1. İngilizcesi january.

    ocak ayının ingilizce karşılığı olan bu kelime antik romalıların kullandığı 'januarius'dan gelmektedir. 'januarius' ise kapı ve girişlerin tanrısı janus'un isminden türetilmiştir. aynı zamanda latince'de 'janua' sözcüğü de kapı, ev kapısı, giriş anlamlarında kullanılmaktadır.

    anglosaksonlar ise bu ay için kurt ayı anlamına gelen "wulfmonath" sözcüğünü kullanmışlardır. sebebi ise kurtların yılın bu zamanı yiyecek bulamamasından dolayı köylere inmeleridir.

    the stories of the months and days - reginald c. couzens (1923)
    #3288 seanachie | 8 yıl önce
    0ay 
  2. türkçe kökenli bir sözcük.

    eskiden aralık ayı için "kanun-u evvel", ocak ayı için "kanun-u sani" adları kullanılırmış. bu isimlendirmeler arapça kökenlidir. "kânun" ateş ocağı, fırın anlamlarına gelir arapçada. hatta kış dönemini ifade etmek için halk ağzında "kanunlarda hava çok soğuk olur." gibi ifadeler yer alırmış (babaannem kullanırdı bu cümleyi). cumhuriyet döneminde ay isimleri değiştirilir. böylece "kanun-u sani" yerini ateş ocağı anlamına gelen "ocak"a bırakır.
    #3340 kesret | 8 yıl önce
    0ay 
  3. içinde ateş yanan yer. örme taş veya tuğladan olur. evin yapı taşı ocak, kalbi ocağın başıdır. hem ısınılır, hem yemek pişer. birincil yeri mutfaktır. büyük ve çok odalı yapılarda ısınma amaçlı odalarda da bulunabilir.
    ocak ve içindeki ateş önemlidir. o kadar ki ocağın sönsün diye bir beddua vardır dilimizde.
    #167199 laedri | 5 yıl önce (  5 yıl önce)
    0genel terim 
  4. Eski köy evlerinde ve/veya yayla evlerinde genellikle mutfağın içinde, önü evin içine doğru açık pozisyonda bulunan, ateş yakılarak çeşitli ihtiyaçların giderildiği yer. Eski evlerde genellikle topraktan yapılırdı. Günümüzde ise taş, tuğla gibi materyaller kullanılarak yapılıyor. Günümüzde modern evlerde bulunan ocak ile bahsettiğim ocak arasında çok büyük farklar mevcut. Zira günümüzdekilere ocak da denemez. Şömine daha doğru bir tabir olur.

    Yine de köylerde yeni yapılan birçok evde, ocağın vazgeçilmez bir nesne olarak mutfağa konumlandırılmasına devam ediliyor. Kültür yaşatılıyor.

    Ocaklar, odun ateşiyle yemek pişirme ve ısınma ihtiyaçlarının dışında akşam sohbetlerinin de olmazsa olmazı konumunda.
    Ateş yakılır ve çay, odun ateşinin üzerinde demlenir ve ateşin yaydığı ışıkla oluşan loş ortamda sohbet edilir. Yediden yetmişe herkes ateşin başında toplanır. Kimisi türkü çığırır kimi mani okur. Kimi hikaye anlatır kimi gerçek. Öyle ya da böyle tadına doyum olmaz. Yayla ziyaretlerimde defalarca yaptığım ve yapmaktan imtina etmeyeceğim bir sosyal etkinlik. On üzerinden on.
    #167761 proct | 5 yıl önce
    0araç gereç, genel terim 
  5. Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer.

    Örnek kullanım:Üç balıkçı güneş batarken kumların üzerine iki taştan bir ocak yaptılar ve ateş yaktılar. (Halikarnas Balıkçısı)
    #167813 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  6. .

    Örnek kullanım: Ocağın önünde oturup acayip bir dikkatle odunların yanışına bakar. (Y. K. Karaosmanoğlu)
    #167814 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  7. ısı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet.

    Örnek kullanım: Anlaşılan çamaşırcı giderken ocağı tam söndürmemiş olacak. (H. Taner)
    #167815 tdk | 5 yıl önce
    0alet 
  8. Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer.

    Örnek kullanım: Konuşmalar iyice kızışmaya başladığı vakit kahve ocağının önünde görünür. (S. Birsel)
    #167816 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  9. Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer.

    Örnek kullanım: Mermer ocağı. Kömür ocağı.
    #167817 tdk | 5 yıl önce
    0mekan 
  10. Bahçelerde veya bostanlarda her tür meyve ve sebze tohumu veya fidesinin dikimi için ayrılmış toprak çukuru.

    Örnek kullanım: Mustafa, arkasına güçlü kuvvetli bir kadın takmış, üç evleğine çizgiler, ocaklar açıyordu. (S. F. Abasıyanık)
    #167818 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  11. Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer.

    Örnek kullanım :Başlangıçtan beri burası bir vatansever ocağı idi. (F. R. Atay)
    #167819 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  12. Yılın birinci ayı, kânunusani.

    Örnek kullanım: Ocak ayını sevmem, oldum olası. (B. Felek)
    #167820 tdk | 5 yıl önce
    0ay 
  13. Yeniçeri teşkilatını oluşturan odalardan her biri.
    #167821 tdk | 5 yıl önce
    0askerlik terimi 
  14. Ev, aile, soy.

    Örnek kullanım: Henüz temelleri atılmayan kendi ocağım kurulmadan yıkılmıştı. (A. Gündüz)
    #167822 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim 
  15. Halk hekimliğinde bir önceki kuşaktan el verme suretiyle aktarılan bilgileri kullanarak belirli bir şikâyeti veya hastalığı iyileştirdiğine inanılan aile.
    #167823 tdk | 5 yıl önce
    0genel terim