edward wadie said'in 1978'de yayınladığı; türkçe'ye de çevrilmiş olan kitabının ismi. ilk baskılarda oryantalizm adı kullanılmasına karşılık, sonradan şarkiyatçılık adı ile çevrilmiştir.
"olm ben de doğu ile ilgileniyorum, dur şu edward said'in kitabını alayım" dememle birlikte esasında orta doğuculuk olduğunu acı bir biçimde öğrendiğim çalışma alanı.
Batı nın tanımladığı ve kontrol ettiği kavram ve kategorilerin içinde anlamlandırılabilecek garip, erotik, farklı ama anlaşılabilir ve kavranabilir bir doğu anlayışını ön plana çıkaran bir söylem- bryan turner
batı sanatında bir dönem, bir moda, bir akımdır. oryantalist sanatın belirleyici özelliği ortaya çıkan eserin doğu temalı olmasıdır. özellikle 19. yüzyıl ortasından başlayarak sanatçılarda bir orient merakı ortaya çıkmış, çok sayıda ressam gemilerle, ve o meşhur trenle* önce istanbul'a oradan kuzey afrika ve arap ülkelerine seyahat etmişler, hatta kimileri yerleşip uzun yıllar doğuda yaşamıştır. oryantalist sanatta doğu mimarisi, çöl ve vaha görüntüleri, ve elbette büyük bir kısmı uydurma olan harem görüntüleri dikkat çeken temalardır. bazı ressamlar da yerinden yekinmeye üşenmiş, doğudan getirttikleri halılar ve eşyalarla stüdyolarında dekor yapıp burada avrupalı modelleri kullanarak harem sahneleri resmetmiştir. oryantalist eserler yirminci yüzyılın son çeyreğinde sanat piyasasında büyük rağbet görmüştür. petrol zengini araplar oryantalist sanatı keşfetmiş ve bunları çok yüksek fiyatlarla toplamışlardır.
Madalyonun öbür yüzü avrupamerkezcilik olan sözümona bilim dalı.
Doğu'nun en azından ampirik olarak araştırılmasına katkısı vardır ama kuramsal olarak üstün aryan-avrupa ırkçılığından öteye geçmemektedir.
Evrimsel olarak ve öznel koşullarla bir şekilde feodaliteden daha ileri bir iktisat sistemi olan kapitalizme geçmiş ve buna göre kurumlar oluşturmuş batı avrupa'nın, antik Yunan ve Roma retoriği olan uygar-barbar ayrımını rönesans, reform, merkantilist dönem, kapitalist dönem boylarınca üstüne daha katı ideolojik yığmalar yapa yapa medeniyete hayali sınırlar çizmesi, kendilerini günümüz yunanistan'ı en doğu sınır olmak üzere üstün ilan etmesidir, diyebilirim kaba olarak.
İnsanlığın ortak ürünü olan medeniyeti sadece kendilerine atfetmişlerdir.
Kapitalizme erken geçen avrupa feodal Doğuyu daha feodal bile olamamış afrika-amerikayı ezdikçe bir o kadar daha güçlenmiştir bu düşünce o dönemlerde.
bizim gibi esfele safilinlere medeniyet götürüp, hazır gelmişken, şu madenler de fena değilmiş yav, bu aptal Doğulular işletemez bizim hakkımız, kim akıllıysa kaynakLAr onundur, kafası da bu bilim dalının önemli yansımalarındandır.
Okuduğumuz, sevdiğimiz o aydınlanma yazarlarının bile altını biraz kazıyınca bu bilim dalının ideolojik yansımaları çıkmaktadır.
Şahsen voltaire'de ben bayağı bir hayal kırıklığına uğramıştım.