Yaşı biraz büyük olanlar hatırlar. Şu anda karum ve sheraton hotel'in bulunduğu yerde eskiden kavaklıdere şarap bağları vardı. Binanın tepesindeki kırmızı ışıklı, meşhur üzümlü logo hâlâ gözümün önündedir.
seğmenler ve botanik parkı ile birlikte benim için ergen-gençlik üçgenini oluşturan avm. elbette daha "aveme" sözcüğü yoktu.
ortaokulda, "ölüyorum allah!" diye koşturduğum kızı, bir hafta arayıp sormamasının arından, sarı saçarını açmış, deri ceketi çekmiş halde metalci "abilerden" birinin kucağında gördüğüm yer karum'un çimleriydi mesela. benimle insan içinde görünmek istemediğinden öpüşmek için yangın merdivenine sokan kız onunla reklam olmaktan gayet memnun görünüyordu.
bir başka "ne oluyoruz" günüde, okulu kırıp bulvardan tunalı'ya yürüdüğümüz zamanların birinin son durağıydı, üst ligden bir sarışın, yanına betasını alıp benim vitrinine bakmaya utandığım havalı çamaşır dükkanlarına girmişti. hoşlandığı -elbette büyük- herif "seksi kız severim" demiş, bana soruyor "nasıl olunur?" diye. lan senin fiziğin belli, herifin derdi belli, neyi soruyorsun? meğer yaşımız nelere gelmiş benim haberim yok.
hoşlandığım bir başka kızın, hayatımın en büyük aşkı olduğuna amerikan dostluk'daki bir konserin ardından karum'a yürürken ikna oldum. bir insan iran büyükelçiliğini romantik hatırlar mı?
lise biterken ülke değiştiren bir başka kankamla "yıllar önce seninle onun yüzünden kavga etmiştik, şimdi şu veda günü sen buradasın ve o yok" gibisinden hayatımın en bromance konuşmasını yaptığımda, bu ekildiğini kabul etmiş, karum'dan çıkmış seğmenler'de manzaralı bira içilecek yer arıyorduk.
sanırım ergenliğim karum çekiciliğimi yitirip, şu simon bolivar'ın üstündeki ne açılsa batan mekan hard rock cafe'ye döndüğünde bitti. e tabi herşey ciddileşti sonra yıl be yıl.
sonra o ekip senede bir olsun buluştu. on yılda hep birbirini özledi. birine ülkeden gidiş, diğerine dönüş haberini karum'da verdim. Artık havası yok tabi. tunalı ters, cinnah tek yön, hayat eskişehir yolu- park caddesi ekseninde (idi ben son uğradığımda). guns n' roses albümleri de yok.
Karum , Asur dilinde liman ve rıhtım anlamına gelen, asıl anlamıyla "kentin yanında kurulan ticaret merkezi"dir. Asur ticaret kolonileri zamanında Anadolu'da Karumlar kurulmuştur. Anadolu'daki Karumlar Mezopotamya'dakilerden daha küçük yerleşimlerdir. En önemlileri; Kültepe'de Kaneş Karumu, Hattuşa Karumu ve Alişar Karumu'dur.