ankara şehir merkezine uzaklığı yaklaşık 85 - 90 km civarı. ayaş yolu yerine otoban üzerinden gitmenizi tavsiye ederim, yolun 40-45 km civarı bir kısmı otoban. yolun ilk yarısı 30 dk içinde, kalan yarısı ise 1 saat içinde tamamlanıyor, toplam 1 buçuk saat içerisinde ulaşabilirsiniz.
otobandan çıktıktan sonraki yol milli parkın girişine kadar asfalt, ancak dar ve çok virajlı, bu nedenle sakın ola kaptırıp hızlı gitmeyin. yol küçük köylerin içinden geçiyor, sabah erken saatlerde giderseniz köyde öten horozlar, yolunuzu kesen buzağılar ile karşılaşabilirsiniz.
kamp alanının çevresi yer yer delinmiş olsa da tel örgüler ile çevrili, vahşi hayvan riski yok denecek kadar az. 24 saat vardiyalı çalışan özel güvenlik şirketi var ve geceleri dahil sürekli devriye geziyorlar. özel güvenliğin gece çadırda kalan kişilerin kimlik numaralarını jandarmaya bildirme yükümlülüğü var ama bu güne kadar bir kere kimlik bilgilerimi aldılar.
içilebilir su var ve tadı çok güzel, giderken yanınızda boş bidon götürün, doldurursunuz.
tuvaletler pis ama var. yanınızda sabun / deterjan götürün.
gölde balık tutmak yasak.
yanınızda yiyecek götürmelisiniz, park girişinin karşısında gözleme satan bir çadır var ama her zaman orada bulunmuyor. benzer şekilde yine her zaman orada bulunmayan bisiklet ve atv kiralama hizmeti veren bir kişi var. market bakkal vs. hiç bir şey yok, ekmek vs. türü şeyleri yanınızda getirin.
park girişine 1 kilometre kadar mesafede bir yerde canlı alabalık satılıyor, şansınız varsa onu da yerinde bulabilirsiniz.
ankaraya yağmur yağmasa bile yayla genellikle yağmurlu, ıslak zemin nedeniyle ateş yakamama ihtimaline karşılık yanınızda konserve bulunsun (balık, barbunya plaki vs)
etrafta çam kozalakları olsa da ıslak olma ihtimali var, odunsuz kömürsüz gitmeyin.
kamp için gelen kişiler çeşit çeşit. çocuksuz genç çiftler de var, torun tombalak gelen dedeler nineler de var. türk bayraklı doblo ile gelen esnaf tipli adamlar da var, 3600 motorlu dev jiplerle gelen kalın abiler de var. piposunu tüttürüp kitap okurken top sakalını kaşıyan 'hocam' lar da var, "hobarey" nidaları ile kuzu çevirecek kapasitede goygoy ekipleri de var.
yanınızda dağ bisikleti getirin, güzel oluyor. tuvalete yakın yerler kapıldıysa tuvalete gidip gelmek için bile bisiklet lazım.
elektrik yok. telefon için taşınabilir şarj cihazı lazım. vodafone hariç diğer telefonlar çalışıyor. vodafone ise gölün kenarına yakın ufak bir tümsekte yaklaşık 3 metrekarelik bir alanda çekiyor ama telefonu na böyle tutmak gerekiyor.