamera taramasıyla kurtaramazsınız) yerine durumu anlatacak sembolik anlatımlar geliştirilmesidir. Gözlerdeki ifadelerin belirginleşmesi, abartılı mimikler, rüzgarda saçların dalgalanması, ellerin yumruk haline getirilmesi vb.



    #125206 uyurgezer | 6 yıl önce
    0sanat terimi 
  2. ilk olarak 1917'de yapılan, "animation" kelimesinin japonca telaffuzu "animeeshon"un kısaltılmasıyla ismi verilen çizgi film türü.

    "anime çizgi film diğil tmm mı?" diyenlere itibar etmeyiniz. anime bir çizgi filmdir ama ekolü farklıdır. tıpkı pablo picasso'nun ressam olması ama kübist olması gibi. siz hiç "picasso ressam değil tmm mı? o bir kere kübist" diyen birisi gördünüz mü?

    zaten miyazaki bile "ben çizgi film yapıyorum anime değil" diyerek anime kelimesine atfedilen gereksiz vurguyu eleştirmiştir. sadece türkiye'de dönmüyor bunun tartışması.

    ilk anime 1917 tarihli namakura gatana'dır. toplamda 4 dakika sürer.
    #74175 touma seguchi | 7 yıl önce
    0sanat terimi 
  3. Aklinizda olsun... kimi yabancilarin hele amerikalilarin japon cizgi roman/film pornolariyla karistirdigi kelime.
    Seker kiz candy bile izleyecek olsaniz... cizgi film porno izliyo bu pezevenk diye dusunuyorlor o an.
    #74539 timoteus | 7 yıl önce
    0sanat terimi 
  4. Bazı animeler var ki müzikleri birçok live action filmden güzeldir. Seri olarak naruto türkiye’de Çokça bilinmekle beraber ben shoujo ve Josei tutkunuyum özellikle. Movie olarak hayao miyazaki yapıtları başta olmak üzere hemen her türü güzeldir. Bazıları var ki insanı perişan eder ( the grave of the fireflies ). Çok güzel çok.
    #92135 korkusuz korkak | 7 yıl önce
    17sanat terimi 
  5. 1963'ten 2016'ya kadar açılışları konusunda şöyle bir video bulunan animasyon türü:

    www.youtube.com/...
    2sanat terimi 
  6. Ablamin adini hentai sandığı animasyon turu.
    "bildigin iyi hentai var mı?" Demesi sonucu dumura uğrayıp 3-4 saniyelik sessizlikten sonra sadece "yok" diyebilmistim.
    Acikladik tabi sonra..
    #107606 atrum | 7 yıl önce
    0sanat terimi