izleyeni korkutma amacıyla çekilen filmler. tek başına izlemesi bünyeye zarar.
üniversite yılları, yaz tatili zamanı.. güneş doğarken anca uykuya dalıyorum, bol bol televizyon izliyorum, kafam olmuş elm sokağı.. yine böyle bi gecede televizyonda chucky'ye denk geldim.. filmin daha başı, kadın oyuncak bebeği satın almış, kutusundan çıkarıyo, kanepeye koyuyo, o arada bebek "meraba benim adım chucky" diye konuşuyo.. teyze başta kaale almıyo, gülüp geçiyo, mutfağa gidiyo... sonra bi anda kafasında bi ampul yanıyo "laaan ben bunu daha yeni aldım, pillerini de içine takmadıydım, taktım mıydı yoksa, du bi gidip bakayım" diyo.. bebeği eline alıyo, arkasını çeviriyo, pil yuvasının kapağını açıyo..... pil yuvası boş! işte tam o anda chucky kafasını çeviriyo ve "meraba benim adım chucky" diyo!
veeeee elektrikler kesildi! yemin ediyom o anda kesildi! olduğum yerden kıpırdayamadan siyah ekrana bakmaya devam etmem bi 10 saniye kadar sürdü, takibeden 10 dakikada da hatim indirdim
gece arkadaşla izlemek süper bir şey. tek de izlerim tabi sıkıntı yok. ama yarattığı atmosfer, paranoya, korku çok güzel. birinci kişi bakış açısıyla kameraya alınmış filmler süper. mezar buluşmalarını izlememiştim. süper bir film.
çok fazla film izlemeyen biri olarak neredeyse hiç izlemediğim ve izlemenin bana hiç bir şey kattığını düşünmediğim film türü. vakit geçirmek için bile izlemek bana anlamlı gelmiyor.
her izlemeye kalktığımda laptop ekranımın artık silinmesi gerektiğini bana hatırlatan kapkaranlık film türüdür. ayrıca hem tek başıma korktuğumdan hem de dikkatimi 10 dakikadan fazla toparlayamadığımdan, ortalama bir korku filmini minimum 6 saat, maksimum 2 günde bitirmişliğim vardır. berbat bir izleyici olduğumu yüzüme vurur sıklıkla.
müziklerini ortadan kaldırınca tuhaf kostümlü ve tuhaf makyajlı karakterlerin spastik hareketlerde bulunduğu ve bunu gören insanlar "gachayım lan manyak galiba" tadında kaçıştığı filme dönüşen film türü.
Beynin ne kadar çabuk kandırılabildiğini gösteren en önemli araç'tır.
Tv ekranında ki oynatılan sahnelerin gerçek olmadığını bildiğimiz halde, korkarız. Kalbimiz atar. Adrenalin yaşarız.. gecenin 3ünde tek başımıza korku filmi izleyemeyiz mesela, oysa gerçek değil izle geç dimi. Biliyoruz ama beyin gördüğü görüntüyü içselleştirip duygularımıza hükmediyor.
asya kökenli olanları daha çok komedi filmi tadında oluyor. özellikle kore, japon vesaire olanları. ama aynı filmi amerikalı çekince tırsıyorsun.
asya grubuna bizi de ekleyebilirsin. nitekim bizimkilerde işin içinde genelde cin falan oluyor. haliyle sadece bizi korkutuyorlar. çünkü cin çarpması diye bir hadise var bizde çocukluktan beri zihnimize işlenen. benzerini latin amerikalılar yapıyor. onlarda da yine dinle yoğrulmuş öğelere dayalı sadece kendi toplumlarını korkutacak filmler oluyor.
lakin hangisi olursa olsun, amerikalılar aynısını çekince daha ürkütücü oluyor. avrupa'da ise bence ispanyollar fena değiller. en azından korku filminde güldürmüyorlar insanı.