progresif rock ve heavy metalin birleşiminden oluşan müzik türü. icracılarının özellikleri genellikle aksak ritim vurmaları, melodi açısından zengin besteler yapmaları. dream theater bu türün en iyi örneğidir bana göre.
johann sebastian bach çalarken birden fitesi 2'ye takıp aniden jimi hendrix çalmaktır. çiftetelli oynarken ani bir hava değişimiyle aniden zeybek oynamaya geçmektir.
tıpkı klasik müzik gibi, tüketici tarafında bu türü iyi özümseyebilmek için ciddi seviyede estetik kaygı ve algı disiplini gereklidir.
müzisyenlerin (ayrım yapmaksızın tümünün) virtuoz seviyelerinde gezmesi bu türün icra tarafındaki olmazsa olmazıdır, yoksa sırıtır. dolayısıyla eserlerdeki ritm, melodi ve armoni zenginliği ancak o bahsettiğim algı disiplini sayesinde hazmedilebilir, eritilip özümsenebilir. progresif rock-metal türü aslında epey büyük bir küme parantezidir. kendi içinde küçük kümelerle tanımlandığı zaman daha basit anlaşılabilir. 1970'lerin başlarından günümüze kadar yarım yüzyıllık bir sürede değişik formlarda evrim geçiren, farklı müzik türlerinin sahasına girip çıkan, farklı akımlara zemin oluşturan ve ayak basan, halen yaşayan ve değişen bir türdür.
belirtmek gerekir ki, bu türün en bilinen özelliği albümlerin konsept yapıda olmasıdır. kanımca armoni ve tasvir bolluğunun bu kadar zengin olduğu başka bir tür modern müzik tarihinde yoktur. bunun sonucu olarak dinlenen her melodi, her yeni dinlemede farklı şeyler anlatır, yıllarca devire devire dinlediğiniz her albüm her defasında size başka hikayeler yazar.
aşağıda birkaç örneğini vereceğim eşsiz ve benzersiz eserlerin hepsi bu müzik türüne aittir.